NOT; SEN KİMSİN

Utku mu? Atakan mı?

'Atakan mı? Utku mu? Seçim sende değil Lina bu oyun ben nasıl istersem öyle devam edecek. Not; benden kimseye bahsetme!' Ne demekti şimdi bu Atakanla aramızda olanları bilemezdi bilse bile bu kağıdı olanlardan önce vermişti. Bana bunlari yazan kişinin çok yakınimda olduğunu hissediyordum.

İki hafta sonra

Atakansız geçen iki haftada hayattan kopmuştum, not kağıdında yazanları düsünüp durmuş ve birazda olsa doğruluk payı çıkartmıştım. Psikopatıma hak veriyorum resmen! Ama düşününce Utku geldiğinden beri Atakanla olan görüşmelerim aza inmişti bu bi bakımdan iyiydi platonik bı insan olmaktan nefret ediyordum çünkü. Ama son anda Atakanın gelip beni öpmesi  dengemi bozmuştu. İki haftadır çok nadir odamdan çıkıyordum Esra hanım,  babam, Utku, Tuğba hatta Yağmur bile gelip neyim olduğunu sormuşlardı. Utku biliyordu gerçi. Bugün ona iki hafta önce verdiğim sözü tutmaya karar verdim, badana yapacaktık ve bu gerçekten iyi gelecekti bana, yani en azından öyle düşünüyorum.

Yüzümdeki bakım maskemden ve saçıma sürdüğüm çeşitli yağlardan arınmak için uzunca bir banyo yaptım, sonunda kendime geldim. Altıma bi kot şort üstüme de salaş bi kazak geçirdim, saçımı ev topuzu yaptım, güzel bi bandana takip son olarak solgun yüzüme çok hafif bir makyaj yapmıştım. Hazırım.

Tam yukarı çıkacakken aşağıdaki seslerle oraya gitmeye karar verdim saat daha çok erken olmalıydı ki kahvaltidaydi bizimkiler. Bu faslı yakalamam bi bakımdan iyi olmustu, son zamanlarda beni çok merak etmişlerdi iyi olduğumu görmeleri işime gelecekti. 'Günaydııınn' diyerek indim merdivenlerden hepsi ani ruh hali değişimimden dolayı şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı onları böyle görünce küçük bi kahkaha attım. 'Günaydın' diyedek beni ilk takan Utku olmuştu ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra sultanımın hazırladığı kahvaltıyı büyük bir iştahla yedim. 'Kahvaltıdan sonra badana işini halledelim istersen' dedim 'iyi olur odamda bitek yatak var zaten bi düzenim olsun benimde' dedi sesinden bana alındığını seziyordum. Tamam sözümü tutmakta birazcık gecikmiş olabilirdim ama geçerli bahanelerim vardı. Kahvaltıdan sonra Esra hanım ve babamla kahve  içtik ve minik kardesimden bahsettik Esra hanımda ona verdiğim sözü hatırlatmıştı bebek odasını hazırlayacaktık. Ne kadar çok söz vermişim! İlkini gerçekleştirmek adına iki kahve hazırlayıp yukarıya çıktım. Utku kot pantalonla dar bi tshirt gitmişti, bu çocuğun bu kadar kası varmiydi? Aptal aptal çocuğu izlemeyi bırakıp beni fark etsin diye öksürdüm sonunda fark edince hiç bişey demeden önden önden terasa geçti. Bende peşinden gidip bi kahveyi ona uzattım sonra hemen yanındaki sandalyeye bıraktım kendimi, her zamanki gibi konusmadan oturduk sonra ben eşyaları aldığımız yeri arayıp yarın getirebileceklerini söyledim. Sessizlik Utkunun konusmasıyla bozulmuştu 'daha iyi görünüyorsun' dedi 'evet, daha iyiyim' dedim ' Atakanla olanlar hakkında konuşmak istemiyorsun biliyorum ama benimle olmasada onunla konuşmalısın, kaç gündür odandan çıkmıyorsun bu ona verdiğin değerden kaynaklı. Aranızdaki şeyin nereye gitmesi gerektiğine karar vermelisiniz.' Gülümsedim ' sanırım ilk defa bu kadar uzun konustun' oda gülümsedi. 'Bende bunu düşünüyorum Utku, Atakan ve ben olamayız ama arkadaşlığımız bu yüzden bitmemeli.' Hiç bisey demedi daha sonra saatlerce boya yaptık o kadar çok eglenmistim ki gıdıklamalar, koşmalar, duvara yaptığımız saçma sapan şekiller. En son her şey bitince kalan boyaya baktım ve şeytani planımı kafamda tasarladıktan sonra Utkuya doğru yaklaştım elimdeki boya kovasını basına geçirdim. Utku kısa bir süre kendine gelmeye çalıştıktan sonra kafasındakinden kurtuldu.

İntikam aşkıyla eline hemen bi kova alıp beni kovalamaya başladı en sonunda yakalayıp oda boyayı üstüme boşalttı. Ben kaşınmıştım,  şimdi nasıl temizlenicem acaba. Biraz bu şekilde durduktan sonra kapıdan sutanımın sesi duyuldu 'gelebilirmiyim' gel tabiki diye seslendim. 'Atakan bey aşağıda ne diyim' dediginde gülen yüzüm solmuştu. Utkuya baktığımda kafasıyla onayladı 'içeri al sultanım ben duş alıp geliyorum' tamam  dedikten sonra hemen gitmişti. Benim odadan çıkmadığım zaman diliminde her gün gelip benimle görüşmek istedigini söylemişti benim cevabı hep aynıydı 'görüşmek istemiyorum', aslında şuan istediğimden emin de degildim. Bunları düşünürken odada volta atıp duruyordum ki Utku olaya hemen müdahale etti 'Sakin ol Lina git ve temizlen' konusmanın sonuna doğru beni kapıya sürüklemisti 'bugün için teşekkürler ' dedi tam dönüp gidecekken 'sakın bi daha ağlama, ağlayınca çok çirkin oluyosun' diye de ekledi. Bu lafınin üstüne dil çıkartıp değişik hareketler yaptım, oda kahkahalarla gülüyordu. Onu arkamda bırakıp koşar adım indim merdivenlerden.