final

1.6K 192 148
                                    

Jimin kendi odasına geldiğinde kalbinin hızını hala durduramamıștı. Yorgun ve heyecanlı hissediyordu. Hisleri onu yorsa da Yoongi ve onun beraberinde getirdiği hisleri seviyordu Jimin, çok seviyordu.

Gardiyanlar gelince yemeğini aldı ve yine kitaplığın önüne geçerek yemeye başladı. Mutluluktan dolayı olsa gerek, önüne koyulsa hayvanların bile zor yiyeceği yemeğin tadı şimdi ona güzel geliyordu. Gülmesine engel olamıyor, karnının bu tatlı ağrısıyla karnını sıkıyordu.

Yatağına geçince tekrar Yoongi'yi düşünüp ayaklarını yatağına vurmaya başladı. 23 yaşında olmasına rağmen ergenliğine yeni basmış gençler gibi hissediyordu. Garip bir histi çok az tanıdığı birine karşı bunları hissetmek.

Öpüştükten sonra Yoongi'nin söylediği cümleyi hatırladı. "Üçüncüydü bu Jiminie."

Ne demeye çalıştığını anlayamamıștı, sormak istese de Yoongi gardiyanların geleceğini ve çabuk gitmesi gerektiğini söylemişti. Gitmeden önce de son kez sarılmış ve "Yarın görüşürüz miniğim." demişti. Tüm bunlar Jimin'e bir şeyler hatırlatıyordu fakat ne olduğunu çözemiyordu.

Aniden aklına dolan çocukluk anıları ile yatağında hareket etmeyi kesti Jimin. Yoongi'yi hatırlamıştı, ayrılmadan önce birbirlerine verdikleri sözü ve kaderin onların son kez bir araya getireceğini söyleyen mektubu. Ayrılmadan önceki ilk öpücüklerini hatırlayınca Jimin, Yoongi'nin neden üçüncü dediğini de hatırlamış oldu. Çocukken yanından ayırmadığı bebeği gibi olan Yoongi, ailesi öldükten sonra birkaç yıl Jiminlerde kalmış ve kaldıkları devlet ilk defa sahipsiz çocuklar için bir yurt açınca oraya gönderilmiști. Kimileri orada askerlik olarak yetiștirilirken kimileri yaralanan askerlere bakmak için doktor, hemşire olarak yetiștirilmiști.

Jimin başlarda Yoongi'yi çok arasa da sonradan aklına bile gelmez olmuştu. Jimin bunları hatırlayınca kendi aptallığına ağlamaya başladı. Hiçbir zaman yanından ayırmadığı çocukluk arkadaşını nasıl olur da unutabilirdi ki...

Ellerini gözlerinin altına götürüp gözyaşlarını sildi. Yüzünü kirletip çirkinleşmek istemiyordu. Yoongi'ye güzel görünmek istiyordu o.

-

Sabah olunca Jimin gece boyu ağlamasına rağmen çabucak uyanıvermiști. Bugün Yoongi ile birlikte özgürlüğe koșacaklardı. Kahvaltısını alıp yerken bir an önce akşam olmasını istiyordu. Yoongi'nin elinden tutarak buradan çıkmak istiyordu. Mutluydu belki de hiç olmadığı kadar mutluydu. Hala dünü hatırlarken karnının ağrımasına engel olamıyordu.

Güneş tepeye yükseldiğinde kitaplıktan öylesine bir kitap aldı ve okumaya başladı. Normalde çok fazla kitap okumasına rağmen şimdi hislerinden dolayı sıkılmış; enerjisini, heyecanını bu şekilde atamadığı için kitabı kenara bırakmıştı.

İlk defa dans etmek istiyordu. Sokağında olan eğlencelere küçükken bile katılmazken şimdi bu isteğin nereden geldiğini anlayamamıștı fakat sadece istiyordu işte.

Yavaşça ayağı kalkarak kendi kendine şarkı söylemeye başladı. Bir duvardan diğerine yürürken kendi kendine mırıldanmak hoşuna gidiyordu. Birden bire vücudunu kendi söylediği şarkıya uydururken bulmuştu. Dışardan nasıl göründüğü umrunda değildi sadece kendince eğleniyordu işte.

Nepenthe .Yoonmin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin