Evet arkadaşlar bu bölümü ayagı gerçekten burkulmuş biri olarak yazıdım maksat bölüm gerçekçi olsun sonuna doğru anlarsınız zaten:DD Iıığm dün atıcaktım ama çok yorgundum uyuyakalmışım ağağağğağ. Saçma sapan halk oyunlarımız var da ^^^^
Ne diyecektim. Her bölümden önce bişey diyorum biliyorsunuz :(( 'vote' :DD Votelerseniz mutlu oluyorum, ay çok yüzsüzüm :DD
Neyse biraz uzun bi bölüm oldu size keyifli okumalaar :)))))
Bizim aynı anda bağırmamızdan sonra sınıf susup bize döndü. Ozan hoca da şaşırıp ‘Vay be’ temalı bakışını attıktan sonra bu bakışlardan sıkıldığımı farkettim.
‘’Hortlak görmüş gibi bakmayı kesin. Soru çözdük.’’ Diyince önlerine döndüler. Hoca da kendine gelip
‘’Oo evet gençler arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz. Zor soruydu. Sözlünüze yansıtıcam çocuklar’’ dedi mutlu olmuş bir ifadeyle. Evet bu iyi bir şeydi ama sözlüden çok dikkatimi bir şey çekmişti. Zaten ondan sonra dikkatimi derse veremedim. RÜZGAR.. Nasıl bir insandı? Her seferinde nasıl şaşırtıyordu? Aaah bilmiyorum. Var bu çocukta bir şeyler. Gizemlisin Rüzgar , fazla gizemli..
Sıkıcı okulumuzda geri kalan derslerin bitmesi için dakika saymaya dvm.. Son dersteydik ve çıkışta antreman vardı daha doğrusu kaptanlık seçmeleri. Şey aslında heyecanlı değildim her yıl yaptığımız bir şeydi hem futboluma güvenirdim. Kaptan seçilmek gibi bir derdim hiç olmadı, ben sadece oynadığım futbola bakardım ama 2 senedir kaptandım. Kaptanlık güzel bir şeydir , eger takımınız düzgün insanlardan oluşuyorsa. Ama cıvık insanlar varsa kaptanlıktan defolup gitmek istersiniz. Sonra yaptıgınız şeye olan inancınız durdurur sizi. Yine de , en güzel sonuçlar TAKIM olabildiğinizde ortaya çıkar. Takım değilseniz en fazla yük size biner, yorulursunuz. Kaptanlık istemeden önce takımınıza sonuna kadar güvenebileceğinizi de düşünün derim )))))
Çıkışta üstümü değiştirip Utkuyu buldum. Erkek takımında onun da seçmesi vardı sonuçta. Ama onun kaptan olacağından adım gibi emindim, o her şeyden önce çok iyi bir oyunkurucuydu. Kaptanlıkta başarılı olabildiysem Utku sayesindedir..
‘’Gel bakalım güzellik heyecan var mı ‘’ diye sordu. Gülerek cevap verdim.
‘’No. I am relax and ı dont care ‘’ aksanlı yaptığım İngilizce karşısında o da güldü.
‘’Salak :D yürü gidelim. Yorulmaya hazır mısın geenç?’’
‘’Her zamaaaan :DD’’ diyip sırt çantamı sırtıma taktım.
Gülüşe gülüşe sahaya gittik. Herkes eşofmanlarını giymiş ısınıyordu. Kızlar bir kulübede erkekler de yanındaki kulübedeydi. Önce bizim kulübeye baktım, bakalım yeni birileri var mıydı. Sonra 9 lardan 2-3 kişi gördüm. Eskiler de kendi aralarında gruplaşmış takılıyorlardı. Eski takımı severdim. Yılışık kız yoktu yani neyi ne zaman yapacaklarını bilirlerdi. Birbirimizle takılmayı da severdik, sorunumuz yoktu.Bu dönem de bunun değişmemesini umarak bir de erkeklere göz atayım dedim. Orda da Utku kaptandı. Utku sevilen biriydi. Onların takım ruhlarına hep hayran kalmıştım. Kafamı çevirir çevirmez ‘oha’ diyip kaldım. Rüzgar her yerden çıkmak zorunda mısın knk? Ya bu çocuğu her yerde görmek zorunda mıydım ya !!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÖSYÖ EGO DEPOSU
JugendliteraturGençler bir kaldır bir yayımla kütüphanenizin içine ettiğimin farkındayım :D Ama napayım rağbet görmüyor diye moralim bozuluyordu. Hayat ilkesi 'asla pes etme!' olan BEN kaldırıp kaldırıp durdum,işte böyle de dengesizim ^^^^^^^^^^ Yarattığım karakte...