"Neden burada bekliyoruz?"
Hoseok sıkıntıyla ofladı. Arkadaşı onu sabah sabah uyuduğu sırasından kaldırıp okul kapısına kadar sürüklemişti ve şimdi de kapının yanındaki banka oturmuş bekliyorlardı.
"En sevdiğim öğretmenimi karşılayacağım!"
Jimin heyecanla bağırdığında Hoseok gözlerini devirdi. Platonik bir arkadaşla uğraşmak onu yoruyordu, özellikle öğretmenine aşık olan bir platonik ile uğraşmak...
"Yah, neden gelmiyor?!"
Ayaklarını yere vurarak söylendi. Hoseok arkadaşını susturmak amacıyla bir bahane uydurmak zorunda kaldı fakat dediği şeyin ne kadar tehlikeli bir cümle olduğunu sonradan fark etmişti.
"Sevgilisi ile yiyişmekle meşguldür."
Jimin başta kulaklarının onu yanılttığını düşünsede Hoseok ciddi ciddi bunu demişti. Arkadaşına bir süre şeytani şekilde baktıktan sonra omzuna kafa attı. Omuza kafa atmak, ona özel bir hareketti ve gerçekten can yakıcıydı.
"Bizzat suratına kafa atmak isterdim ama şükret ki boyum yetmiyor!"
Bir süre iki ezeli rakipmiş gibi bakıştıktan sonra Hoseok heyecanla kapı tarafını işaret etti.
"Seninki geldi!"
Jimin ışık hızında yerinden kalkıp kapıya doğru ilerlerken Jungkook'un yanında onu görmesiyle duraksadı. Hemen görünmeyecek bir alana geçti ve ikiliyi dinlemeye başladı.
"Kendine dikkat et sevgilim!"
Jimin sinirden gözlerinin seğirmesine engel olamamıştı, bu vıcık vıcık iletişimleri sinirlerini alt üst ediyordu. Olduğu yerde kalıp Jungkook'un hareketlerini izlemeye devam etti. Taehyung kollarını Jungkook'un beline doladı ve sıkıca sarıldı. Sinirle Hoseok'un kolunu sıktı, ne yaptığının farkında bile değildi. Sadece öfkenin bedeninde yarattığı tepkilere engel olmaya çalışıyordu.
"Jimin, sakin ol."
Duymayınca Hoseok bağırdı.
"Jimin koluma kan gitmiyor hayvan herif!"
Kısa olan son anda Hoseok'un kolunu bıraktığında Hoseok acıyla inledi.
"Böyle bedenden nasıl böyle bir güç çıkıyor anlamış değilim."
Jimin arkadaşının dediklerini bu seferlik görmezden geldi çünkü sevdiği adam tam karşısındaydı, sevgilisiyle beraber. Bir süre daha onları gözlemlemeye karar verdi. Taehyung, Jungkook'un dudağına küçük bir öpücük kondurduğunda sesli bir şekilde öksürdü. Sesi duyan Taehyung hızla geri çekilmişti. Kısa olan daha fazla dayanamayacağını anladığında saklandığı yerden çıktı ve öğretmenine selam verdi.
"Günaydın hocam, bugün yine çok yakışıklısınız!"
Jungkook sesi duyunca kaskatı kesildi. Taehyung anlamsızca ikiliye bakıyordu. Garip havayı dağıtma amacıyla karşılık verdi.
"Sana da günaydın, Jimin."
Taehyung nedensizce kıskanmaya başlamıştı. Halbuki bir öğretmen ile bir öğrencinin selamlaşması ne kadar garip olabilirdi ki?
"Ben gideyim o zaman."
Jungkook'un bir şey demesini beklemeden hızla uzaklaştı. Jimin sinsice gülümsediğinde Jungkook gözlerini devirdi.
"Benimle uğraşmaktan hiçbir zaman bıkmayacaksın değil mi?"
Kısa olan yaklaştı sevdiğine;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Link | Jikook
FanfictionKöşelerde bir yerlerde, ufak bir umut her zaman vardır. ●Başlangıç: 5.04.2017● ●Bitiş: 24.07.2017● >Kapak için @lucidpeach'e çok teşekkürler.🖤 (24.04.2019 tarihinde düzenlenmiştir.)