OKUL HAYATI 2

OKUL HAYATI - 7.bölüm

Buray bu tokatın üstüne, sınıftan çıktı. Deniz Hoca olduğu yerde donup kaldı. Bizde Buray'ın arkasından sınıftan çıktık. Okulun basket sahasında oturduk. Bende bu davranışa anlam veremedim ve Buray'a "neden Deniz Hoca'yı tersedin?"dedim. Buray "ikisinde beni ilgilendirmez , şu ikisini bir süre soğuk davranalım bakalım ne yapacaklar"dedi. Gün boyunca derse gitmedik. Ertesi gün okuldan kaçtık. Buray biraz kafa dağıtalım dedi. Bende bakkalın önünden geçerken şeffaf bir kutuda su balonları vardı. Bizimkilere beklemelerini söyleyip bakkaldan Su balonu aldım. Bizimkilere eşit dağıttım. Damla"hadi içlerine su doldurup şu duvarın arkasından gizlice geçen arabalara atalım ."dedi. Bizde mükemmel bir fikir olduğunu söyledik. Geçen tüm arabalara attık ama bir tane arabanın açık camından içeri attık. Adam bizi görmüştü. Biz kaçmaya başladık ama oda bizi araba ile takip etmeye başladı. Adam bize yetişmişti. Ben "daha koşmaya gerek yok,adamın altında araba var her türlü yetişir"dedim ve bu sözün üstüne durduk. Adam arabadan indi ve yanımıza yürüdü. Konuşmaya başladı "hayırdır gençler neden suladınız benim arabayı?"dedi. Öykü"özür dileriz "dedi. Adam "hem sizin bu saatte Burda ne işiniz var okul formalarıyla, sizin okulda olmanız lazım değil mi? Okuldan bir öğretmeninizi arayıp telefonu bana verir misiniz"dedi. Bizde hep bir ağızdan "bizde öğretmenlerin numarası ne gezer, aramayın boşverin"dedik telaşlı bir sesle. Adam"o zaman okulumuzun web sitesinde illaki vardır "dedi. Kazağımızda olan amblemden okulun ismini arama motoruna yazdı. Bu sefer hapı tutmuştuk çünkü yaşanan olay üstüne bu da eklenince kötü oldu. Adam telefonu haporlere alarak konuşmaya başladı. "Merhabalar ben Murat, okulunuzda okuyan altı öğrenci ana yoldan geçen arabalara su balonu atıyorlar bundan haberiniz var mı?"dedi. Müdür"hayır yok "dedi. Adam "ben bu haylazları okula getiriyorum. Sizinle konuşmak istediğim şeyler var"dedi. Hepimiz arabaya atlayıp okula gittik. Çok tedirgin olmuştuk. Müdür odasına girdik. Murat denen adamla müdür el sıkıştı. Müdür"yine belanızı buldunuz. Yeter artık! Bu sefer sizi cezalandırıcam "dedi. Telefonu alarak Deniz ve Duru Hocayı aradı. Murat denen adam sınıflarımıza gitmemizi müdürden rica etti. Sonra sınıflara tam giderken Duru ve Deniz Hoca bizi kütüphaneye çağırdı. Gözlerinden alev fışkırıyordu. Ceyda bize eğilerek"hapı yuttuk gençler hayırlı olsun"dedi. Kütüphaneye gittik. İçeri girdiğimizde Duru Hoca kalkıp kapıyı hızlı bir şekilde vurup kapattı. Sonra bize sinirli bir ses tonuyla...

8.Bölümde görüşmek üzere...