Yaşadığım büyük korkuyla birlikte, günlerdir beni ele geçiren uykusuzluğuma teslim olmamaya çalışıyordum.3 gündür uyuyamıyordum.Gözlerimin altındaki koca morluklar beni şiddet görmüşüm gibi gösteriyordu.Heryerim ağrıyor ve beni rahat bırakmıyordu.Uyumamqmın tek sebebi günler önceki şeylerin aklımda canlanmasıydı.Nasıl odama girip beni rahatsız edebilir? Yatakta dönüp dururken gözlerimi diktiğim ay bana gülümsüyordu.Zihnimdeki karmasıklığı çözmeye çalışırken telefonumun titremesiyle irkildim. Yatakta dikleştim ve telefonumu elime aldım. Mesaj Maryden gelmişti.Mary bu saatte uyur olurdu.Bu nadir rastlanan bir durumdur diye düşündüm.Mesaj aynen şöyleydi:
"Kimden; Mary
Betty seni gerçekten seviyorum ama artik dayanamıyorum. Boynumdaki kelebeğe benzeyen doğum lekesini hatırla. Beni buldu..."
Mesajı okuduğumda faltaşı gibi açtığım gözlerim sızlıyordu.Yataktan fırladım ve üstüme bir hırka alarak evden çıktım. Sokakta duyulan tek ses benim ayak sesimdi.Yaprakların hışırtısıyla bir uyum içinde koşturuyordum.Sönmekte olan sokak lambasının altından geçip 10 dakikalık bir koşuşturmanın ardından Marynin evine ulaştım. Sokakta ışıkları yanan tek evin etrafı polislerle doluydu ve bu ev Marynin eviydi.Polisleri gećtim ve yerde ağlayan Paulu gördüm.Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleriye bana bakıp "Mary"diye fısıldadı."Ne oldu ?!"Paul kurumuş dudaklarının arasından"onu bulmuş"diye bağırdı.Gözlerinden dökülen yaşlara aldırmaksızın duvara tekme atıyor,küfürler savuruyordu.Paul çok yumuşak görünmesine raģmen böyle görünmesine şaşırmıştım."Şimdi bunu düşünme zamanı değil Betty"diye düzelttim kendimi ve devam ettim."Kim,onu neden, ne olmuş?!"Paul çatılmış olan kaşlarıyla bana bakıp"o yani onu öldürmüş.Yukarı çık."tükenmişlik sesi bu olsa gerek.Yukarı çıktığımda Mary nin odasında bir düzine polis olduğunu gördüm.Biraz kapıyı araladığımda Mary nin sallanan vücudu kocaman gözlerle bana bakıyordu."Aman tanrım Mary neden?"gözlerimden akan yaşların yanaklarımı
ıslatmasıyla yere çöktüm.Neden yapmıştı böyle bir şeyi?Bu benim olayımdı onun değil.Bu hayatın benim ölümümle bitmesi gerekiyordu onunkiyle değil.Boğazımdaki acı gittikçe artıyordu ama ben çığlıklarımı yutmak için kendimi zorluyordum.Asıl olayım ağlamak değil.Bunu yapanı bulmak.Mary bòyle bor şey yapmaz.Hem çok saçma beni tanımayan biri benil hayatımdan bıkmış olamaz!Ağlamaktan kızarmış gözlerim sızlıyordu.Mary nin son yazdığı şey bana attığı o mesajmıydı?Daha önce gelseydim eğer Mary ölmezdi .Duvara vurduğum ayağımın acısını aldırmaksızın tekrar yere çöktüm.Dizlerim ayakta kalmakta zorlanıyor ve titriyordu. Aģlamaktan titreyen gözbebeklerim Mary nin boynunda durdu.Boynunda doğum lekesi olduğunu söylemişti ama yoktu.Evet çok benziyordu ama bu kişi Mary değildi.Parlayan gözlerle Paula bir çığlık attım.Paul geldiğinde gülmek ve ağlamak arasındaki ince çizgideydim."Paul bu Mary değil.Marynin boynunda bir doğum lekesi var ama bu kiside yok ve biz dikkat etmesekte Mary nin gözleri mavi bu kızınkiler yeşil."Mary olmadıği için şükrediyordum fakat bu kız için çok üzülüyordum.Hırsız nereden bulmuştu bu kızı?İçeri giren polis memuru bizim dışımızdaki herkesin dışarı çıkmasını söylemişti.Polis memurunun gözbebekleri titriyordu.Sessiz bir şekilde"evet,biliyorum bu Mary değil,ama sizi dışarı almam gerekiyor."
Polis memurunun odasına girdiğimde iki polis bizi bekliyordu.Ellerindeki ufak notun üstünde "Hırsız Betty"yazıyordu.
Polislerin elindeki notu alıp okumaya başladım.Yazan şey beni hayrete düşürüyordu.
"Onu buldum sıra sende Betty"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRSIZ
Teen FictionFarkındaydım artık yolun sonu olduğunun,zor bir hayat.İnsanlardan bıkmış olmam beni dünyadan uzaklaştırıyor.