BÖLÜM 16

138 72 4
                                    

İnstegram : yussufreyhan

Tolga sinirden köprmüş bir halde yanımıza geldi elindeki çantayı koltuğa fırlattı ve konuşmaya başladı.
"İiipeek. Kim bu adammm."
"Aaşkımmmm bilmiyorum geldi Selam verdi. Sohbet ettik adam git gide bana yürüyordu bende kalkınca elimi tuttu."
Tolga hiç bir şey duymak istemeden adamın suratına kafayı gömdü adam yere düştü. "Tolga yapma Tolga bak senin başın yanacak aşkım bırak yapma etme."
Herkes bize bakıyordu aralarından biri de gelip ayırmıyordu.
"Yardım etsenize ayırsanıza.!!!"
Tolga birtane de yumruk patlattı adam artık hareket edemez hale geldi. Etraftan birkaç kişi kavgayı ayırdı. Ben Tolga nın eline bakarken Tolga,
"Git ceketini giy hemenn!!""
"Tamam."
Artık tövbe bi daha böyle giyinmem. Bu bana ders olmuştu. Hemen çantamdan ceketimi çıkardım ve giydim. Bu spor salonunun Müdürü bizi yanına çağırdı.
Üst kata müdürün yanına çıktık müdür orta yaşlı dinç bir adamdı.
"Evet Tolga olayı bir de senden dinleyelim."
"Bişey olduğu yok müdürüm."
"Ne demek bişey olduğu yok adam baygınlık geçirdi. Bak Tolga bu adam bizim spor salonuna oldukça katkıda bulunuyor. Bi daha böylesine müşterilerimize bu şekilde davranmayacaksın."
"Yani beni suçlu mu buluyorsunuz??."
"Nasıl anlamak istersen öyle."
"Ben anlayacağımı anladım şimdi sadece bir kişi kaybetmediniz bunu bilmenizi isterim müdür BEY."

Sadece beni kaybetmediniz diyerek hem benden hem de öğrencilerinden bahsediyordu. Ve bence sonuna kadar haklıydı. Adamın bana sarkıntılık etmesini elimi tutmasını nasıl da küçük bir şey olarak görüyorlar.

Sonuçta Tolga yı uzun bir süre tanıyorken daha dün tanıdığına Tolga'yı tercih ediyorsa bu onun karaktersizliği.

***

Tolga yla beraber el ele tutuşarak koşarak eşyalarımızı topladık ve tam çıkarken Tolga nın öğrencileri geldi.
"Hocammm nereye??"
"Bakın çocuklar ortada büyük bir sorun var suçlusu benmişim gibi suçlanırken daha fazla burada kalamam size başka bir hoca ayarlarlar."
"Olmazz hocam biz seni istiyoruzz."
"Saçmalamayın siz buraya spor yapmaya, zayıflamaya, vücut geliştirmeye geldiniz. Siz benim hayrıma burada değilsiniz bu yüzden hadi gidin spor yapmaya."
"Hocam biz sizinle bişeyler öğreniyoruz ve öyle kalmasını istiyoruz."
"Bunu bana değil müdür beye söyleyin şimdi ben gidiyorum. Hadi sizde içeri geçin dışarısı soğuk. "
İçlerinden Emre konuşmaya başladı.
"Hadi arkadaşlar müdür beyin yanına..."
Herkes bir anda savaşa gidermiş gibi birlikte bir kuvvet müdürün odasına gittiler. Gerisini izleme kalmadan Tolga yla spor salonunu terk ettik.
Belki de en doğrusu buydu.
Tolga yla yağan yağmura inat, yürüyorduk. Belkide beni düşündüğündendir bilmem bir şemsiye almaya bir züccaciye ye geçtik. Spor solunu yarım atlet giyecek kadar sıcakken, dışarısı yağmurdu.
Bir şemsiye aldık ve dışarıya ćıkar çıkmaz Tolga şemsiyeyi bana uzattı.
"Al bunu üşüyeceksin."
"Olmazz sen ıslanırsn."
"Şimdi beni mi düşünüyorsun. Eğer beni gerçekten düşünüyor olsaydın en baştan o ceketi çıkarmazdın."
"Ne yani ben miyim suçlu?"
"Evet , evet sensin suçlu!"
"Bana sesini yükseltme Tolga."
"Sesimi yükseltmiyorum."
"TOLGA durumu çok büyütüyorsun."
"Peki haklısın. Özür dilerim."
"Bana önce bağırıp sonrada Özür dilemekten VAZGEÇÇ!"

Ceketimi elinden aldım giydim şemsiyeyi ona verdim sonrada evin yolunu tuttum.
Sadece arkamdan gelen 'İpek dur çok saçmaladım biliyorum gitme.'
diyen seslere aldırış etmeden yolumu tuttum yolda bir taksi çevirdim.
Arabanın camına kafamı yaslayıp ağlamaya başladım gözlerim istemsizce akıyordu.

Ağlıyordum umutsuzca ağlıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağlıyordum umutsuzca ağlıyordum.
Ufak tefek konularla bu kadar kavga ediyorsak ilerde şiddete bile başvurabilirdi. Ben böyle devam edemezdim. Hayatım neden böyle. Hep ve herzaman kaybeden neden ben oluyorum. Her düşünceyle ağlıyordum. Sanki dünya benim için dönmüyor gibiydi. Şans bikere bana vursaydı. Ne olurdu ki? Taksiciye nereye gittiği söylediğimin bile farkında değilken eve vardım.
Tüm anılarımız sinema, çarpışan arabalar. Hepsi gözümün önünde canlandıkça ağlıyordum.

***

Ağlaya ağlaya eve girdim. Annem ağzı açık bir şekilde ağlamama bakarken odama geçtim ve tam bir ergen gibi başımı yatağa gördüm ve ağlamaya başladım.
Bilmiyordum kaç saattir ağlıyorum ama ağlama modunda hafiflemiş bi şekilde pencereye doğru bakarak ağlıyordum. Bir anda kapıyı çalan bir kişi annem ve babam olmadığına çok emindim çünkü kendimi yaklaşık iki saattir odaya kilitlemiş ağlıyordum. Annem ve babamda iki üç kez kapıyı çaldılar ama açmaya cesaret edemedim. Bir anda aklıma Tolga geldi heyecandan bir anda sebepsiz elimi yüzümü temizledim koşar adım kapıya koştum ama karşımda gördüğüm Melisa ydı.
"Kalbim ne oldu sanaa. Annen aradı ağlayarak kendini kapatmışsın. Ne oldu?"
"Sorma Melisa Ya psikolojim alt üst ufacık konularla kavga çıkıyor. İlerde düşünemiyorum."
"Kızım sen psikolog olmadan önce bir psikiyatrise git derim ben yaşadığın olaylara bak önce kardeşin sonra şimdide ufak sorunlar valla senin üstünde büyü var."
"Bende öyle düşünüyorum galiba "
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Acı bir aşk hikayesi...

BEĞENDİYSENİZ YILDIZA BASMADAN GİTMEYİZİNZ ⭐🌟⭐
SİZLERİ SEVİYORUM. BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE..

AŞK YOLU 🌹 TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin