Buray"Matematikçinin bize yaptığı terbiyesizlik neydi peki. Bizim özel hayatımız kimseyi ilgilendirmez. Kimseye hesap vermek zorunda değiliz!"dedi ve sınıftan çıktı. Onum çıktığını görünce pesinden gittik. Basketbol sahasının oradaki taşlara oturduk. Buray "boşver kanka kafana takma."dedi. Bora çok sinirlenmişti. Sinirden elleri titriyordu. Yavaşça titreyen ellerini tuttum"kendine gel. Son sözü iyi koydun ama."dedim ve güldü. Onu güldürdüğüm için kendimi mükemmell hissediyordum Derken Deniz Hoca nöbetçi kartıyla yanımıza yaklaştı."şimdi hırsızlığa mı başladınız?"dedi. Anlamsız bir şekilde bizimkilerle bakıştık.
"Neyden bahsediyorsunuz?"dedim.
Deniz Hoca "Duru Hoca'nın yazılı kağıtlarını çalmak sor olmamış herhalde sizin için."dedi. Hepimiz ayaklandık. Damla "siz nerden biliyorsunuz?"
Deniz Hoca "sizin yaptıklarınız okulda gizli kalamaz gençler."dedi. Zil çaldı ve Deniz Hoca gitti. Öykü " Allah kahretsin! Ne yapacaksınız?"
"Ben size dedim ama demi. Bilmiyorum Öykü hiç bilmiyorum."dedim. Rahat adımlarla sınıfa yürüdük. Sınıfa girdiğimizde sınıfta sadece Duru Hoca vardı. Sınıf defterini dolduruyordu. Kapınım ağzında dikili kalmıştık. Öykü,Nilay ve Ceyda;Duru Hoca'yı görünce kaçtılar. Duru Hoca hala defteri dolduruyordu. Bir anda sınıf defterini fırlattı ve bağırarak "ben size böyle mi öğrettim he? Ben size ne yaptım ya ne yaptım? Hep sizi düşündüm biz zamana kadar! Lanet bi grup kurdunuz kendinize hem okulun hem bizim hem ailenizin irtibatını beş paralık ettiniz be! Düşük not alsaydınız ben iyi bir sözlü vermek için elimden geleni yapardım. Şu yaşıma kadar öğretmenlik hayatımda hep bunu yaptım! Hak edene bol keseden verdim bunca zaman! Hayatıma onca öğrenci tipi girdi. Serserisine kadar çoğu öğrenci gördüm ama sizi gibisini ilk defa görüyorum. Ben size güvendim. Süphe duydum çalmışlardır diye ama sonra dedim ki onlar öyle çocuklar değil Duru. Onlar öyle bir şey yapmaz dedim ve yüksek not almanızın keyfini çıkardım!peki Ceren sem nasıl düşük aldın?"Yüzümü öne eğdim "ben kopya cekmedim..."dedim ve Duru Hoca söze atıldı"Ama onlara yardım ettin. Merak etme notunu düzeltecem, düşük alan ve hak eden herksin notunu düzeltecem o kadar seviyesiz bir insan değilim. Biliyo muzunuz? Öğretmenler odasına girdiğimde daha sandalyeye oturmadan sizin grup diye başlanıyordu. Öğretmenler, müdür üstüme geliyordu. Buray bıçaklandı ama hiç biri bu olay kadar etkilemedi beni. Ben size güvenmiştim ama artık işlerinize karışmayacam. Sınıf öğretmeniniz olmayı bırakmayı düşünüyorum. Çünkü artık sizin Duru adında bi hocanız yok."dedi ve kapıdan çıktı. Hepimiz arkasından baka kaldık. Hepimizin gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Buray "bizi bir şerefsiz ispiyonladı kesin. Ama bulucam"dedi. O sırada bizim sınıf sınıfa gelmeye başladı. Buray çöp tenekesini fırlatarak"hangi şerefsiz öttü lan! Yiyosa söylesin! Söyle lan!dedi. Sınıftakiler öğrenmiş mi diye soru soruyorlardı. Bizde olanları anlattık. Teneffüs zili çaldı. Bora "Ceren haydi benle malzeme odasına gelde şu çöp tenekesini buray fırlattı ya onu halledelim hem kafan dağılır"dedi. Benle kafamla onay verdim. Birlikte malzeme odasına girdik. Süpürkeleri aldık ve tam çıkarken Bora kolumdan tuttu."sana söylemek istediğim şeyler var"dedi. Bende durudum ve dinliyorum dedim. Bora "flaşı bulduk."dedi. Çok sevinmiştim ama o olayın üstüne olmadı tabi Bora"tabi bu gecikmenin bi bedeli olacağını söylediler ama çok kaleye almadım.Neyse ilk olarak bu zor zamanımda yanımda olduğun için sana çok teşekkür ederim. Sen benim kardeşim gibi oldun amaa... Ben seni arkadaş, kanka veya kardeş olarak görmüyorum.dedi ve bana bir adım atarak yaklaştı. "ben...seni seviyorum. Bak hemen tepki verme. Defol git dersen giderim ama bana sırtını dönme."dedi. Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum. Birazdan olcak şey için senden özür dilerim dedi ve yanağımdan öpmek için eğilirken O anda kapının açılmasıyla irkildik ve kapıya döndük. İçeri gelen Duru Hoca'ydı. Ani bir sesle"hocam... Eee. Bakın... Cidden..."Duru Hoca "ben sana soru sordum diymi ama bana yalan söyledin. Ben yoruldum artık. Hemde çok. Fotokopi için kağıt alacaktım. Bora arkandan verir misin?"dedi. Bora top kağıdı aldı. Tam Duru Hoca'ya alacakken Bora top kağıdı geri çekti. "Olayların başından beri Ceren'i yanlış anladınız"dedi. bizim aramızda hiçbir şey olmadı. Az önce ona açıldım ve sonra siz geldiniz. Onu hep hep yanlış anladınız. Olaylarda en masumu o ve ben size söylüyorum ben onu çok seviyorum."dedi ve top kağıdı Duru Hoca'ya verdi sonra da odadan çıktı. Duru Hoca bana bakmaya devam ediyordu ve sonra "sende onu seviyor musun?"dedi. "Evet"dedim. Kalbim ağzımda atıyordu. Duru Hoca bana sarıldı. "Sana hep güvendim Ceren hala da güveniyorum.dedi ve yüzüme baktı. Olayları anlatmamı istedi ve ona anlattım.
Bu olay ailelere söylendi ve müdüre iletildi. Duru Hoca şikayetçi olmadığı için bir ceza almadık.
2 Ay sonra
Duru Hoca bizi affetmişti. Gönlünü almak için her şeyi yapmıştık. Bugün Bora'ya onu sevdiğimi söylemek için evine gidecektim. Arabadan indim ve birisi kolumdan tutup karnıma Bir şey soktu. Derin bir nefes aldım o acıyla. Maskeli bir adam kulağıma eğilip. Gecikmenin bedeli, dedi ve karnımdan sivri şeyi çekti. Sanırım bıçaklanmıştım. Bıçağı çekince bir anda bacaklarım boşaldı ve dizlerimin üstüne düştüm. Çok korkuyordum. Daha fazla dayanamayıp yere uzandım. Üşüyordum. Kaldırımın soğukluğu dahada fazla üşütüyordum. Karnımı elleyip elime baktığımda elim kandı. Telefonumu çıkartıp Bora'yı aradım. Bora aradan geçen yirmi saniye sonra kapıyı açtı. Gözlerim kararmaya başlamıştı. Beni görünce kucağında kaldırdı. Daha fazla direnemiyordum. Ve söyledim "seni seviyorum Bora."dedim ve vicuduma daha fazla direnemedim belkide onu sen son gördüğüm için mutlu olmuşturum. Şimdi sadece bekledigim Bir umut...Son...
Okul Hayatı 2'yi okuduğunuz için teşekkür ederim. Yine görüşmek üzere HOŞÇAKALIN...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL HAYATI 2
Teen Fiction1. seriden bu yana olaylar kızışmaya başladı yeni seriyi istekleriniz üzere çıkarttım OKUL HAYATI 2 BAŞLADI...