cell

2.1K 194 17
                                    

Yıl 1852

Jimin ülkesinin bazı gizli bilgilerini sızdırdığı için getirilmişti bu garip adanın üzerinde olan bir hapishaneye. Buraya sadece çok ağır suçlar işleyen kişiler getirilirdi ve Jimin bunu hak etmişti. Fakat doğru olanı yaptığını düşünüyordu. Eskiden ülkesinin başkanı olan bir kişi ülkenin başından birileri tarafından indirilmiş ve başka ülkeye sürülmüştü. Jimin ülkenin bazı özel bilgilerini öğrenip ona sızdırdığı için buradaydı şimdi.

Peki pişman mıydı? Evet. Çünkü tam düğününün olduğu zaman buraya getirilmiști. Karısıyla dansa kalktığında onun gözlerine bakarak güzelce, keman eşliğinde dans ederken içeri giren birkaç asker her şeyi yerle bir etmişti. En mutlu günü cehennem olmuştu şimdi.

"Eve gitmek istiyorum." kimsenin duyamayacağı bir şekilde mırıldandığını düşünürken bir asker onu duymuştu.

"Evindesin, senin yeni evin bu hücre." hafifçe gülerek söylerken Jimin tiksindi karşısındaki askerden.

Kolundan tutularak küçük bir hücreye sokulurken kolunun morardığını hissetti. Yavaşça üzerine demirler kapanırken hırkasını yere koyup oturdu ve ölümünün nasıl olacağını düşünmeye başladı.

Oturduğu yerin altından gelen seslerle irkildi Jimin. Hızlıca hırkasının üzerinden kalkıp yatağın üzerine üzerine geçti. Eski oturduğu yer yavaşça delinirken orayı izliyordu. Yeni geldiği hücrenin bulunduğu ada belki de yıkılıyordu ve denize düşerek kurtulacaktı.

Fakat öyle olmadı; yer delindi, bir el yukarı doğru uzandı. Yavaşça kendini yukarı çekerken güçlü bir nefes çekivermiști içine. Kendini yukarı çekip oturduğunda ise etrafına baktı ve Jimin ile göz göze geldi. Ve ağızından şu cümle döküldü

"Yine mi başaramadım?"

Jimin şaşırarak yerin altından çıkan çocuğa baktı. "S-sen de kimsin?" çocuk hafifçe yerden kalktı ve üzerine silkeledi. Hoş, bir işe de yaramamıștı zaten. Elindeki garip alete baktı Jimin. Ne olduğunu anlayamamıștı o elindekinin fakat tehlikeli bir şeye benziyordu.

"O elindeki garip şey de ne?" Yoongi elindekine bakıp gülümsedi. Elindekini eski bir hastasından çalmıştı ve şanslı bir şekilde üstü aranmadan buraya getirebilmiști.

"Bu bir İngiliz anahtarı. İcat edileli çok olmadı. 1835'de icat edildi ve şuna bak, yapılmayacak şey yok bununla! Toprak kazdım yahu."

Jimin hiçbir şey anlamasa bile başıyla onayladı ve mırıldandı. "Ben Jimin."

Yoongi hücreye bakarken mırıldandı." Ben de Yoongi. Neden hapishanedesin?"

Jimin'in içi yine burkuldu. Üzüntüyle anlatmaya başladı. "Sadece eski başkana ülke hakkında birkaç bilgi götürüp, onun mektubunu da ülke içinde birilerine getirdiğim için."

Yoongi'nin ise kafası karışmıştı. "Eski başkan mı? Üzgünüm, üç yıldır buradayım ve ülke hakkında dışarıdaki gardiyanlardan duyduklarımdan başka bir şey bilmiyorum. Sanki öyle bir şeyler duymuştum ama tam hatırlamıyorum. Açıkçası umrumda olmadığı için unutuyorum."

"Ah, anlıyorum. İki yıl önce, ülkenin başkanı birileri tarafından başka bir ülkeye sürüldü. Açıkçası ben onların başka ülkelerden gelen ajanlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü o başkan bu ülkenin görüp görebileceği en iyisiydi." Yoongi ise anlıyorum anlamında başını salladı. "Kötü olmuş."

Hafif uzun ve kirli saçlarını karıştırırken Jimin'in yanına doğru adımladı. Jimin ise ona doğru gelen çocuğa sordu." Peki sen neden hapishanedesin?"

Yoongi gülerek cevapladı. "Öldürdüm." Jimin duyduğu cevapla şaşırdı. Çünkü sadece öldürme ile buraya gelmezdi bir insan. Normal bir şehir hapishanesine götürülürdü. Ve Yoongi Jimin'in sormasını beklemeden devam etti.

"Hemşireydim, acı çeken hastaları gördükçe üzüldüm ve eğer ölseler acı çekmeyeceklerini düşündüm. Ve her birinin yemeğine ilaç katarak öldürdüm onları. İlk başta hiç yakalanmadım fakat bunlar artınca birileri benden şüphelendi ve şikayet etti. Tam olarak üç kez üst üste şehir hapishanesine girdim ve çıktığımda hep görevime devam etmeme izin verdiler. Fakat son öldürdüğüm kişi yüzünden buraya getirildim. İngiltere'den gelen önemli bir ticaret adamıydı. Oranın zenginlerinden birisi. Ve onu öldürdüm. Fakat oranın doktoru beni gördü ve sonuç olarak, buradayım."

Jimin dikkatle dinlemişti ve şu an korkuyordu. Hasta olursa bu adam onu öldürebilirdi. Gerçi hayatının sonuna kadar buradaydı ya zaten, o şekilde ölse ne olurdu ki sanki?

Nepenthe .Yoonmin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin