İNLEYEN ALEV

Bölüm 14

Yeni bölümü gününde gelmesini istiyorsanız yorum sayılarının artması gerekiyor sevgili okurlar. Ben sizlerin duygu ve düşüncelerini okumak istiyorum. Bunu esirgemeyin. Esirgemeyin ki bölüm gelsin ✋

Keyifli okumalar.

..

Bir hafta sonra Astrid, yeni hayatına neredeyse tamamen alışmıştı. Zaten kocasını çok görmüyordu. Kaos, sabah o daha uyanmadan gidiyor ve akşam yemeği saatinde geliyordu. Bazen düşünceli bir şekilde şöminenin karşısında saatlerce oturuyor bazense Astrid' e ve Rex' e yemekte eşlik ediyordu. Ancak bu saatlerde hiç konuşmuyor sadece yemeğiyle ilgileniyordu.

Sevişmeleri eskisi kadar tutkulu değildi. Aslında bir şekilde görev bilinciyle yerine getiriliyor gibiydi. En azından Astrid bu şekilde düşünüyordu ve belki de bu yüzden ona eskisi gibi kendini kaybettirmiyordu. Hala bu işten zevk alıyordu gerçi ama ilk seferindeki gibi değildi.

Genel olarak evlilikleri birbirinden ayrı iki farklı insan olarak devam ediyordu. Hayatları bir geçmiyordu. Birbirlerinden bağımsızlardı. Eğer Kaos, ondan başka bir kadınla beraber oluyorsa bile Astrid' e hiç belli etmiyordu. Gerçi genç kadın onun amacını biliyordu. Yani sonuçta erkeğin başka bir kadına gittiğini pek sanmıyordu.

Asıl önemli olan olay buydu. Kaos' un ne olduğunu öğrenmişti. Erkek ona istediği gibi sahip olabilirdi. Astrid, adamın çocuğunu doğurmak istemiyordu. Doğru, bir ailesi olmasını çok istemişti. Ancak insanların sonunu getirecek bir çocuk istemiyordu. Yine de elinde olan tek şans Kaos' du. Onun kocasıydı sonuçta.

Genç kadın, dışarı çıktı. Elindeki iki tavşanı kulübenin önündeki ufak tahta çıkıntının önüne bıraktı. Kapının önünde yatan Rex sahibini gördüğünde mutlulukla dilini çıkardı. Genç kadın, deri çizmelerini ayağına geçirdi ve uzun bağcıklarını çekiştirdi. "Günaydın, oğlum" dedi. "İyi uyudun mu?"

"Bütün gece havladı durdu"

Astrid, başını kaldırdı. Kendisinin yaşlarında iki sarışın kız yanında duruyordu. Üzerlerinde yeşil ve mavi bir elbise vardı. Bunlar ikizler Reenie ve Stephanie' idi. İkisi de sarışın ve çok güzel kızlardı. Doğduklarında yaşlı kadın onların Tanrıların bir hediyesi olduğunu söylemişti. Evet, anlaşılan erkeklere gönderilmiş bir hediyeydiler. Çünkü belki de Kaos dışında altlarına yatmadıkları erkek yoktu.

Astrid, köpeğine baktı. Sakince duruyordu. "Dışarıda durmaya alışık değil" dedi sakince. "Onu hep evde besledim bu yüzden biraz rahatsız yeni düzeninden" dedi. "Alışır yakında."

İkisi de durumdan memnun olmadıklarını belirtircesine dudaklarını büzdüler. Ardından Reenie, Astrid' e döndü. Gözlerinde genç kadının hiç hoşuna gitmeyen bir heyecan vardı. "Söylesene Astrid" dedi. "Kaos ile evli olmak nasıl bir şey? Seni memnun ediyor mu?"

Genç kadın, bir an öylece kalakaldı. Kocasıyla özel ilişkisi hakkında mı konuşmak istiyorlardı?

Stephanie, gülümseyerek ona baktı. "Çok şanslısın" dedi. "Bir keresinde Kaos' un dört kadına aynı anda çığlıklar attırdığını duymuştum. Onun gibi bir kocam olması için neler vermezdim"

Astrid, gözlerini kırpıştırdı. Kaos ve üç kadının içinde geçtiği cümleyi tamamen es geçti. "Ben evliliğimden memnunum" dedi sakin bir şekilde. Ardından arkasını döndü. "Endişeniz için teşekkür ederim" dedi. İki tavşanı eline aldı. "Hadi, Rex" diyerek arkasını döndü ve gitti.

Arkasından iki kadının hasetle konuşmasını duyabiliyordu. İkisi de ona Kaos' un yataktaki performansı hakkında bilgi vermediği için kızmıştı. Ancak Astrid, onları umursamadı. Yolda yürürken herkes ona selam veriyor hal hatırını soruyordu. Bu tuhaftı çünkü her ne kadar ejderhalar kötü olsalar da yirmi yaşında altı ejderha öldürmüş bir kişiden her şekilde korkardınız. Köy ondan korkuyordu ve genellikle de kendisinden uzak dururlardı.