Zeynep'ten
"bir daha git, göstereceğim ben sana"
"off.! Ben gitmedim diyorum ya!"
"uyu zeynep" tekrar oflayıp gözlerimi kapadım. Saçlarımın arasındaki eli okşamaya devam ediyor hala. Gözlerimi açmadan seslendim.
"kerem!"
"sus ve uyu"
"ama kereem bir şey soracağım"
"sorma zeynep uyu" açtığım tek gözümü kapadı eliyle
"ama böyle yaparsan sıkılırım ki ben"
"umrumda değil"
"üfff! Uyumak istemiyorum!"
"uyumak zorundasın "
"yok ya? Başka bir emriniz var mı koca bey?"
"var küçük hanım. Sus artık"
"tamam sen kazandın. Beni öpersen susup uyur" cümlemi tamamlayamadan dudaklarını dudaklarımda hissedince sırıttım. Havalara atlayasım geldi o an.
Sanırım bu sıralar keremden çokça ilgi istiyorum.
"hadi uyu artık"
"ama! ama! Bir şey söylemeyecekmisin?" başını sallıyor, dudaklarımı büzdüm hemen.
"küstüm o zaman!" sırtımı ona çevirip başımı ellerimin altına aldım. Gözlerim yaşardı ama umursamadım. Ağlayayım da o da uyuyamasın pis koca bozuntusu!
Kendini aşağıya çektiğini hissediyorum. Artık bunu yapabiliyor. Kendini aşağıya itebilirmiş normalde ama yapmıyormuş. Kendini bu hastalığın ellerine bıraktığı için hiç bir şey yapamıyormuş. Bu üç aylık sürede çok şeyler değişti.
Yaklaşık üç ay geçti tedaviye başlayalı. Fazla bir ilerleme olmasa da ilerlediğimize inanıyorum. Haftada sadece bir gün eve geliyor. Normalde her zaman orada kalması gereksede Kerem bir gün evinde kalmak istediğini belirtti.
Evi demişken, bir kaç gün sonra kendi evimize geçeceğiz inşallah. Eskiden oturduğumuz mahallede güzel, şirin bir ev bulduk. Eski ama yeni tadilat yapılmış. Kocaman bir bahçesi var. Ve bahçesinde bir sürü meyve ağaçları var. Buna çok sevindim tabi.
Bu arada bebeğimiz üç aylık oldu. Hatta dörde yaklaşıyor. Cinsiyetini hala öğrenemedik. Göstermiyor minik. Hamileliğin bana getirileri çok fazla oldu. Kötü bir hamilelik dönemi geçiriyorum ve bu dönemde yanımda olan kişi sadece Elif. Evet Keremin kardeşi olan Elif. Teyzemi zorla diğer teyzemlerin yanına gönderdim. Ve bende yalnız kaldım burada. Üzüldüm ama teyzemin hasta hasta burada çalışmasına göz yumamazdım.
"kerem.. Sanırım kusacağım"ağzıma gelen acı tatla yüzüm buruştu. Artık alışmıştık ikimizde bu duruma. Ben hızla banyoya doğru koşarken o da Elife seslenmek başladı. Her seferinde canım yanıyor ama sesimi çıkaramıyorum.
"Eliff ! Çabuk gel abim"
"abicim? Ne oldu?.. Yengeciim" yanıma geldi. Elimle gitmesi gerektiğini anlatmaya çalışsamda dinlemedi. Yanıma gelip saçlarımı geriye aldı.
"uff biraz daha kusarsan bu sefer gerçekten kusacaksın bebişi" söylemesine kıkırdadım. Aramızda geçen bir şey bu. Bende bundan çok yakınıyorum. Ağzımı temizleyip, yüzümü yıkayıp doğruldum.
"biraz daha konuşursan bebişe halan seni sevmiyordu diyeceğim."
"uff yengee, çok kötüsün"
"sende çok cadısın canım" dil çıkardı bana. Daha sonra keremin sesini duydum. Ayy unuttum ben onu ya.
"zeyneep iyimisiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönüllü KÜLKEDİSİ
FanfictionKötürüm, genç bir adam ve onun külkedisinin hikayesi... Hayatın onu soyutlamasından bıkmış ve usanmış olan Zeynep artık kendi ailesini kurmak istiyordur. Onu çok seven ve şımartacak bir eş. Onun peşi sıra gelecek olan minik bebek hayalleri kuruyord...