MÖSYÖ EGO DEPOSU

Kas çocuğa 'merhaba'

 Ya qnqlar D:D Utkunun fotografı yine görünmemiş köpürdüm sinirden. Becerememişim, yine beceriksiz ben:((( Artık onu ilerleyen bölümlerde koymaya çalışırım ama şu an medyada Rüzgar var :D

Her ne kadar fotoğraflarla karakterin yerine koymaya çalışsam da bence siz nasıl hayal ediyorsanız öyle okuyun, belki de olmasını istediğiniz kişi gibi.. Hayal gücünü sınırlamak suçtur, en azından bence. Yine büyük konuştum :DD neyse gençler

Umarım hoşunuza gider..:)

Hoca çocuğu sınıfa getirip ‘’ben birazdan geleceğim , siz tanışırsınız’ diyerek gülümsedi ve çıktı. Sanki bu gülümsemenin altında bana dönük bir ‘ oooo nasıl aldım ama öcümü adama öyle değil böyle koyarlar ‘ diyordu. Tamam bu hocanın derslerini hiç dinlememiştim dinlemezdim dinlemeyecektim de. Ama konumuz bu değil! yaaaa :(( ben de insanım benim de duygularım var. Bu çocuk olmaz alın götürün bunu :((((((

Hoca çıkar çıkmaz Kaan sırasından kalkarak yeni çocuğun(!) yanına gitti, yumruklarıyla çakışıp sarıldılar. Vaaaay demek tanışıyorlardı. Kaan onun yerine konuşmaya başladı.

‘’Gençler bu Rüzgar, Fener Kolejinden geliyor. Kendisi küçüklük arkadaşım, yamuk yaparsanız karşınızda beni bulursunuz ;))’’diyerek göz kırptı sınıfa. Zaten yamuk yapmak isteyen olduğunu sanmıyorum çünkü bütün kızlar ağızlarının suyunu akıta akıta çocuğa bakıyordu. Of ne vardı o kadar bakılacak anlamıyorum bu kızları ya, napıyosunuz siz? napıyosunuz ha ? Hani ben bakıyorum bir şey göremiyorum ne var bu çocukta ne ? ne var ha? Çok şey varL(((((((((((( Yakından bakınca oldukça uzun olduğunu gördüm, o gün farkedememişim. Demek ki kramponun yanından bakınca pek anlaşılmıyormuş. OF İLKE YA EZİK MİSİN SEN Bİ SUS! Tamam ya susuyorum.

Gömleğinin altından kasları belli oluyordu. Hey! Çok kası vardı. Kumraldı ve gözleri yeşil-mavi arasında kararsız bir renk tutturmuştu. Renginin kararsızlığına inat kendisi çok kararlı bakıyordu, kararlı ve sert..

Evet yakışıklı sayılabilirdi ama ilgi alanıma girmiyordu. Ego depoları ilgimi çekmez ..

Gözleriyle sınıfı tararken birden beni farketti. Yüzüne bir kibir yerleştirdi ve sırıtmaya başladı. Ben niye sırıtıyor bu çocuk diye düşünürken aklıma kafamdaki şişlik geldi. KAS ÇOCUK ŞİŞLİĞİ FARKETMİŞTİ! Ben tam kızarıp kafamı cama döndürecekken Kaan konuşmaya başladı.

‘’Kardeşim gördüğün gibi tek boş yer İlke’nin yanı. Merak etme İlke iyi kızdır ‘’ dedi eliyle sıramı gösterirken. Sonra da fısıldadı ‘’inatçıdır dikkat et’’ Ya Kaan seni severim iyi çocuksun ama sen ne kötü bir şeysin böyle be yazıklar olsun!! Evet beni duymadığını biliyorum..

Ben iç sesimle savaşırken kas çocuk yüzünde çarpık gülümsemesiyle , elleri cebinde cool cool buraya doğru geliyordu. Kaan’a bağırdım

‘’İstemiyorum! Başka yere otursun.’’

‘’Yanında kimseyi oturtmadığını biliyorum İlkecim ama gördüğün gibi başka sıra yok. Hem arkadaş uysaldır , yemez ‘’ dedi kahkaha atarak. AY ÇOK KOMİİİİİK ^^^^ Sonra da rica eder gibi masum bir gülümsemeyle baktı. Kaan beni severdi. Çünkü ikimiz de Gizem’e kıl oluyorduk. Ha bu arada Gizem yanındaki arkadaşını bir hamlede iterek ciyakladı:

‘’İstersen benim yanıma oturabilirsin Rüzgar, yanım boş J))))))’’

Tanrım!! Resmen yavşıyordu. YAVŞAK MISIN KIZIM SEN , HE? Kaan tekrar araya girdi.

‘’Rüzgar oraya oturacak ve sen de yanından ittiğin yandaşçından özür dileyeceksin Gizem!’’

Kaan’ın otoriter çıkan sesi karşısında Gizem özür dilemek zorunda kalmıştı.Sıkıysa dilemesin, Kaan’dan çekiniyordu. Aslında sınıfın çoğu Kaan’dan çekinirdi.

Ben bunları düşünürken onun sıranın başında dikildiğini gördüm. ‘Ne dikiliyorsun otursana!’ der gibi bakınca

‘’Cam kenarında oturacağım’’ dedi.

‘’Cam kenarı her zaman benimdir.’’ Diye tersledim. Of sen kimsin ya ! dağdan gelmiş bağdakini kovuyor.

‘’Artık benim’’ dedi. Elleri hala cebinde, çarpıkça sırıtıyordu.

‘’Artık diye bir şey yok, dün benimdi, bugün benim, yarın da benim olacak.’’ Gözlerinin içine meydan okurcasına bakıyordum. Tüm sınıf atışmamızı izliyordu.

‘’Haklısın’’ dedi. sanırım yumuşamaya başlıyordu Tanrııııııım ^^^^ . İŞTE BEN İNSANI BÖYLE YOLA GETİRİRİM BAY ZÜPPE.  Sonra kollarını sıranın üstüne bastırıp bana doğru eğilerek devam etti:

‘’ Dün senindi, ama tam da bugün bu saatten sonra benim, yarın da benim olacak. ‘’ dedi ve ani bir hareketle beni yan tarafa kaydırarak yerime oturdu. YA BEN BOŞUNA MI GAZA GELDİM O KADAR! HEM O İTTİĞİN Bİ EŞYA DEĞİL, İNSAN CANIM İNSAN!! Ben tam ayağa kalkıp ona gününü gösterecekken hoca girdi içeri. Alaycı gülüşüyle

‘’Kes sesini ve otur. Senin inadın bana sökmez keçi ‘’ diye fısıldadı. Sinirden köpürüyordum, nasıl köpürmem ya!

‘’Ben keçi değilim!’’ diye tısladım. Yüzüne bakmıyordum. Umursamaz görünmeye çalışıyordum.

‘’A doğru Ülkü’ydü demi? Ben de Rüzgar’’ dedi, sırıtarak elini uzattı. Allah’ım bugüne kadar birçok kurbağayı ameliyat edicem diye kesip biçtim, kelebeklerin kozadan çıkmasına yardım ederek yanlışıkla zarar verdim , Utku’yu ‘bööööööö’ diye korkuttum, e belki birazcık da küfür ettim  ama bu ceza çok ağır olmadı mı?

 Züppeyi  takmadım kafamı başka tarafa çevirdim.

‘’Elim havada kaldı Ülkü.’’ Hala sırıtıyordu. Hey Allah’ım! Al o elini…… sabır Allah’ım çok sabır..

‘’İlke’’ diye tısladım yine yüzüne bakmadan.

‘’A çok pardon , tanıştığımıza memnun oldum :D’’ dedi iğneler gibi sırıtıp bakarak.

‘’Ben hiç memnun olmadım , gitmek istersen sana dur demem''. Dedim. Bu sefer tam gözlerinin içine bakıyordum.

‘’Gitmek istedikten sonra senin laflarını takmam zaten keçi’’ sesi ciddiydi.

‘’Güzel. Umarım bir gün istersin ego deposu.’’

Başını iki yana sallayarak ‘ego deposu’ diye tekrar etti. Camdan dışarı baktı sonra da ciddi bir şekilde bana döndü.

‘’Benimle uğraşma zararlı çıkarsın.’’ Bu sefer sesi oldukça ciddi ve korkutucu çıkıyordu. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Ben de meydan okurcasına baktım.

‘’Senden korkan senin gibi olsun’’

‘’Güzel, o zaman tam da benim gibi olacaksın.’’

‘’Görücez.’’

Tek kaşımı kaldırıp yapmacık bir gülümsemeyle söylemiştim bunu. Kafasını camdan tarafa çevirdi. Ben de diğer tarafa çevirip dersi dinlemeye başladım, dinliyormuş gibi yapmaya.. Aynı zamanda düşünüyordum, tam da dönemin ortasında neden okul değiştirmişti ki? Ve umursamıyormuş gibi görünsem de gözlerinden anlıyordum, büyük şeyler yaşamıştı. Aman banane be ne hali varsa görsün MÖSYÖ EGO DEPOSU!