-8-

4.4K 179 7
                                    

Bu bölümün bir kısmını Aaron'ın ağzından yazdım. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum yaparsanız çok sevinirim :D


Uyandığımda Aaron'la aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı. Görüş açımı pencereden giren güneşin belirginleştirdiği dövmeleri kaplıyordu. Kafamı kaldırdığımda hala uyuduğunu görüp işaret parmağımı omuzundaki dövmeye dokundurdum. Parmağımı kaldırmadan göğsünün hemen üstündeki ve ordan belinin biraz yanında kalan dövmeye getirdim. Parmaklarım biraz orada oyalandığında kıpırdandığını hissedip kafamı kaldırmamla uyanık ama uykulu gözleriyle karşılaştım. Uyanıp onu izlemem yetmiyormuş gibi bir de dövmelerine dokunmuştum. Utanarak geri çekildim. Gergin yüz ifadesi ve bana diktiği gözlerinden rahatsız olup etrafıma bakındım. Saati görmemele yerimden sıçradım. "Geç kaldık. Harika. Kalk ve üstünü giyin. En azından üçüncü derse yetişelim." Arkamı dönüp ona baktığımda çoktan tişörtünü üzerine geçirdip beni baygın gözlerle süzdüğünü gördüm. Ağır adımlarla odamdan çıktı.

Dar kotumun içine salaş tüşörtümü sıkıştırdım ve Aaron'ın beni bekliyor olmasını umarak aşağı indim. Ayağıma siyah vanslarımı giyip koşar adım bahçe kapısına ulaştım. Aaron'ın arabasına bindim ve yürüyerek bile on dakikada gittiğim için arabayla çok daha kısa sürede okula ulaştık. Geldiğimizde tenefüstü ve Beck'de bahçedeydi. Arabadan indim ve Beck'in bana yönelen sinirli bakışlarını gördüğümde homurdandım. "Beck beni öldürecek. Eminim birçok kere aramıştır." "Ona açıklama yapmak zorunda değilsin." Beck'in buraya doğru geldiğini farkettiğimde teşekkür etmek için Aaron'a döndüm. Sinirli olduğunu seğiren çenesinden anlamıştım ama asıl anlamadığım neden sinirlendiğiydi. "Bıraktığın için sağol." Dönüp bende Beck'e doğru yürümeye başlamıştım ki kolumu aniden çeken kol sayesinde geriye doğru savruldum. Aaron'un sert göğsüne çarpmamla aniden dudaklarını dudaklarıma örttü. Sıcak ve oldukça yumuşak dudaklarıyla afalladım ve bir tepki veremedim. Sonradan bulunduğum durumu farkına vardığımda ellerimi Aaron'ın göğüsüne koyup ittirdim. "Ne yaptığını sanıy-" sözümü Beck'in Aaron'ın suratına inen yumruğu bölmüştü.

AARON BLACK

Vücudumda hissettiğim dokunuşlarla gözlerimi araladım. Parmakları belime indi ve dövmelerim üzerinde garip şekiller çizdi. Saf dokunuşlarının yol açtığı pek de masum olmayan etkiyle, uyandığımı farkedip ellerini çekmesi için hafifçe kıpırdandım. Yoksa devam edecekti ve eminim ki beni tahrik ettiğinin farkında bile değildi. Uyandığımı farkedip utandığına etrafına bakınırken bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Saati görünce uyuyakaldığımızı yeni yeni anladı ve birkaç cümleyi kendi kendine sıraladı. Bu sırada tişörtümü üzerime geçirdim. Odasından çıktım. Evden çıktığımda uzun süre bekletmemesini umuyordum. Bahçe kapısından çıkıp arabama ulaştığımda beni şaşırtarak kısa sürede hazırlanıp geldi. Okula geldiğimizde şu çocukluk arkadaşı mı her ne boksa onu endişeli ve sinirli gözlerle süzdü. Madelyn onun ne kadar kızacağı hakkında birşeyler mırıldanıyordu. Lanet herifi ne ilgilendirirdi ki. Benimleydi ve benimleyken başına birşey gelmezdi. Madelyn'in herşeyine burnunu sokması sinirimi bozuyordu. O benimdi ve belkide bunu şu aptal arkadaşı da bilmeliydi. Ani bir kararla Madelyn'i kendime çekip öptüm. Önce yumuşak dudakları hareketsizce durdu ve sonra elleriyle beni itti. Bir adım geriye çekildim ve isteğimi elde ettiğimi biraz ilerimizdeki sinirli bakışlardan anladım. Madelyn'in sinirli sözlerini piç herifin beklemediğim yumruğu böldü. Kendime gelmemle ona birkaç yumruk attım. Madelyn yapmamamı falan söylüyordu. En sonunda vurmayı kesip yere savurdum ve arabama binip okuldan uzaklaştım.

Beck haketmişti. Madelyn'le iligili herşeye karışması beni sinirlendiriyordu. Madelyn'i öptüğümü hatırlayıp yavaşça dudağımı yaladım ve şu an burda olsa nasıl kızaracağını düşünerek sırıttım. Bana fazlasıyla sinirli olduğunu biliyordum. Ama eminim ki uzun sürmezdi. Saftı. Bünyesinde kin bulunduramayacak kadar saf. Ve hayatıma burnunu sokacak kadar da aptal.

Beni tanımasını ve hakkımda birşeyler öğrenmesini oldukça geciktirmeye çalışıyordum. Çünkü belkide öğrenirse bana acıyacaktı. Ve o zaman diğerlerinden bir farkı kalmayacaktı. O beni masumluğuyla etkisi altına alan bir melekti ve büyüsünün bozulmasını istemiyordum.

KusursuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin