15. bölüm - hissetmek

3K 195 27
                                    

Zeynep'ten

Uzun zamandır olduğu gibi yine ve yine başımı kocamın göğsüne yasladım, huzur doluyorum. Kerem artık zorundalık değil başka şeyler ifade ediyor bana. Onu hissedince huzur doluyorum mesela ya da görünce mutlu oluyorum. Sesini duyunca kalbim tekliyor. O bir şey isteyince elim ayağım birbirine dolanıyor. Nadirde olsa gülünce, günüm aydınlanıyor. İsmimi söyleyince içimde kuşlar uçuşuyor. Ve daha anlatamadığım bir sürü şey oluyor. Vücudumun tepki verdiğini hissedebiliyorum her bir zerresine.

"zeynep, acıktım." parmağımı göğsüne vurdum. Minicik ofladı . Ne demesi gerektiğini biliyor o.

Hem anlaştık biz karışmayın!

"karıcığım acıktım"başımı kaldırdım hemen. Yanaklarını sıkıştırdım parmaklarımla.

"Ayy benim kocişim acıkmışmıı??" başını salladı. Dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum.

"bak böyle istenir. Hep ben mi öpeceğim seni? Birazda senden atak bekliyorum." göz kırptım. Ardından koşturarak mutfağa indim. Öyle ufak bir şey değil bu kocacığım acıkmış. Acıkmış ve bunu bana söylemiş.

"kızım yavaş ol dökeceksin"

"kerem bekliyor teyze"

"biraz beklesin yavrum. Sakin ol sen" başını sallayıp hazırladığım yemekleri tepsiye yerleştirdim. Dün akşam yaptığım şekerpareyi aradı gözlerim. Bulamayınca çattım kaşlarımı. Kocaman tepsi şekerpare nereye gitti?

"tatlı?"

"şey kızım."

"ne oldu teyze?"

"Melda hanım döktürdü tatlıları"

"ne yaptı dedin?"

"sakin ol kuzum. Kabulle-"

"kabullenmeyeceğim! O bizi kabullenecek"

"zeynebim" sözlerimi yuttum. Sakin olacağım.

"teyzeciğim. Sen ne zaman bırakacaksın işi?"

"ne demek o? İstemiyormusun beni yanında" sesi titredi. Soruş tarzıma kızdım.

"hayır. Yanlış anladın. Ben aramızda kalmanı istemiyorum. Hem hastasın. Köyden çağırmışlardı seni. Gitsen mi acaba?"

"olmaz kızım. Ne yaparım ben orada? Ne yer ne içerim?"

"aa sen söylemiyormuydun Necla teyzenin lokantası olduğunu. Sana da orada çalışman için iş teklif etiğini?"

"evet de"

"gerisini anlamam ben. İşi bırakmanı istiyorum. Bende yardım edemiyorum sana. O pis cadı iş yüklüyor sürekli!" yanaklarından öpüp tepsiyi kaldırdım masadan.

"ben kocişimi yedireyim. Sende düşün bunu teyzoşum" koşar adım odaya çıktım. Çıkması ve inmesi ayrı bir iş zaten.

"gelin hanım" kapıyı açıp içeriye girecekken ahmet beyin sesini duydum. Umarım sinirlerimi bozacak şeyler söylemez.

"buyrun ahmet bey"

"sizinle konuşacaklarım var"

"ne hakkında?"

"içeride öğrenirsin gelin hanım"

"eğer keremi üzecek birşeyse"

"sen benden daha mı çok düşüneceksin oğlumu?! Haddini bil!" arkamı dönüp gözlerini devirdim ve içeri girdim. O da arkamdan geldi tabi. Bu adama sinir oluyorum.

Gönüllü KÜLKEDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin