NOT; SEN KİMSİN

İlkler

Medyadaki Lina.

Bana doğru yaklaşmaya başlamıştı ben hala hareketsiz duruyordum. O sırada varlığını unuttuğum evimden ses geldi babam bana sesleniyordu sonunda kafamı çevirmeyi başarıp eve baktım babam aşağı katta olmalıydı arkamı döndüğümde gitmişti. Ayaklarıma komut vermeyi başarıp sokakta gezindim bu kadar hızlı nasıl gitmişti acaba eve doğru döndüğümde az önce bulunduğu yerde bi not kağıdı gördüm. Eminim burada bir yerlerde beni izliyordu yavaşça kağıdı aldım ve okumadan cebime koydum, bu kadar gerginlik yetmişti. Eve girdim ve babamın yanına gittim.

Babamla Esra hanım hakkında uzun soluklu bi konuşma yapmıştık tabi Yağmur ve Utku da konuşmanın içinde yerlerini almışlardı cici kardeşimi sevmem gerektiğini de vurgulamayı unutmamıştı kendisi. Odamda bir süre dinlendikten sonra Utkunun yanına gitmem gerektiğini hatırladım bunu yapmadan önce üstümü değiştirdim ve bir miktar ağladığım için makyajla toparladım kendimi.

Mutfağa gidip iki tane kahve hazırladım bi tabağada en sevdigim makaronlardan koyup üst kata doğru yol aldım. Sanırım Utkuyla arkadaş olabilirdik Yağmurla alakası yoktu kendisinin, bi kere gamzesi var çocuğun bu arkadaş olma kriterlerimle bire bir uyusuyor. Terasta oturduğunu gördüm ve elimdekileri Utkunun yanındaki sehpaya bıraktım 'bir insanın üst kata çıkmasi nasıl bu kadar uzun sürebilir' dedi 'biraz özle diye bekledim' dedigimde küçük capli bi kahkaha atıverdi. Pekalaa.. 'Ee anlat gizemli çocuk' dedim 'sadece sussak olmazmı ' dedi. Beni buraya susmak için mi çağırdın diye söylemek istesemde  demedim tabiki sustum ve makaronlarimla aşk yaşamaya başladım yaklaşık iki saat boyunca gercekten susarak oturmustuk. Bana bunun için teşekkür etmeli konusmadan durmam normal şartlarda mümkün değil. Geçen süreden sonra Utkunun sesiyle doldu kulaklarım ' biliyormusun Lina o kadar uzun zaman oldu ki biriyle böyle vakit geçirmeyeli' derin bi nefes alıp devam etti 'sen bana iyi geliyorsun teşekkür ederim ' bu gizemli çocuktan duyduğum en iyi şeydi sanırım bir süre kafamda söylemem gerekeni tarttıktan sonra 'sen de bana iyi geliyorsun' diyebildim.

Sabah gözlerimi aşırı rahatsız eden güneşle uyandım etrafıma bakındıktan sonra terasta uyuduğumu fark ettim Utkuya baktığımda yanımda yoktu öküz işte  insan uyandırır her yerim ağrıyor biraz daha olduğum yerde kalıp kendime gelmeye çalıştım. Utku olmadığına göre odama gidebilirdim iceriye gectim tam aşağıya inecektim ki Utkunun odasından gelen sesle oraya doğru yöneldim çok hararetli bir şekilde biriyle kavga ediyordu ' bu işi hallediceksin! Ne demek yapamam yarına kadar süre veriyorum sana ' dedi ve ses kesildi neyin süresi neler oluyor anlamlandiramayarak fark edilmeden yavaşca indim merdivenlerden sinirinı benden çıkartmasını istemezdim. Odama geçip yataga attım kendimi saate baktığımda daha sekiz di acaba uyusam mı yoksa spor mu yapsam biraz diye uyusukça düşünürken sporda karar kıldım. En alt katta babamın odası dışında birde spor salonu ve kapali havuzumuz vardı. Üstüme spor kıyafetlerimi ve ayakkabılarımı gecirip yanıma bikinilerini de alıp spor salonuna indim Atakanada spora davet içerikli bi mesaj yazmıştım.

Kulaklıklarım kulağımda yarım saat boyunca koşmuştum. Biraz dinlenmek için kendimi köşedeki puflara attım o sırada Atakan elinde dondurmayla gelmişti. 'Askımmm' diyerek üstüne atıldım ve hemen dondurmayı kapı verdim cilekliydi en sevdigimden hiç dondurma yememis gibi hızla yerken Atakan tepemde durmuş gülerek beni izliyordu elindeki dondurmaya bakip ' yemiceksen onu da yiyim eriyor bak üzülüyorum ' dedim oda inanamayan bir surat ifadesiyle hemen dondurmasını yemeye başladı dondurmam bitince karşımdaki tatlılık abidesine odaklandım bugün morali bozuk gibiydi ne kadar gizlemeye calışsada onu çok iyi tanıyorum. ' Başla' dedim net bir şekilde, anlamayan gözlerle bana bakıyordu 'bişey olmuş anlat işte' önce bi duraksadı sonra kaçış olmadığını anlayarak anlatmaya başladı ' Haleyi biliyorsun' dedi. Hale Atakanın ilk aşkı ve tek aşkıydı. 'Evet biliyorum' dedim 'o biriyle sözlenmis Lina, biliyorum çok uzun zaman geçti aradan ama işte onları yan yana görünce ne biliyim ben onunla evleneceğime emindim' evet yıllardır dinledigim gibi yine Atakandan Haleyi dinliyordum şimdi ona uzun uzun tavsiye vereceğim sonra o gider gitmez oturup aglicam kendimi tanıyorum. Ama bunu yapmadım bu sefer yanına iyice yaklastim ve kocaman sarıldım hatta yetmedi onun pufunun köşesine oturdum ve dahada yaklaştım biraz böyle kaldıktan sonra Atakanın hıçkırığını duydum ağlıyordu. Bu o kadar acı ki onun başka bir insan için ağlaması, Atakan çok fazla ağlamazdı sadece gerçekten üzüldüğü zamanlar şuan onu gerçekten çok iyi anlıyorum. Çok geçmeden bende ağlamaya başladım 15-20 dakika sarılı bir şekilde ağladık biraz dinmişti ağlamam onunda daha fazla ağlamasını istemeyerek yavaşça çekildim beni tuttu ve çekilmeme engel oldu dudaklarımızın arasında milimlik bir mesafe vardı ve o an bu mesafenin yok olmasını çok istemiştim. O da bu isteği anlamışçasına bakışlarını dudaklarıma kaydırdı bunun doğruluğu hakkında yaklaşık 5 saniye düşündükten sonra geri çekilmeye karar vermistimki dudakları dudaklarımı örttü hiç birşey yapmadan öylece durdu hareket etmiyordu sonra yavasca kıpırdadı dudakları ve hapsetti beni içine. 2-3 dakika süren bu öpüş bitincede geri çekilmedi gözlerimiz kapalı durduk öylece o benim hem ilk aşkımdı hemde ilk öpücüğümün sahibi. Kıpırdamadan anı yaşarken kapı pat diye açıldı hemen geri çekildim ve gelene baktım Utkuydu bu,  gereksiz bi telaş sardı içimi. 'Ben özür dilerim' dedi ve hemen gitti peşinden gitmicektim tabiki yaptığım seyi ona açıklama gibi bi zorunluluğum yoktu. Hemen kalkıp kendi pufuma gittim.