Sabah yine parlak ve muhteşem güneş ışınlarının odamda dans etmesi ve yeni bir günün habercisi kuşların mükemmel cıvıltılarıyl- şaka şaka yine alarmımdaki kadının iğrenç böğürtüsüyle uyandım K. Aslında bir ara keloğlanda çalan ‘uyan uyan haydi uyaaaaan ‘ şarkısını yapmıştım ama şarkı o kadar ninni gibiydi ki uykumu daha çok getirmişti –ve süper minili hizmetçimiz uyandırmayı unuttuğu için- okula geç kalmıştım. Yani genel olarak alarmlarla bir sorunum var.. Neyse ki geç kalınca gitmemek gibi dahice bir huyum da var ^_^ Ya hep ya hiç, prensip meselesi..
Kalktım ve hemen bir duş aldım, artık nasıl kabuslar gördüysem her yerim vıcık vıcık terdi. Ha kafamdaki şişliği de unutmamak gerek tabi. Gece başucumdaki dolaba vurmuştum onu muhtemelen. Ay bir de kramponlu ego yığınını hatırlıyorum. Sahi, rüyamda onu görmüş olamam değil mi? Kesinlikle olabilirim, tabi eğer bu bir kabussa. Kıssadan hisse, bir dahakine bu kadar deli yatmamalıyım (^_^).. Ah hadi ama şaka yapıyor olmalıyım tabi ki yatacağım, bir çocuk yüzünden 16 yıllık huylarımı değiştirecek değilim. BOM! İşte İlke’nin ilkelerinden biri : KİMSE İÇİN DEĞİŞME!.. Ayy sabah sabah iç sesim durmuyor yine.
Duştan çıkıp kurulandım ve gardolabımın önünde dikildim. Kapağını açar açmaz iğrenç formalarımla göz göze geldim. O bana ‘beni giy’ bakışı atarken ben onu ‘senden nefret ediyorum’ bakışımla selamladım. ‘ nefret etsen de giymek zorundasın ‘ der gibi kibirli bir duruşu vardı. ‘‘dua et sadece bir formasın yoksa..’’ Allah’ım ne diyorum yine ya akıl fikir ver bana , gerçekten çok ihtiyacım var..
Askıdan gömlekle eteği çekip giyindim. Bir de etek ne ya! ETEK VE BEN! Hey , biz hiç iyi bir ikili değiliz ki! Tabi burdan kolej yönetimine bu müthiş seçimlerinden(!) dolayı en içten sövgülerimi yolluyorum. İnşallah siz de bir gün sizi rahatsız eden bir şeyler giyersiniz!
Ben rahat biriyim , oram buram açılmış mı diye her dakika kontrol edemem ki. Nitekim bunu anneme ilettiğimde
‘’İlke senin için özel pantolon mu diktirsinler ?’’ gibi bir tepki vermişti. Ben de
‘’Onların yaptıracağı pantolondan hayır gelmez zaten , ben kendi pantolonlarımdan giyip gitsem (^_^)’’ demiştim ve annem meşhur göz devirmesini yaparak odadan çıkmıştı. İşte okuldan nefret etmem için bir neden daha !
Yine bota benzeyen Supralarımı giydim , zıplaya zıplaya aşağı iniyordum ki annemle babamı sarılırlarken görmeyeyim mi :O Aah hadi ama tabi ki görmedim :D. Annem kaşlarını çatmış babama söyleniyordu , babam da telefonla konuşuyordu. Hayır konuşmuyordu, bu annemin dırdırından bir kaçış yoluydu. Bunu küçükken farketmiştim ve babamla aramızda küçük bir sırdı. Bunları düşünürken farketmeden gülümsemiş olmalıyım ki babam da olayı çakınca sırıtarak göz kırptı. Ben de göz kırptım , tam bir kahkaha atmıştım ki annem anlamsız bir bakış atarak bana döndü. Direk saçmaladım:
‘’Naber anne ? benden de iyi. Yine formumdayım bugün hadi birazdan görüşürüz ‘’diyerek kahvaltı masasına koştum. Aslında babamla iyi anlaştığımız zamanlar vardı , en azından annemden daha iyi anlaşıyorduk. Annem hep beni değiştirmek isteyen taraftı ama babam böyle kabul etmişti. Hatta futbol oynadığım için benimle gurur duyardı. Bilmiyorum ,babamı seviyordum. Çok vakit geçirmesek de kafa dengi olduğunu biliyordum.
Onları daha fazla bekleyemedim ve karnımın gurultusunu bastırmak için yemeye başladım. Ben bayaa kendimi kaptırmış kahvaltının sonuna gelirken annemin’ne yapıyorsun sen’ bakışlı ‘’bizi neden beklemedin İlke?’’ sorusuyla burun buruna geldim. Hadi ama , diğer insanlar gibi kahvaltı yapıyorum!
‘’Annecim, benimle ne kadar çok kahvaltı etmek istediğinizi biliyorum ve anlayışla karşılıyorum ama sizi bekleseydim okula aç gitmek zorunda kalacaktım’’ diyerek ayağı kalktım. ‘’ Artık bir dahakine sizi beklerim, sonra tek kelime etmeden kahvaltımızı eder kalkarız. Öylesi daha heyecanlı tabi.’’
Ben böyle deyince annemin annelik güdüleri kabarmış olmalı ki sevecen bi tonda konuşmaya başladı
‘’Bugün seni şoförün bırakmasını ister misin? Yağmur atıştırıyor,ıslanırsın.’’
‘’Anne ben bugüne kadar ne zaman okula şoförle gittim ‘’ diye yakındım. Ardından beklemediğim bir şekilde babam lafa atladı:
‘’Ve İlke yağmuru sever..’’
Teşekkür eder gibi babama gülümsedim J
‘’İyi bari bot gibi ayakkabı giymişsin de ıslanmazsın.’’ Diyen anneme inanılmaz bir bakış atarak
‘’Aman Tanrım! Her gün giydiğim topuklu ayakkabılarımı iyi ki bugün giymemişim(!)’’ dedim ve babamın hafif kahkahasını geride bırakarak evden çıktım. Babam beni şaşırtıyordu. Vay be noluyoruz???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÖSYÖ EGO DEPOSU
Teen FictionGençler bir kaldır bir yayımla kütüphanenizin içine ettiğimin farkındayım :D Ama napayım rağbet görmüyor diye moralim bozuluyordu. Hayat ilkesi 'asla pes etme!' olan BEN kaldırıp kaldırıp durdum,işte böyle de dengesizim ^^^^^^^^^^ Yarattığım karakte...