İNLEYEN ALEV

BÖLÜM 6

Kızgın mı olmalıydı?

Belki... Ama açıkçası hiç de kızgın hissetmiyordu kendini. Aslında zafer kazanmış gibiydi. İhtiyar moruğun onun için bu kadar iyi bir karar vereceğini hiç düşünmemişti doğrusu.

Gülümsemesi iyiden iyiye büyüdüğünü hissetti.

Astrid... Astrid... Astrid...

Evet, çok güzel bir fikirdi. Köyün en iyi ejder avcısı onun melez çocuklarını doğurması ne kadar da ironi bir fikirdi. Yarattığı canavarın farkında olsa bile Astrid çocuğundan vazgeçemeyecek kadar ona bağımlı olurdu ve gururu da buna izin vermezdi.

Oydu! Bunu fark ettikçe Kaos' un içindeki zafer daha da yukarı çıkıyordu. Çocuğunu doğurmak için yeterince güçlü bir kadındı. Muhtemelen kendisini doğuran kadın gibi ölmeyecekti. "Lanet olsun" diye fısıldadı. Kaderin cilvesi miydi bu? Gözünde zerre kadar değeri olmayan bir pireden farksızdı. Şimdiyse onun için değerli olmaya başlamıştı.

Ona daha iyi davranmalıydı. En azından onu kadını olarak alana kadar onu baştan çıkarmalı ya da onu bu evliliğe ikna etmeliydi. İşin aslı Astrid ne kadar şanslı olduğunun farkında değildi. Kaos, onu hamile bırakmalıydı ve tabi Kaos' un üyesi olduğu ejderha toplumu onu korumaları altına alırdı.

Ne kadar da doğru bir tercihti bu böyle. Küçük saldırgan kadın altına yattığında onu mutlu ederdi. Astrid, gerçekten de çocuğunu doğurmak için en uygun kadın olurdu. Keşke zamanında köpeğini ejderhaya yedirmeseydi şimdi çok daha iyi olabilirdi araları.

Anlamadığı kendisinin altına yatmak için bir kolunu feda edecek o kadar kadın varken Astrid olmak zorundaydı ki? Neyse en azından eğlenebilirdi. Astrid kesinlikle onu uğraştıracaktı. Evliliği kabul etmesi kesinlikle uzun sürecekti. Ancak başka birinin Astrid' e sahip olmasına izin vermeyecekti.

Kollarını iki yana açtı ve bedeni alevlerin içinde kaldı. Ejder kanı tam anlamıyla coşmuştu. Devasa gece karası ejderha alevlerin arasından gece karanlığına yükseldi. Kanatları iki yana açılmış zaferle başını kaldırmıştı.

Ejderhalar onun çağrısına kulak veriyorlardı. Kara ejder gecenin karanlığına baktı. "Buraya gelin yoldaşlarım" diye kükredi. "Ejderlerin zaferi bu gece başlıyor"

Astrid, göle bir taş attı sertçe. Jude, onun çok sinirli olduğunu görebiliyordu. Başını iki yana salladı. Aslında o da sinirlenmişti. "Seni oğluyla evlenmeye zorlaması büyük haksızlık" dedi ona hak vererek.

Genç kız, öfkeyle başını salladı. "Kaos ile evlenmek mi? Kaito bana her zaman babalık yapmıştır ama şimdi beni uzun ve acılı bir ölümle cezalandırmak istiyorsa en iyi yöntemi buldu." Jude' e döndü. "Kaos, acımasız ve cani" dedi. "Karısına nasıl davranacağını tahmin bile edemiyorum."

Jude, başını salladı sessizce. Kaos ile herhangi bir yakınlığı yoktu. Aslında köyde kimsenin onunla bir yakınlığı yoktu. Ancak Astrid' in onun acımasızlığı hakkındaki sözlerinin kesinlikle doğru olduğunu biliyordu. Küçükken onun nasıl cani olabileceğini görmüştü. "Babasına çekmiştir" dedi. Zalim Kaito, adını boşuna almamıştı.

Astrid, ona döndü. Ceylan gibi büyük gözlerini ona dikti. "Kaito zalim olabilir" dedi. "Ancak bir kalbi var. Onun bizi evlendirmek istemesinin nedeni babama verdiği söz. Sözünü tutmaya çalışıyor. Ancak Kaos, beni korumaz. Bir ejder saldırısında beni kaldırıp ejderin ağzına atar."

Jude, o anda Astrid' in duygularından güç almıştı belki bilemiyordu. Ona doğru yürüdü. Genç kız, merakla tamamen ona döndü. Jude, onun güzelliğiyle büyülenmediği bir gün bile hatırlamıyordu. "Bu evlilikten sıyrılmanın bir yolu var" diye mırıldandı sessizce.