OKUL HAYATI 2-12.bölüm

19 6 0
                                    

Buray bıçaklanmıştı. Hepimiz korkudan ne yapacağımızı şaşırmıştık. Buray karnının acıdığını söyledi ve yavaş yavaş kendini serbest bıraktı. Bora daha fazla Buray'ı tutamayınca yere yavaşça bıraktı. Kafasını kucağına koyarak onu yatırdı. Bora ambulansı aramamız için telefonunu bize verdi ve  Damla ambulansı aradı. Aradan geçen 10-15 dakika sonra ambulans geldi. Adamlar Buray'ı ambulansa koydular ama sadece 1 kişinin Buray ile gelmesini istediler. Bora öne atılarak ambulansa bindi. Hastaneyi öğrendikten sonra yola çıktık. Ceyda "O adamlar neyin nesi öyle Buray'ı neden bıçakladılar!" Nilay"Nerden bilelim Ceyda soru mu bu?"dedi. Koşmaktan nefes nefese kalmıştık. Bende kesik bir sesle "Şimdi bunların konuşulması ne yeri ne de zamanı"dedim. Hastaneye vardığımızda Bora yerde oturmuş ağlıyordu. Meraklı ve nefes nefese kalan seslerimizle "ne oldu Bora bir şey söyle, ne olmuş Buray'a"dedik. Tam o anda yanımıza bir doktor geldi ve "yanınızda Öğretmeniniz felan yok mu? Okul formasıyla burda dolaşıyorsanız yanınızdadır herhalde"dedi. Bizde olmadığını söyledik. Doktor "Birazdan yanınıza ifade için polis gelecek. Onun için yanınızda birileri olsun olur mu gençler "dedi ve gitti. "Sanırım Duru Hoca'yı aramamız lazım."dedim. Bu lafımın üstüne herkes gözlerini kaçırdı. Bora telefonu çıkartıp bana verdi. Rehperde kısa bi arama sonrası Duru Hoca'yı aradım. Telefon açıldı ve Duru Hoca efendim,dedi. Ben de titrek bir sesle "Hocam ben Ceren"dedim. İsmimi duyunca şaşırdı. Duru Hoca "Ceren, Neden beni başka numaradan aradın? Ağlamış gibi geliyor sesin "dedi. Bende çekingen bir sesle "şey.. Hocam, Buray..." Duru Hoca "Ne olmuş Buray'a"dedi. Söylemekten çekiniyordum. Bizimkiler gözlerime bakıyordu. Lafı uzatmadan "Hocam, Buray bıçaklandı" Duru Hoca "Nee... Yine soktunuz başınızı belaya gerçekten bu kadarı da olmaz. Hangi hastanedesiniz?"dedi. "Okulun aşağısındaki hastanede."dedim telefonu kapattıktan sonra kendimi koltuğa bıraktım. Yaman, ağlayıp duruyordu. Onu sakinleştirmek için çok uğraşıyorduk ama olmuyordu. Doktorlardan biri odadan çıktı. Hepimiz doktorun başına biriktik. Bora "İyi olacak mı? İyileşecek mi?"dedi. Doktor "şanslısınız ki bıçak herhangi bir organına zarar verecek kadar derine inmemiş ama birkaç kaslarına zarar vermiş. Hayati tehlikesi yok. Bu yaşta böyle olaylara karışmanız kötü bir durum. Yanınızda anneniz, öğretmeniniz felan yok mu?dedi. Yaman hayır, dedi. Doktor"Böyle tehlikeli şeyi yapacak kadar neye bulaştınız bilmiyorum ama uslu durun."dedi ve gitti. Hepimiz çok rahatlamıştık. Buray'ın durumu  iyiydi. Aradan beş dakika geçtikten sonra Duru Hoca, koridorda bizi görmek için bakınıyordu. Bizi görmesi için Yaman, elini kaldırdı. Duru Hoca, bizi görünce bize doğru yürümeye başladı. Sessiz ve kızgın bir sesle "Ya niye böylesiniz siz ya. Bir gününüz olaysız geçsin yalvarırım size! Ne oldu. Niye bıçaklandı Buray he, durumu nasıl?"dedi. Hepimiz başımız öne eğik bir şekilde cevap vermeden duruyorduk. Duru Hoca "size diyorum ya bir şey söyleyin."dedi. Bora "Durumu iyi. Bıçak çok fazla derine inmemiş sadece birkaç kasına zarar vermiş."dedi. Duru Hoca sakin bir şekilde ağlayarak koltuğa oturdu. Sesi içine kaçarak "Çok korkuttunuz beni."dedi. Duru Hoca'ya çok üzülmüştüm. Yerimden kalkıp Duru Hoca'nın oturduğu koltuğun  koluna oturdum ve ona sarıldım. Birkaç dakika geçtikten sonra Bora yerinden kalkıp gitti. Onu görünce ben de peşinden gittim. Kolundan tutarak durdurdum. Nereye gittiğini sordum. Bora "Bu olanlardan abiminde haberi olması lazım. Sen bizimkilerin yanında dur."dedi. Bende bizimkilerin yanına gittim. Geri geldiğimde bizimkiler Duru Hoca'ya olanları anlatıyordu. O sırada doktor, Buray'ı görebileceğimizi söyledi. Bizde yanını gittik. Duru Hoca herkesten önce içeri girmişti. Buray'ın yanına oturdu ve saçlarını okşayarak"Nasılsın?"dedi. Buray "iyiyim hocam merak etmeyin."dedi ve gülümsedi. Yaman "çok korkuttun bizi gerizekalı."dedi ve hepimiz gülüştük. Buray gülerken karnının acıdığını söyledi ve neyi olduğunu sordu. "Bıçak herhangi bir organına zarar verecek kadar derine inmemiş ama kaslarına zarar vermiş."dedim. O sırada Yengem içeri girdi. Yani Buray'ın annesi. Ağlamaktan gözü kıpkırmızı olmuştu. Koşarak Buray'ın yanına Geldi "Oğlum ne oldu sana?" dedi.  Duru Hoca "Bir şeyi yok merak etmeyin. Sadece kasları zarar görmüş."dedi ve yengemi oturttu. Yengeme su almak için giderken Bora'nın, alnını duvara yaslamış ağladığını gördüm. Suyu götürdükten sonra yanına gittim. Yüzünü görmek için kendime çevirdim ve o anda elinin kanadığını gördüm. Şaşırmış bir sesle "eline ne oldu Bora?"dedim. Ağlamaktan nefes bile alamıyordu. Bana yaklaşarak...

13.Bölümde görüşmek üzere...

OKUL HAYATI 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin