1 hafta oldu..
Annemle iki yabancı olalı 1 hafta oldu. Arkamda şaşkın bir sınıf ve piç bir Rüzgar bırakıp sınıftan defolalı 1 hafta oldu. Kendi kabuğuma çekileli 1 hafta oldu. Hissizleşeli, hissetmeyeli, hayatın adaletsizliğine, dünyanın şerefsizliğine lanetler yağdıralı 1 hafta oldu..
7 günden beri sadece okula gidip geliyorum. Konuşmuyorum, duymuyorum, söylemiyorum , takmıyorum, takmamaya çalışıyorum. Hayat yine karanlık yüzünü gösteriyor bana. Alışkınım diyor gülüp geçiyorum. Sadece Utkuyla normal bir insan gibi görüşüyorum, derdimi anlatmıyorum, sadece susuyorum, susuyorum.. Sanırım şu son 1 hafta içinde yapabildiğim en iyi şey susmak. Saniylerce dakikalarca saatlerce.. Evet bu konuda iyiyim. Kimseyle konuşmuyorum çünkü içime atıp ağzıma sı*mak çok hoş, mazoşistim ben.
Akşamları da Çakılla denizin kenarına gidip oturuyoruz. Sanırım o da bazı şeylerin farkında. Oyun oynayalım diye ısrar etmiyor. Türlü şaklabanlıklar yapıp beni güldürmüyor. Gözümden yaş aktığında bakakalıyor yüzüme, gözünü ayırmadan bakıyor. Sonra da patisini uzatıyor. Sanki okşamak istermiş gibi, sevmek istermiş gibi. İnanmayacaksınız ama bu iyi hissettiriyor, çok iyi. Hemen kendime çekip kucaklıyorum. Köpeğim kadar güvende hissettiremeyen insanları düşünüyorum..
Utku her akşam bize geliyor. Öylece duruyoruz. Sonra bir şey oluyor ve ağlamaya başlıyorum. Omzunda yer açıyor bana. Sonra da Rüzgarın ağzını burnunu dağıtmaya gitmek isityor izin vermiyorum. Her akşam tekrarlanıyor bu. Benim tanıdığım Utku Rüzgarı çoktan gömerdi ama bu sefer dinliyor sözümü. Sanırım daha fazla üzülmemi istemiyor. Yine benim tanıdığım Utku beni üzmemek için her şeyi yapar. İşte yine bu çelişkiler içinde kaybolmuş buluyorum kendimi.
Akşam olmak üzereydi. Odamda oturmuş müzik dinliyordum. Telefonum çaldı. Ekranda resmiyle beraber Utkunun adını gördüm. İstemsizce burukça gülümsedim.
‘’Efendim’’
‘’Kulağından o kulaklıları çıkar ve yemeğe in, açlıktan öleceksin.’’ Telefondan gelen sesle yine gülümsedim.
‘’Nerden biliyorsun kulağımda kulaklık olduğunu ‘’
‘’Medyumum ben, küremden gördüm’’
‘’Utkuuu :D’’ dedim. Kötü anlarımda güldürmesini biliyorsun cool çocuk.
‘’İlkeeeee, hadi kardeşim , gözünün yağını yiyim artık şu odadan çık da bir şeyler yap.’’
‘’Gözümün yağını yersen yapıcam’’
‘’Vay lan, düzelmeye mi başladın bakayım sen.’’
‘’Hayır hala depresifim. Tripqolik dinliycem birazdan .s.s.s. ‘’ önce bi uflama sesi duydum, uzun bir ufffffff….
‘’Bu akşam nasılsın cidden, gelmemi ister misin?’’ Derin bir iç çektim.
‘’Yo hayır sağol. Kendim halledebilirim. ‘’ Evet tek başıma bir akşamın daha üstesinden gelebilirdim.
‘’Peki o zaman, seni sıkmak istemiyorum, biliyorsun. Ama ufacık bir şey bile olursa burdayım.’’
‘’ Utku –‘’ dedim. Sanki bir şey söyleyecekmiş ama cümlemin devamını getirememiim gibi.
‘’Söyle canım’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÖSYÖ EGO DEPOSU
Teen FictionGençler bir kaldır bir yayımla kütüphanenizin içine ettiğimin farkındayım :D Ama napayım rağbet görmüyor diye moralim bozuluyordu. Hayat ilkesi 'asla pes etme!' olan BEN kaldırıp kaldırıp durdum,işte böyle de dengesizim ^^^^^^^^^^ Yarattığım karakte...