İçimden bunu yapmak hiç gelmiyordu. Gerginliğimi belli etmeden etrafıma bakıyordum. Öğretmenler odasına geldim ve kapıyı tıklattım. Beden Hocası, sınıf defterini açtı. Çaprazımızda Deniz Hoca oturuyordu. O esnada Zeynep içeri girdi. Biraz korkmaya başlamıştım. Beden Hocası "eee naber ceren nasılsın?"dedi. "İyiyim hocam , siz nasılsınız?"dedim. Beden Hocası " teşekkür ederim. Kim yok bugün sınifta, kaçan göçen var mı ?"dedi. O esnada içeri Buray girdi. Rahat tavırlarla dolaba yöneldi. Sanırsın kendi dolabını açıyor bey efendi. Beden Hocası beni bekliyordu. Daha fazla bekletmeden olmayanları söylemeye başladım. Zeynep'in yüzü kızarmıştı. Çaktırmadan göz göze gelip duruyorduk. Benim işim bitmişti. Sınıf defterini alıp sınıfa gittim. Sınıf serbestti. Erkekler maç yapılıyordu. Kızlar ise sınıfta fotoğraf çekiniyorlardı. Sınıf defterini, öğretmenler masasına fırlattım. O sırada Buray heyecanlı bir şekilde kapıyı açtı ve aldım, diye bağırdı. Onun arkasından Zeynep geldi. Kız bayağı ter dökmüş yüzünden belliydi. Damla, ben ve Zeynep bir araya geldik. Damla "inşallah bir şey olmaz."dedi. Bende gözümü çevirdim. Buray "Ben evde bunu intarnetten felan çözüp sınıf grubuna atacam. Ordan alırsınız cevapları."dedi. Ertesi gün sınav zamanı geldi. Bora kapıyı kontrol ediyordu. Buray "tamam, ben herkese attım cevapları. Almak isteyenler bakar. Aramızda kalacak bu olanlar. Zaten sizden şüphem yok kimseye söyleyemezsiniz."dedi ve yerine oturdu. Bora, Duru Hoca'nın geldiğini görünce yerine oturdu ve bizi uyardı. Duru Hoca espirili tavırla içeri girdi. "Hayret, nasıl bu kadar sessizsiniz siz. İnşallah sınava çalışmıştırsınız."dedi ve sınav kağıtlarını dağıttı. Duru Hoca "Allah'a şükür hepinizin aklı var. Anlattıklarımı anlayacak kadar zekanızda var. E kopya çekmeye gerek yok. Haydi başlayın sınava."dedi. Sorulara göz gezdirdim. Ben kağıda, kağıt bana bakıyordu. Çevreme bakındım. Herkes telefonu açmış, kopya cekiyordu. Eğer bu sınavı güzel sonuçlar alarak getirmezsem ben ve çoğu kişi sınıfta kalacaktı. Ilk yapabildiğim soruları yaptım. Geriye kalan soru çok fazla yoktu. O yüzden kopya çekmemeye karar verdim. Sorulardan emin değildim ama kopya çekmek istemiyordum. Herkes yavaş yavaş çıkmaya başladı. Kafamı kaldırıp baktığımda sadece ben ve Burak kalmıştık sınıfta. Sıcak basmaya başlamıştı. Kalbim hızla atmaya başladı. Burak kağıdını götürmek için ayağa kalktı. Duru Hoca "Burakcım ceren bitirsin birlikte çıkarız biraz bekle."dedi. Ikiside öylece beni bekliyordu. Dayanamayıp kağıdımı verdim. Sınıftan çıktığımda bizimkilerin beni beklediğini gördüm. Beni görünce yanıma doğru koştular. Buray "niye bu kadar bekledin? Kopya çekmedin mi sen?" "hayır çekmedim."dedim. Bunu duyan Zeynep lafa atıldı "sen şaka mısın? dersten kalmak mı istiyorsun?" "tamam sınav bana ilk başlarda zor geldi ama düşündükçe kolaylaştı.
Sizi bilmem ama benim içim gayet rahat."dedim.Dedim demesinede biraz düşündüm ki içim rahat değilmiş. Kopya çekmedim ama o kağıdın çalınmasına yardım ettim. Duru Hoca bizi görünce yanımıza geldi "sınav nasıl geçti baş belalarım."dedi. Herkes güzel demeye başladı. Buray "çok kolaydı hocam gözüm kapalı yapardım ben bunu."diye iyice abarttı. Duru Hoca "vayy ilk defa böyle şeyler duyuyorum sizden. Normalde benden kaçırdınız yada somurtup konuyu değiştirirdiniz. Afferim size. O zaman yarın hepsini okuyacam."dedi ve gitti. Ertesi gün ilk ders Duru Hoca'nın dersiydi. Bizimkiler mutlu mutlu , güle oynaya girdiler derse. İnsan bi utanır bi çekinir ama nerdeee... Duru Hoca gülerek sınıfa girdi. "Afferim benim sınıfa kedi olalı bi fare tuttunuz. Dün Boralar felan güzel geçti deyince okudum hepsini."dedi. Çantasından kağıt çıkardı ve notları okumaya başladı"Bahar 100, Serkan 95,.."kalbim hızla atmaya başlamıştı. Duru Hoca"vee işte benim baş belalarımın notları. Buray 95, Bora 100, Damla 95, Zeynep 100 ve son olarak Ceren...18. Bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL HAYATI 2
Teen Fiction1. seriden bu yana olaylar kızışmaya başladı yeni seriyi istekleriniz üzere çıkarttım OKUL HAYATI 2 BAŞLADI...