roomie

1K 146 11
                                    

Yoongi içinde yemek olan beyaz örtüyü yere bırakıp çocuğun çenesinden tuttu ve kaldırdı. Acınası görünmüyordu fakat bu yaptığı aptalcaydı. Jimin gözlerini Yoongi ile birleştirdiğinde ise Yoongi gülümsedi. "Sana daha önce hiç iyilik yapmadılar mı?"

Jimin ise gülerek Yoongi'nin çenesindeki elini itti. "Hayır, yapıldı fakat bir yabancıdan daha önce yardım almamıştım. Özellikle de bu şekilde."

Yoongi gülümsemesini genişletti." Yabancı mıyız, Jimin?" Jimin'in kafası karışmıştı. Tabii ki yabancı olacaklardı, daha yeni tanışmış insanlardı sonuçta.

"Neden olmayalım ki?" Yoongi yatağa doğru adımlardan cevapladı. "Ev arkadaşıyız Jimin, nasıl yabancı olalım?"

Birkaç santim daha kısa olan çocuk diğerinin cümlesini duymazdan gelerek cevap vermedi. Zaten cevap verebileceği de bir soru değildi bu. Cümlesi mantıklı mıydı yoksa değil miydi onu bile anlayamamıștı.

O da kalktı ve yatağa uzanan Yoongi'nin yanına yürümeye başladı. Tam o sırada ise gözü dün gece kopardığı kolyesine takıldı.

Gidip kopmuş olan parçayı alırken hafif kirlenmiş olan pantolonunun cebine sıkıştırdı. Az daha giyerse bacaklarının da berbat olacağını düşünüyordu fakat gardiyanlar ona herhangi bir kıyafet getirmeden değiştiremezdi üstünü.

Yoongi'nin yanına uzandı ve kolunu başının altına alarak ona bakmaya başladı. Yoongi ise tavana bakarken güldü ve Jimin'i başından itti.

"Bana bakmayı kes, rahatsız oluyorum." Jimin ise Yoongi'nin bu tepkisine gülümsedi. Kolunu diğerinin üzerine atarak başını omzuna koydu ve gözlerini kapattı.

Tek yaşına yatmak onun için iğrençti. Son gününe kadar bile büyük annesinin onun için yaptığı oyuncak bebek ile uyumuştu o hep. Fakat şimdi huzurlu hissediyordu, yanında birinin olduğunu.

Kocaman adam olmasına rağmen içi çocuktu Jimin'in. Ve Yoongi her ne kadar bir gündür birbirlerini tanıyor olsalar da bunu anlamıştı. Kendisinin Jimin için yalnızlığına ilaç gibi olduğunu biliyordu ve Jimin de onun için o şekildeydi.

Belinin ağrısını yumuşak yatak ile geçirmeye çalışırken bu sefer de Jimin yüzünden omzu ağrımaya başlamıştı Yoongi'nin. Fakat çocuğu uyandırma girişiminde bulunmadı, rahat gözüküyordu.

Jimin'in sayıklamaları ile ona kulak verdi Yoongi. Ne dediğini anlamak istiyordu. Küçük mırıltıları anlamak zordu.

"Anne... Karım..." Yoongi duydukları ile hafifçe çocuğun kafasını omuzunda kaldırıp yatağa koydu ve yatağı çok gıcırdatymayarak kalktı. Tabii çok da başarılı değildi bu işte. Yatak gıcırdad; Jimin kıpırdadı, ağzını șapırdatarak diğer tarafa döndü. Fakat uyanmamıştı. Yoongi koca bir 'oh' çekerek üstünü düzeltti ve yatağın örtüsünü çocuğun üzerine örttü.

Gitmeden evvel Jimin'in alnındaki saçları hafifçe geriye itip dudaklarını alnına bastırdı. Gülümseyerek diğerinden uzaklaşırken aklı karmakarışıktı. Fakat hissettiği ve aklındaki şeyleri düşünmeden kendi karanlık hücresine geri döndü.

Nepenthe .Yoonmin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin