Ehem , şimdi..
En birinci sorumsuz yazarımsı varlık, benim bi kere, kabul. Valla artık size mazeret sunmak istemiyorum be dostlar. Çabucak atamıyorum bölümleri. Harbiden özür dilerim.
Neyse yav kızmayan ehehehehe.
Kapağı değiştirdim, yapabildim mi bilmiyorum. Kapak yapabilen varsa sunacağı seçeneklere hayır demem vallahi. Bi dee :DD Rüzgarımızı da değiştirdim. Ben biraz çocuk bulma konusunda en birinci beceriksiz olduğum için ,katkılarından dolayı Vildan qardeşime de en içten şükranlarımı sunuyorum. Söyleyeceklerim bu kadarcık. :DD ^^ Heh bi de medyaya çok beğendiğim bi şarkı koyuyorum. Öyle amaçsız. Seversiniz belki :DD
Şimdii, keyifli okumalaaar! :)))))))))))))))
Gözlerimi açmaya çalıştım ama gözümün üstünde tonlarca çapak eyalet kurmuş gibi hissediyordum. Küçükken de olmuştu bu. İtiraf etmeliyim berbat bir duygu. Görebildiğiniz için şükrediyorsunuz. Allahım kimseye çapak verme , amin.. ^>^
Tiz bir kadın sesiyle biraz daha kendime geldim. Kadın fısıldayarak bağırıyor gibiydi. Merakıma daha fazla karşı koyamayıp zorla da olsa gözlerimi açtım. Kırpıştırarak açarken hala görebildiğim için şükrediyordum. Bir dakika, duygusal mı olmuştum ben??
‘’Ahh İlkecimm’’
Ahh hocacım..
Fısıldayarak bağıran kadının yüzüne bakınca sorumlu hocamız Deniz Hoca olduğunu gördüm. Gelip yatağın kenarına oturdu. Ah, tabi ya, tatlı sert kadın. Hem hanım hanımcık hem de otoriter olabilmeyi ondan öğrenmiştik. Yok be yanlış anlamayın ben değil. Tatlı ya da hanım hanımcık olduğumu düşünmüyorum.
‘’Tatlım, iyi misin??’’
TATLI DEĞİLİM DEMİŞTİM GODOŞ.
Neden ince hastalığa yakalanmışım gibi davrandığını anlayamadığım tatlı sert öğretmenimin yüzüne bir ara boş boş baktığıma emindim. Kahretsin, bu sıralar bunu neden çok yapıyorum ???
Gözlerimi ovuşturup kendimi yukarı doğru çekerken hala ne olduğuna anlam veremiyordum. Sırtım iyice dikleştiğinde afallayıp cevap verdim.
‘’İ-iyiyim de ne oldu ya??’’
Ben lafımı bitirir bitirmez bizim ayaklı otorite mavi gözlerinden ateşler saçarak Rüzgar’a döndü. O dönünce farkettim Rüzgarı. Aaah, aklım başıma gelmeye başlıyordu galiba. En son o beni….öpmüştü.
‘’Rüzgar arkadaşımızın sorumsuzluğu diyelim canım’’
O beni öpmüştü ve ben hiçbir şey yapmamıştım. Bunu kullanacağına adım gibi emindim. Ben Rüzgardan gözümü ayırmazken o hocaya dönüp yarım ağız gülümsedi.
‘’Ben hiçbir şey yapmadım. ’’
Yorgun gözüküyordu. Kumral saçları dağılmış ama yüzüne tatlı ve masum bir hava katmıştı. Gözleri her an kapanacakmış gibi duruyordu. Yine de ışıl ışıl ve kararlı bakışlarından ödün vermiyordu. Altındaki siyah kotu ve onun üstündeki siyah tişörtü yıpranmış gibiydi. Bu kıyafetlerle yorucu bir çalışmadan çıkmış izlenimi veriyordu. Fit vücudunda oldukça iyi duruyorlardı işte.
‘’Kes sesini Rüzgar. Eğer o bayıldığında kucağına alıp buraya getirmek yerine bize haber verseydin gerekeni yapabilirdik. ‘’

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÖSYÖ EGO DEPOSU
Fiksi RemajaGençler bir kaldır bir yayımla kütüphanenizin içine ettiğimin farkındayım :D Ama napayım rağbet görmüyor diye moralim bozuluyordu. Hayat ilkesi 'asla pes etme!' olan BEN kaldırıp kaldırıp durdum,işte böyle de dengesizim ^^^^^^^^^^ Yarattığım karakte...