Jimin yatağında elindeki ekmeği ile uzanırken yatağının altındaki sesi duydu, Yoongi gelmiş olmalıydı. Fakat yatağını çekmedi, zaten onun geçebileceği kadar geniști.
Hafifçe yatağın altından çıkarken Jimin onun korkunç olduğunu düşündü birazcık. Yatağın altından çıkarken arkadaştan çok ona az sonra zarar verecek olan sapık gibi gözüküyordu çünkü.
Saçları uzun oğlan elindeki testiyi yataktaki oğlana doğru uzatıp salladı. "Suyun var mı? Bana vermediler." Jimin şaşırdı. Ona bile su verilirken neden Yoongi'ye verilmemiști ki?
"Oh, testimi kırdım ve yenisini içi boş bir şekilde verdiler. Ve üç gün su yok sanırım. Geçen kırdığımda da bu şekilde yapmışlardı. Bize hiç mi acımıyorlar?"
Jimin kaşlarını çattı. "Biz bu denli suçluyken neden bize acısınlar? Ayrıca seri katil olduğunu söyleyen sen değil miydin?" Yoongi gülümsedi ve cevapladı.
"Ama ben onlara acıdığım için bu dünyadan gitmelerini sağlamıştım." Jimin kalbinin sızladığını hissetti. Bunu daha önce söylemişti Yoongi, düşünce tarzı çok farklıydı onun. Çocuk gibiydi belki birazcık. Belki de sadece bir deliydi, bilemezdi.
Yatağından kalktı ve testisinde duran suyun birazını verdi Yoongi'ye. Daha sonra ikisi de testilerini bir yere koyup yatağa oturduklarında ise Jimin bir konu açtı.
"Buradan gitmek istiyorum, Yoongi. Sence bunu nasıl yaparım?" Yoongi'nin ona farklı bir cevap vereceğini bilerek söylemişti bunu.
Yoongi ise gülümsedi ve gözlerini kapatmasını istedi. Jimin hafifçe uzanıp gözlerini kapattığında, Yoongi konuşmaya başladı.
"Karının yanındasın ve yan yana uzanıyorsunuz. Gözlerine bakıyorsun, daha çok aşık olduğunu hissediyorsun. Karın kafasını yavaşça sana yaklaştırıyor, öpeceğini anlayarak gülümsüyorsun." Jimin olayın kötü bir yere gitmesinden korksa da dinlemeye ve hayal etmeye devam etti. Gerçekten işe yarıyordu, Yoongi'nin etkileyici bir sesi vardı.
"Burunlarınız birbirine sürttüğünde gülümseyerek sen de yaklaşıyorsun ve," Yoongi hafifçe Jimin'in üzerine eğilerek dudaklarını gözleri kapalı olan çocuğun dudaklarına bastırdı.
Jimin öleceğini hissetmiști o zaman. Yoongi çok fazla ileri gitmişti, ne yapacağını bilmiyordu. Bu adamın kaçık olduğunu biliyordu fakat bu kadarını kesinlikle tahmin etmiyordu. Onlar erkeklerdi, hiç mi utanmıyordu bu Yoongi denen herif?
Yoongi, Jimin'in aklından geçenleri tahmin etti ve hafifçe geri çekildi. "Sadece beni karın olarak hayal et, Jimin. Bundan fazlası değil." Yoongi fazlası derken kendinden bahsediyordu. Kimse kendisi kadar mükemmel olamazdı ve bunu belirterek Jimin'e bir kez daha yaklaştı.
Jimin ise Yoongi'nin egoistlik tasladığını anlamayarak sadece odaklanmaya çalıştı. Buradan gitmek isteyen oydu, şimdi karşı çıkamazdı. Ve dudakları birbirine kapandı. Sadece karşısındaki adamı karısı gibi hayal etti ve ellerini diğerinin kazağına koyarak öpmeye devam etti. Her şeyin sonuna gelmiş gibi öptü. Öyle yoğun duygular besliyordu ki, az sonra göğsü açılacak ve kalbi parıl parıl parlayacak gibiydi. Severek öptü, öperek sevdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe .Yoonmin.
Fanfiction"Mutluluk, elde etmek için peşinden koşulacak; sonra da kaybetmemek için çaba sarfedilecek bir şey değildir. Mutluluk; senden bağımsız olarak, istediği zaman gelir, dokunur sana. Önemli olan, o eşsiz temas anının tadını çıkarmayı akıl edebilmektir...