BTS TÜRKİYEYE GELİŞİ

İstanbul-Sultanahmet

Günlerden cumartesi.Bir o kadar merak ettigim herkesinde çok sevdigi unlu kpop bts turkiyeye gelmisti.Garip olan ise hicbirini tanimiyordum yalnizca liderlerini gormustum.
Sabahtan çalışma yapacakları için onları erkenden görmek istiyorum ve onlari nazik bir karsilama sekli olarak Cıvıl cıvıl bir kutu alıp kutunun içine bir sürü çikolata, lolipop, şeker ve en önemliside lokum koyuyorum.Uzun bir aradan sonra sultanahmete gelmiş bulunuyorum.Ama nerede olduklarını bilmedigim icin dolasmak zorunda kaliyorum.. Ama buna gayette eriniyorum.Dogrusu bugun tatil gunum diye bu yollari aşip gelmiştim.. Birden yere şak diye yapistim.kafami kaldirarak geriye dogru baktigimda buyuk bir taşa takildiğimi görundum ve en berbat olanida kutu tamamen dağilmişti..Başımdaki şalın bozulmamasını diledim. Allahtan hiçbirşey olmamıştı. Resmen güne 2-0 geriden başliyordum.Bir çitirdi duydum.Içim gitti. Biri Karam iin üstune basmisti..Oraya dogru dönup baktığımda bir grup oradan geçiyordu. Bu nasıl terbiyesizlikti böyle.Basacağina üstünden atlasaydin barii.Ayağa kalktım.  Sinirlerim iyice  gerilmişi.
-HEY Biraz kibar olamazmiydiniz?
Diye seslendim
Herhalde bir bağırdığım için birde hey dediğim için dönüp bakmıştır.

Çunku gözlerj çekikti, çunku 7 kişilerdi ,çunku kendilerine ait bir havalari vardi,Bu BTS di.Neden böyle en kötü anlarinda insanlar istedikleri kisiyle karsilasir.

Rap monster:

-ne oldu!!  dedi sıkılarak.

Korece biliyoruz kardeşım tabikide.

-Siz bts iniz galiba

Ne sacma bir cumle değilmi o an aklima sadece o cumle geldi bu en mantiklilariydi herhalde

Rap monster ;

-Evet
Dedi ve gitti
Gitti...
Tabi ben şok böyle şeylere hayatta gelemem çok bilmişlik egoluk bi havalar bi havalar.. Bana böyle davranacaklarını hayatta hayal etmedim.Çok hayalprest bir insan olduğum için hepsi boşa çikardi. Bu sefer içimde ne varsa her zamnki gibi hepsini kendi kendime söylenerek döktüm. Sataşmicaktiniz bana kardeşim.Benden çekiceğiniz var artik..Sonra ince ve dokunaklı bir ses:

-iyi misin?
dedi.

Yavaşça kafamı kaldırdım.Bir çekik gözlu daha .Bts grubundan olandi daha demin gördum onu. Oyunculuk yetenegimle tripli  hallerime basladim.
-Sizde kimsiniz bayim?

Şaşirmişti

-BbbEn Tae.Bts grubundan daha demin ki grup.

-Hee
Dedim bilmiyormuş gibi yaparak zaten bilmiyordum

-Normalde rap monster çok iyi ve hayranlarını çok sever. Bizim en sevdiğimiz ve burada ilk defa konser vereceğimiz türk hayranlarımız için fazla heyecanlandık.Bu yüzden çok yoğunuz dedi.

-Rap monsterda kim
Dedim

Kaşlarini çatarak

-Sen daha deminki kizsin dimi

-Bilmem

Tripi mi anlamiş olmaliydi

-akşam konsere gelecekmisin?

- gelemeyeceğim

  Taehyung da anladım şeklinde başını salladı.

-O zaman bana yarın burları gezdirmeye ne dersin.Bu güzelim şehri tanımak için birisine ihtiyacım var.

Aslinda güzel bir fikirdi.Beklenmedik bir fikir.

-Tamam

-ne kadar istersin

-saati 200 olsun

-100 olsa olmaz mi?

-Rehberlik zor iştir ama olsun.

-o zaman yarın saat 08.00 de tam olarak burada ol

-tamam

SULTANAHMET 😥

Bu sefer telefonumun zil sesi çaldığında kendime 5 dakika daha uyumam için izin verdim.Sonra kalktım. Hemen elimi yüzümü yıkayıp odaya geçtim. Altıma ispanyol paça mavi kot pantolon, dizlerime uzanacak beyaz bir tunik,ayaklarıma kahve babet, minik çantamda kahve,son olarakda kırmızmsıya yakın bir şal, arkadan bağlanmalı model ile başımı yapıp evden çıktım.. 

Dün anlaştığımız yerde sıkılarak
beklerken ve yarım saat geç gelmesi iyiden iyiye canımı sıkmıştı. Donmuştum.. Gerçekten belirsiz bir soğukluk vardı.Ama hava güneşliydi. Bir ses duydum.kafamı o yöne doğru çevirdim.Galiba bu çağda böyle zengin olunuyormuş. Siyah bir porsche araba merdivenlerin aşağısına çekilmiş ve arka kapının kapağı açılmış.Sessizce ayakkabılarından süzmeye başladım.kahverengi ayakkabısı,siyah ince kadifeli pantalonu,üzerindede kırmızı renkte kazak boynuna kadar uzanmış. Yüzüne geldiğinde ise tatlı bir gülümseme ile bana bakıyor. Ben ise afallamış aptal aptal sırıtarak o masum yüze bakıyorum. Yanıma hizlica yürüyerek geldi.

-Çok fazla bekledinmi.

-Hayır. Fazla beklemedim. Yaklaşık yarım saattir burada bekliyorum

Taehyung hafifçe gülümsedi.

-Tamam o zaman bana buraları gezdirmen için enerji dolu olman gerek böyle uyuşuk uyuşuk olmamalısn.Önce bir kafe ye gidip birşeyler atıştıralım.

********
Kafeden içeri girdik.Cam kenarına oturduk.karşımızda masmavi birçinca kayalara vuran dalgalar, galata kulesi manzarası gerçekten muazzam, o manzarayı başka hiçbiryerde göremezsiniz. Garson yanınmııza geldi:

-ne istersiniz bayim?

Garson soruyor tae adama aval aval bakıyor.Garson soruyor tae hâla aval aval bakıyor.  Sonra türkçe bilmediği aklıma geldiğinde çevirip sordum. O da buranın yemeklerini bilmediği için benimkinin aynısını istedi. Bende Geleneksel kahvalti yemeklerin olmasini söyledim yaninda da çay
tae yede ihlamur söyledim
öyle demişti çünkü

Garson gitti.

Sessizlik oldu. Denizin kayaya çarpma sesleri, insanların çay kaşığı ile çaylarını karıştırmasında çıkan sesler, rüzgarın uğultusu... Hepsi bir melodi gibiydi. Lakin doyamadığınız bu muazzam sesi taehyungun telefon zili "FIRE" bozdu.Telefonunda aradığı kişiye göz ucuyla baktı sonra bana bakıp muzip bir şekilde gülümsedi... kibarlık olsun diye o narin elleriyle telefonunun sesini kıstı. Sonra telefonun tuş sesleri geldiğinde mesaj yazdığını anlamıştım.
Garsondo geldi ve yemeklerimizi önümüze bıraktı.Gerçekten çok lezzetli görünüyordu.Tae'nin yüzündeki siyah maskeyi hala taktığını görünce

-Yemeği onunla yiyebileceğini sanmıyorum. dedim maskesini işaret ederek.

-bu benim tanınmamam için

 Bende fazla israr etmedim..Dikkatimi sadece yemeğe verdim.Çatı katı da yavaş yavaş boşalıyordu.Sadece  masada 1-2 kişi felan kalmıştı.Tae'de gördüğünde maskesini çıkarıp yemeye koyuldu.Onu izlerken yiyebildiği tek şey yumurta ve peynirdi.Bu durum biraz gülünçtü. Galiba  daha önce hiç tatmamış. Bende fedakarlık edeyim dedim.

-Bunların nasıl yenilebileceğini görmek istiyorsan beni izle ve aynısını uygula

-tamam

Önümde bal ile kaymak vardı. Bu ikiliye bayılıyorum

-Bak,önce ekmeği alıyorsun. Kaymaktan istediğin kadar alıp ekmeğin üzerine yay. Sonrada balı al üzerine dök..
sonra küçük bir ısırığım ile herşeyi tamamladım. O da denedi ve aynısını yaptı.Yemeklerimizin hepsini iştahla yedik. Sonunda garson hesabı getirdi. Hesap bana bakiyor birde taeye .ikimizde hiç açip bakmiyorduk bile.Sonunda;

-Hesabi ben ödeyebilir miyim?

Tae;

-Ayip olmasin şimdi?

-Yok yaa canim ne ayibi zaten sende turk lirasida yoktur şimdi.Bizdede hep hesabi erkekler öder.Yani sen Ödemesende olur ben saf olduğum için ödüyorum hesabi.

Son cümleyi anlamiştir umarim.
Sırıtarak bana bakti