savunmasız

165 13 3
                                    

Hayatım sonsuza kadar değişmeden bir süre önce anne ve babamı yeni biten koloni kavgasında kaybetmiştim. En son hareketsiz bedenler toprağın derinliklerinde yerlerini alırken gördüm kardeşimi. Gözleri toprağa kavuşmak için bekleyen annemdeydi. Kendimi onunla göz göze gelemeyecek kadar zavallı  hissettim. Ona ne diyecektim? Ne demeliydim? Koşmaya başladım.
Kaçtım: kardeşimden, düşüncelerimden, ölü bedenlerden...

Yağmur şiddetini artırdığı sırada bende hızlandım.korkularımın peşimi bırakması için ne kadar daha kaçmam gerekiyordu? Bacaklarım pes edince bende teslim oldum.Yağmur dağılan bedenimi yıkarken kollarını ormana açan karanlığa gözlerimi kapattım.

Uyandığımda gözlerimi açmakta zorlandım. Bilirsin, sabah olur . Uyanırsın , birde bakmışsın güneş tüm ihtişamıyla tepende .O an bir küfür savrulur dudaklarından. Tıpkı benim gibi.
-S...

Yattığım yerden doğrulunca kötü hissetmemin tek sebebinin güneş olmadığı bir tokat gibi yüzüme çarptı.Her yerim tutulmuştu ve çamurun içindeydim. Dün yağmur haddini aşarak yağmıştı.
Saplandığım çamurdan doğrulunca belimin ağrısıyla yüzümü buruşturdum. Onu düşündüm. Ben bu kadar berbat  haldeyken kim bilir kaç kâbus ziyaret etmişti ufaklığı. Böyle gidemezdim. Şu an olmaz.

Meydan'a dönerken  adımlarım sakindi. Etrafta koşuşturan çaylaklara selam verdim. Herkes işinin başına dönmüştü çoktan. Sanki herkes acısını  ölülerle birlikte toprağa gömmüştü.

Valerie'yı bulduğumda nehrin başında diz çökmüş yüzünü yıkıyordu. Hareketsiz bir şekilde işini bitirmesini bekledim. Arkasını döndüğünde gözlerim suyun en berrak tonuyla karşılandı. Gözleri her defasında acımadan beni uyuşturuyordu.

kör kelebekler yuvasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin