Kaybettim.

14 1 1
                                    

Yalanlarla dolu bu hayattan kurtulmak zorundaydım.Belki geçmişimi yakmak,belki de geleceğimi.
Boynumun ağrıdığını hissedebiliyordum.Bana acı veriyordu. Güneş doğmak üzereydi.Eskisi gibi bakmıyordum güneşe.Güneş benim için yeni bir günü değil,ölüme yaklaşan her bir adım gibi geliyordu artık.
Yıllardır beni terk ettiğini sandığım babam ölmüştü,hem de annem tarafından.
En güvendiğim insanlar hayatımdan çıkıyordu.Yaşamak için hiç bir nedenim yoktu.Bu yorucuydu,hem de çok.
"Betty,artık eve gitmen gerek.Fazlasıyla yoruldun."
Beni irkilten bu ses Paula aitti.
Kurumuş dudaklarım ve kısılmış sesimle
"o,nerde?"
"Kim?"
"Annem"
Paul kafasını eğmişti.Bana cevap vermek zor gelmişti sanki.
"Onu polisler götürdü.Ama ne olduğunu bilmiyorum."
Gözlerimin dolmasına izin vermiştim.
Hastaneden çıktığımda güneş doğmuştu.Uykusuzluktan şişmiş gözlerim sızlamaya başlamıştı.Yavaş adımlarla giderken uyuyan köpekleri görmüştüm.Küçükken Kevinla yaptığımız onca saçmalık aklıma gelmişti.Kevin köpeklerden korkmuyordu,ama ben korkuyordum bu yüzden beni hep korurdu.Şu an ise tek başımayım,beni koruyabilecek kimse yok.Bu cümleyi tekrarlamak beni üzüyordu, aynı zamanda da güçlü kılıyordu.
Eve gittiğimde ilk olarak bodrum katına inmiştim.Orada bulunan en eski ve tozlu dolabın içindeki anılarımı almak için.Babam gidince oma dair ne varsa hepsini buraya koymuştum.Her ne kadar bu duyguyu bastırmak istesemde ona karşı hep bir nefret beslemiştim.Eğer bilseydim böyle olmazdı.Keşke olmasaydı.Dolabı açtığımda dolabın içinden bir şey önüme düşmüştü.Düşen şey Kevin ile benim fotoğrafımdı.Kocaman gülümsemiz o zamanlar ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyordu.Fotoğraf bize bakan babama bakınca daha da güzelleşiyordu.Alt çekmeceyi açtığımda annemin eski telefonu gözüme çarpmıştı.Onunla kaydettiğimiz onca anı hala içindeydi.Telefonu cebime koyup üst kata çıktım.Odama doğru giderken odamdan gelen o korkunç sesle koşmaya başlamıştım.İçeri girdiğimde cam kırılmıştı.Belli ki biri benim odama gelmemi hızlandırmak istemişti.Odamda bir kaç not vardı çoğunda aynı şey yazıyordu.
"Oraya git."
Bunun ne demek olduğunu bilmiyordum.Oraya derken nereden bahsediyordu?
Ah,evet hatırlamıştım.Beni şaşırtmıştı.O kadar şeyden sonra bunu unutmamıştı.
Hemen evden çıkıp deniz kenarına gittim.Buraya gelecekti,emindim.Etraf çok sessizdi.Her zamankinden farklıydı.Dalgaların sesi beni rahatlatıyordu.Saçlarımı uçuran hafif bir rüzgar vardı.
Güzel koku beni çok daha rahatkatıyordu sanki.
"Gelmişsin."
Bu sesle bütün huzurum kaçmıştı.Bu o,katil.
"Evet,geldim.Arkamı dönebilirmiyim?"
"Evet,elbette.Zaten dönsende bir şey olmayacak seni öldüremiyeceğimi biliyorsun ve hayatında mahvedilecek bir şey kalmış gibi görünmüyor."
Sesinde ne aşağılama ne de alay vardı.Bana acıyordu.
"Yapma,bana acıyormusun?Ölü insanlara acınmaz sanıyordum."
"Sen ölümüsün sence?'
"Duygularımı kaybettim,kendimi kaybettim,etrafımdaki herkesi kaybettim ve yaşamak için bir nedenim yok.Sence de ölü değilmiyim?"
Yüzünde küçük bir gülümse olmuştu.
"Değilsin,hala ağlayabiliyorsan mutlu olmalısın,seni düşünen bir arkadaşın ve annen var.Ne kadar bencil olduğunun farkına varamamışsın o kadar.Sen kendini kaybetmemişsin,görmezden geliyorsun.Bazen etrafında bir kişinin olması yüz kişiden iyidir.Bir kişinin olması seni yalnız değil,değerli kılar.Hatırlıyor musun intihar etmek istediğimi sana söylemiştim.Sense bana bir hayatım olduğunu onu dilediğim gibi yaşamamı söylemiştin.Ölmemi değil,yaşamamı."
Ağlamaya başlamıştım.Acınacak haldeydim.Yere çökmüştüm.Onun yutkunma sesini duyuyordum,korrkuyordu.
Bana bir şey olmasından.
"Beni önemsiyormusun?"
"Her şeyi unutmadım Betty."
"Sana tek bir şey sordum:beni önemsiyormusun?"
"Ah,evet önemsiyorum.Kimsenin sana acıdığı ya da seni önemsiz gördüğü falan yok sen kendine acıyorsun!"
Bunları duydukça içimde bir şeyler toplanıyordu sanki.Tekrar yapıştırılmaya çalışılan bir vazo gibi.Ama kırılan şeyler yapıştırılsada tekrar parçalanır.Uzaktan gelen polislerin sesleri geldiğinde gitmişti.Dediği şeyler beni rahatlatmıştı.Belki de bunu bekliyordum.
Her ne kadar ondan nefret ediyorda olsam,hala onu dinlemek beni rahatlatıyordu.Ölmek istediğini söylediğinde ona çok kırılmıştım.Beni bırakmak istediğini düşünmüştüm.Beni aldırmadığını...
Dediği gibi bencildim sanırım.Kendi mutluluğumdan başka bir şeyi düşünmemiştim.Kendi mutluluğumu sağlamaya çalışırkende başkalarını mutsuz etmiştim.Bencildim.

HIRSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin