Duru Hoca "Abin gerçektende hastaymış. Nerdeydiniz?"dedi. Bora gözlerini abisine çevirdi. Bora "Biraz dolaştık."dedi. Abisi, Bora ile konuşmak için izin istedi. Duru Hoca bana yaklaştı ama ben o sırada Bora ve abisini izliyodum. Duru Hoca "Bora ile aranızda ne var?"dedi. Birden kafamı Duru Hoca'ya çevirdim. O sırada Bora ve abisi geldi. Bora'nın abisi "teşekkür ederim. Görüşmek üzere."dedi ve elini uzattı. Duru Hoca "Bir şey değil Gökan Bey iyi günler."dedi ve elini sıktı. Bu sayede Bora'nın abisinin ismini öğrenmiş oldum. Duru Hoca'nın sorusuna cevap vermemek için çaktırmadan Boraların peşine takıldım. Duru Hoca " Ceren sen biraz bekler misin?"dedi. Aniden durdum ve yavaş yavaş arkama döndüm. Neden bu kadar korktum anlamadım. Duru Hoca, koluma girdi ve bahçeye çıktık. Duru Hoca "Evet, cevap bekliyorum."dedi. Aslında Bora, sanki kardeşlikten daha fazla bir şey hissediyormuş gibime geliyodu ama bunu Duru Hoca'ya söylemelimiyim bilmiyordum. "Yok hocam. O benim kardeşim gibi."dedim. O esnada Bora geldi. Duru Hoca "tamam, haydi sınıfa."dedi. Sınıfa giderken Bora'ya annesini sordum. Bora"annem bize yardımcı olacak ama affeder miyim bilmiyorum."dedi. Yüzünün düştüğünü görünce dahada üstelemedim. Sınıfa gittiğimizde bizimkiler üzgündü . Neler olduğunu sorduk .Buray " Sınavdan düşük alırsak bu dersten kalacaz."dedi. Zeynep "düşünsenize sınav kağıtlarını çalıyormuşuz."diye espiri yaptı ve güldü. Bora,Damla, Buray ve Ben birbirimize baktık. Biz bu espiriyi ciddiye aldık. Zeynep'in birden yüzü ciddileşmeye başladı. "Ne yani yapacak mısınız? Duru Hoca'nın sınav kağıdını çalmak ve siz"dedi. Buray "neden olmasın?"dedi. "Neden yapıyoruz ki çalışsaydınız."dedim. Damla "ya ceren lütfen, sanki sen çok çalıştın."dedi. Aslında bu fikire hiç sıcak bakmamıştım ama bizim salakların yüzünden onlara yardım edecektim. Tek sorunumuz kağıtların olduğu dolabı ve anahtarları bulmaktı. "Anahtarları ve dolabı siz bulun ben sadece almaya yardım ederim."dedim bizimkilere. Buray " o zaman şöyle yapıyoruz. Dolabın yerini bulduğumuzda, Duru Hoca'dan anahtarları çalmamız gerek. Genelde önlüğünün cebine koyar. Onu almak için şöyle yapıcaz; en az on kişi aniden Duru Hoca'ya sarılacak. O esnada Duru Hoca'ya cebinin olduğu yerden sarılan kişiler, yavaşça elini cebe sokacak. Anahtarı bulan alsın işte. "Dedi. "Zaten Çarşamba günleri bizim beden dersi son ders o zaman öğretmenler odasında kimse olmuyo olursa sadece Deniz Hoca oluyo."dedim. Zeynep "sen nerden bilin?"diye espiri yaptı. "Spor kolu başkanı olduğum için. Genelde bedenci sınıf defterini orda dolduruyo e yoklamayı almak için beni Çağrıyo."dedim. Buray "her neyse. Bak şimdi eğer odada Deniz varsa Zeynep sen, Cerenler yoklama alırken o esnada Deniz'e soru sorcan. Sonra Damla kapıyı kontrol ederken ben dolaba yönelecem sonra fotosunu cekip yerine koyacam. Sonrada gelirsiniz. Eğer koridorda birisi gelirse Bora oyalamaya çalışacak. Plan bu kadar ."dedi. Bu olay sayesinde Zeynep'te bizim tayfaya girmiş oldu artık tayfada Ben,Damla,Zeynep,Ceyda,Nilay,Öykü,Buray ve Bora olduk. Aslında korkuyordum. Bizim sınıf okulun gelmiş geçmiş en berbat sınıflarının da berbatıydı. Zaten bu yüzden çalacağız sınav kağıtlarını. Ben bu işe çok sıcak bakmıyordum çünkü Duru Hoca ile buz dağları biraz eritmiştik, benimde notlarım iyi sayılmazdı ama edebiyat derslerinde biraz iyiydim. Her neyse bizimkiler için yapacaktım kısacası. Öykü sınav kağıtlarını alttan üçüncü dolapta gördüğünü söyledi ama emin değildi. Biz yinede şansımızı denemeliydik çünkü yarın sınav vardı. plana başladık. Yoklama almak için bedenci beni çağırıyordu. Buray "hadi,biz burda bekliyoruz."dedi. Öğretmenler odasına doğru yürümeye başladım
17. Bölümde görüşmek üzere...
Tavsiyeleriniz için
instagramdan mesaj yazın
@cerencelebipage
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL HAYATI 2
Teen Fiction1. seriden bu yana olaylar kızışmaya başladı yeni seriyi istekleriniz üzere çıkarttım OKUL HAYATI 2 BAŞLADI...