Ani bir telefon gelmesiyle uyandım telefonu açtığımda "mira hanımlamı görüşüyorum?" "Evet buyrun benim" "Anneniz ve babanız kaza yaptı " " Ne siz nerdesiniz hangi hastane?" "Beykoz yıldırım hastane" telefonu kapattım koşarak bir taksi buldum ve hastaneye vardığımda annemin babamın odaları yan yanaydı bende ortada oturuyordum hayır onlara hiçbirsey olmıyacak ikiside yeniden çıkacak şu kapıdan ve "kızım üstüne niye montunu giymedin" diye bana kızacaklardı ama nerdeydi şimdi niye yoktu
...
Kapı açıldı ve içeriden annemin doktoru çıktı bana yaklaştı ve "bak kızım anneni kaybettik başınız sağolsun" "siz ne diyorsunuz ya nediyorsunuz " Allahım içimde bir umut bile kalmadı sanki karanlığın içinde yalnız ve çaresiz kalmıstım yere oturdum ve öylece babamın durumunu öğrenmek için bekledim.
...
Babamın doktoru içeriden çıktığında kosarak yanına gittim ve "o iyimi babam iyimi " "simdilik birsey söyleyemeyeceğiz" çatrsiz bir sekilde yere oturdum ve öylece bekledim
...
Bir elin bana dokunmasıyla uyandım "Mira iyimisin " "Ceylin" yattıgım yerden kalkarak oturdum "senin burada ne işin var burda oldugumu nasıl öğrendin " "doktordan önce benimle konusmuşsun onlarda beni aradı" ve ekledi "sen iyimisin" göz damlalarımı tutmaya çalısarak "hayır değilim" dediğim an gözüm damlalar akmaya basladı
...
Babamın doktoru çoktı ve Ceylinle aynanda ayağa kalkarak doktorun yanına koştuk " babanız hayati tehlikeyi atlattı" "duydunmu babam iyi olmuş" diyerek Ceylinin boynuna sarıldım " evet bak iyi oldu bak seni yalnız bırakmadı"