OKUL HAYATI 2

OKUL HAYATI 2-15. Bölüm

O esnada zil çaldı. Kimse sınıftan çıkmıyordu. Duru Hoca çıkabilirsiniz dermişçesine elini kapıya doğru salladı ve "Bora sen beni dışarda bekle"dedi. Bizde tayfa ile beraber bahçeye çıktık. Buray "Zeynep nerde? Onu ara sıra gördüm bugün. Bir şeyi mi var acaba? Ceren gidip sorsana"dedi. Buray bu aralar Zeynep'i sormaya başladı. Aslı ile konuşmayalı uzun olmuştu. Koridorda felan karşılaşınca bize pişman gözlerle bakıyordu. Buray Aslı'nın ismini bile duymak istemiyordu. Deniz Hoca olaylardan çekilmişti ,bizi sorgulamıyordu ama yaşananları meraklı gözlerle izliyordu. Bora'ya gelince, Bora yaşananları okula yansıtmıyordu. Onunla kardeş gibi olmuştuk. En gizli sırlarımızı birbirimize anlatıyorduk. Mesela benden önce dertlerini oyuncak bi ayıcığa anlatılmış. Benle tanışınca ayıcığı rafa kaldırmış. Buray "Ceren sen bu Bora ile fazla takılmaya başladınız. Hayırdır?"dedi ve güldü . "Hayrın yolları bayırdır Buray. O benim kardeşim"dedim. Buray imalı gözlerle bana bakıyordu. Bende dayanamayıp Bora'nın yanına gittim. Beni espiriyle karşıladı. "Duru Hoca'ya ne dedin?"dedim. Bora "Abimin yanına gitmem gerekti, hastalandı. Dedim"dedi."İnandığını sanmıyorum çünkü derste baya saçmaladın"deyip güldüm. Bora "Tabi, onlar şurdaki duvarın arkasında olup bitenleri görür. Mesela şimdi burda ikisinden biri olsa onlara şu duvarın arkasında ne var desek bilirler."dedi ve gülmeye başladık . O esnada arkamızdan Duru Hoca, boynunda "Nöbetçi öğretmen" asılı olduğu bir kartla geldi. Espirili bir sesle "Hayırdır gençler, neye güldünüz bu kadar?"dedi. Bora "Hocam Ceren yolda gelirken az kalsın düşüyormuşta ona güldük "dedi. Bende Duru Hoca'ya çaktırmadan Bora'ya göz belerttim. Duru Hoca hafif endişelenmiş bir sesle"iyi misin? Bir şeyin var mı?"dedi. Bende gülerek "Yok Hocam sadece kaydım bir şeyim yok."dedim. Duru Hoca kafasını kafama yasladı. "Eeee daha daha nasılsınız. Günler geçmiyor."dedi. Bora "iyiyiz hocam öyle sınav felan geçip gidiyor. Siz nasılsınız?"dedi. Duru Hoca "iyiyim. Sizle uğraşıp gün geçiriyorum."dedi ve gülmeye başladık. Duru Hoca "neyse haydin siz takılın. Nöbet beni bekler"dedi. "Siz yarın nöbetçi değil miydiniz?"dedim.Duru Hoca "Fen Hocası hastalandı. Onun yerine tutuyorum. Haydin görüşürüz"dedi. "Salak Bora o nasıl yalandı?"dedim ve gülmeye başladık. O esnada zil çaldı ve sınıfa gitmek için tam kalkarken Bora"Okulu asalım mı? "Dedi. "Asıp ne yapacaz?"dedim. Açıkçası biraz korkuyordum. Çünkü ilk defa bizimkiler olmadan kaçacaktım. Biraz düşündükten sonra kabul ettim.Bora"Seni biryere götürücem"dedi. "Nereye?"diye sordum. Bora "Süpriz."dedi. Israr etmeme rağmen, dolmuş paramızı o ödedi. Dolmuştan indik. Evlerden başka hiçbir şey yoktu. "Eee bu evleri mi gösterecektin bana bunlar bizim mahalledede vardı."dedim ve güldüm. Bora "o zaman gözlerini kapat."dedi. "Neden?"dedim. Bora "kapat"dedi. Gözlerimi kapattım. Yürümeye başladık. Birazcık yürümeden sonra durduk. "Açabilir miyim?"dedim. Bora "aç"dedi. Gözlerimi açtığımda, sehir ayaklarımızın altındaydı. Bora "Bak burası benim gizli yerim. Ne zaman yalnız kalmak istesem buraya gelirim.abimden sonra ilk misafirimsin."dedi. "Burası çok güzelmiş ama çok kalmayalım. Okul çıkışına yetişelim."dedim. Oda kafasını sallayarak onayladı ve yere oturdu. Bende yanına oturdum. Bora "Ders Deniz Hoca'yaydı kesin sorguya çekmiştir bizimkileri."dedi. "Boşver"dedim. Bora "Aslında buraya dolmuşla gelmeye gerek yok. Sadece geç kalmayalım diye bindik. Eğer buraya gelmek istersen okulun ordaki üst yoldan yürü. Şurdaki kırmızı evin arkasından dolaşırsan buraya gelirsin."dedi. Biraz oturduktan sonra okulun yolunu tuttuk. Okula vardığımızda Bora'nın abisinin arabası vardı. Bora"Allah Allah abimin ne işi varmış burda."dedi ve okula doğru hızlı adımlarla yürüdü. Okul kapısından içeri girdiğimizde Bora'nın abisi Duru Hoca ile konuşuyordu. Ağır adımlarla yanlarına yürüdük. Hiç cevap vermeden bize bakıyorlardı ..

16. Bölümde görüşürüz...