Fuck the system

609 18 5
                                    

Arkadaşlar kusura bakmayın hem geç geldi hem de bu bölüm biraz mizahtan uzak. Ruh hali önemli çünkü.. Anlayışla karşılayacağınızı düşünyorum ve emege saygı açısından votelerinizi eksik etmeyin diyorum.

Keyifli okumalar :)

Güneşli bir gün. Yeap Yeap!

Ve bugün de okul var iyice abarttılar artık. Twittrdan özendiğim doğrudur arkdşlr. Okullu ve iğrenç bir hafta içi gününe Hİ!

Her zaman olduğu gibi önce yatakta doğrulup ayaklarımı aşağı sarkıttım. Ellerimi yatağa bastırarak odayı taramaya başladım. Sanki ben uyurken biri odama girmiş ve her yeri darmadağın etmiş gibi hissediyordum her sabah. Çünkü şizofren olmak bunu gerektirir.

Hem ben bugün alarmsız kalktım başımıza taş yağacak. Saate baktım kalkmam gereken saatten bir buçuk saat erken kalkmışım. Vay anasını be, ben neymişim. Evet bazen böyle şeylerim oluyor ama istisnaların kaideyi bozmadığı bir dünyada yaşıyoruz.. Erken kalkmak benim işim değil gençler.

Kalktım eşofmanlarımı giyip saçımı salaş bir topuz yaptım. Evet koşmak için ideal bir hava. Spor ayakkabılarımı giyip kulaklıklarımı da taktıktan sonra kapıyı sakince kapatıp evden çıktım.  Neden bilmiyorum ama bu sabah değişik hissediyordum. Sanki görünmez olmak istermiş gibi. Kimse beni görmesin, duymasın, farketmesin.. Kendimle başbaşa kalmak istiyordum galiba, belki biraz kafa dinlemek. Bunun içindir ki parmak uçlarıma basa basa çıktım bahçeden.

Sokakta yürümeye başladım önce sakin sakin. Müziği hissederek.. Müziği hissederek dinlerdim zaten ben. Her müzik bir şeyler anlatır. Yo hayır o saçma sapan giyinip saçma hareketler yapan,  illümanitinin boy gösterdiği kliplerden bahsetmiyorum. Tanınmamış sanatçılar hep daha içten gelmiştir bana. Evet hip hop dinlerim, genelde hareketli şarkılardır. Ama yavaş olanlarının anlatmak istediği çok şey vardır. Kulağıma dolan sesle daha çok düşünmeye başlamıştım.

Sevginin ve barışın bir manası kalmadığında

Eski tatlı huzur veren şarkılar da çalmadığında

Kalabalığın içinde yalnızlıklar arttığında

Her yer gurbet olduğunda her yer beton dolduğunda

İnsan hayatına verilen değerden eser kalmadıgında

Yani beş yaşında çocuğun eline silah tuttuğunda

Savunmasız siviller hedef oldugunda

Yardım için gönderilen gemilerden kan akınca

Silahlanmak için milyar dolar harcandığında

Güvenlik güçlerine dahi  güven kalmadığında

Okullarda uyuşturucu satıldığında

Söylenecek çok da bir şey kalmıyormuş tanrım

Bir melek diliyoruum tanrıdan muhtaçlara

Bir melek diliyorum sevgiden yoksullara

Suçsuzlara, esirlere, mahkumlara, insanlara..

Evet yarısı rap. Ama rap in de içtenliğine inanırım. Çünkü herkesin boyun büküp kabullendiği doğruların yanlış olduğunu bağıra bağıra duyurur rap. Başkaldırmayı bilir, yanlışı doğrudan ayırır. Bunun içindir ki realistlerindir. Rap dediysem yanlış anlaşılmasın, arsız bela ve türlerini Allah bizden uzak etsin..

MÖSYÖ EGO DEPOSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin