Porn Link | Jikook

-3-

Jimin, en sevdiği öğretmeninin dersinde olduğu için mutluydu. Sınıfta kimisi dersi dinliyor, kimisi de konuşuyordu fakat o; çok sevdiği öğretmenine gözlerini dikmiş ona gönderdiği porno linkini nasıl avantaja çevirebileceğini planlıyordu. Konuşurken arada diliyle ıslattığı dudakları çıldırmasına neden oluyor, tenefüste yapacağı şey için daha da heyecanlanmasına sebep oluyordu. Sabırsızca dizini sallamaya başladığında Hoseok omzuna vurdu;

"Sallama şu sırayı Jimin, yazamıyorum!"

Arkadaşının söylenmesiyle salladığı dizini durdurdu. Bu sefer de elleriyle oynamaya başlamıştı.

"Baksana, neyin var?"

"Tenefüste sevgili öğretmenimle yapacağım konuşma için biraz sabırsızlanıyorum o kadar."

Hoseok gözlerini devirdi. Bay Jeon bu okula geldiğinden beri Jimin ona takıntılıydı ve bu bazen dayanılmaz bir hal alıyordu. Normalde Bay Jeon'u ders boyunca dikizlemekten başka bir şeye cesaret edemezdi... fakat şu an her ne yapacaksa kararlı görünüyordu ve bu Hoseok'u biraz korkutmuştu.

Zilin çalmasıyla beraber Jungkook çantasını hızla toparlamış ve Jimin'e bakmamaya çalışarak sınıftan çıkmıştı. Jimin ise ondan daha hızlı davrandı ve Bay Jeon'u kolundan yakaladı. Jungkook kolunda minik bir el hissettiğinde koridordakilerin duyabileceği şekilde bağırdı;

"Ne istiyorsun benden?!"

"Okulda böyle bağırmak bir öğretmene hiç yakışmıyor."

Jimin onaylamayan sesler çıkardığında Jungkook gözlerini devirdi. Sadece bir porno linki yüzünden aptal bir öğrencinin maskarası haline geldiğine inanamıyordu.

Onu revire doğru çekmeye başladığında artık karşılık verecek gücü kalmamıştı. Revir kapısını açtı ve sedyeye oturttu. Anlamsızca ona bakarken burnundan soluyordu adeta, küçük(!) hatasının bedeli şimdiden ağır olmaya başlamıştı.

"Buraya neden geldik?"

Jungkook kaşlarını çatarak sorduğunda Jimin gülümsedi ve ona doğru birkaç adım yaklaştı.

"N-ne yapıyorsun Jimin?"

Jungkook sakin bir şekilde sorsa da sesinin titremesine engel olamamıştı, Jimin onun dudaklarına aç bir şekilde bakarken sakin olmak imkansızdı.

"Telefonda bahsettiğim şart buydu."

Jimin'in ne dediğini anlamaya çalışırken dudaklarında hissettiği baskı ile vücudunun titremesine engel olamamıştı. Başta yaşadığı şok yüzünden put gibi durdu ve Jimin'in onu öpmesini izledi. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve şu an bundan iğrenip geri çekilmesi gerekirken, kendi kontrolü dışında dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Mantıksızdı, yanlıştı ve neden yaptığı hakkında bir fikri yoktu o anda. Üstelik bunu yaparken bu kadar yoğun duygular hissetmesi normal değildi, o Taehyung'u seviyordu. Kalbi ve dudakları ona ait olmalıydı ve şu an, yanlış bir şey yaptığının farkındaydı. Farkındaydı ama, karşısındaki kısa boylu çocuğun dudakları o kadar tatlı gelmişti ki; yaptığı hatayı umursamadan devam etti. Sonunda ikili nefes almak için geri çekildiğinde Jimin Jungkook'un afallamış haline bakarak kahkaha attı. Jungkook'un alnından ter damlaları süzülüyor, onun neye güldüğünü anlamaya çalışıyordu.

"Şartın bu muydu cidden?"

"Evet, beğenemedin mi?"

Jungkook içindeki hisleri ve kalp atışlarını görmezden gelerek konuştu;

"Bu iğrenç. Tek kelimeyle iğrenç. Farkında mısın bilmiyorum ama biz erkeğiz."

"Ah Jungkook, neden bu kadar safsın?"

Jungkook kaşlarını çatarak Jimin'e bakmaya başladığında Jimin gözlerini devirdi.

"İkimizde eşcinsel olduğunu biliyoruz, hadi ama komik olma."

"Eşcinsel olman önüne gelen her erkeği öpmen gerektiği anlamına gelmiyor Jimin."

Jimin bir kez daha Jungkook'a yaklaştı, tekrar öpmeye yeltendi fakat Jungkook onu omzundan itti.

"Sadece bir kere oldu, bir daha da olmayacak. Ve artık şu siktiğimin porno linkini telefonundan silersen iyi olur. Benim sevgilim var Jimin, istediğin şey her neyse bunu karşındakini öperek elde edemezsin."

Jimin kıkırdadı ve revirden çıkmadan önce son bir kez Jungkook'a döndü;

"Göreceğiz Jungkook."