"SENİ ÖLDÜRECEĞİM JUNGKOOK!"
Jimin sabahın köründe kendisini Jungkook'a sarılı halde koltukta bulmuş, neye uğradığını şaşırmıştı. Kalkmaya çalıştığında ise kalçasındaki inanılmaz ağrı buna engel olmuştu. Sinirle dişlerini gıcırdattı. Koltuğun başında duran yürütecleri kavradı ve kendi kendine konuşmaya devam etti;
"Vur dedik öldürdün hayvan herif, yürüyemiyorum!"
Jungkook her zamanki gibi horlayarak uyuduğu için dediklerini duymuyordu. Yürüteci kullanarak zar zor mutfağa doğru ilerledi. O uyanmadan ikisi için kahvaltı hazırlamalıydı.
Yürüteci bir kenara bırakıp mutfak tezgahına tutunarak buzdolabına ulaştı. Gerekli olan kahvaltı malzemelerini çıkarırken canı fena halde yanıyordu.
"Bir metre çükünü hazırlamadan sokarsan bu olur işte!"
Bir yandan tavaya yumurtayı kırarken söyleniyordu. Yumurtayı kendi halinde pişmeye bıraktıktan sonra kahvaltı malzemelerini masaya dizdi. Tek başına yaşadığı öğrenci evinde deneyimlediği bir çok şey işini kolaylaştırıyordu. İki tabağı karşı karşıya koyduktan sonra gülümsedi. İyi iş çıkarmıştı.
Son anda yanmaktan kurtardığı yumurtaları aceleyle tabaklara eşit şekilde dağıttıktan sonra kirli tavayı bulaşık makinesine koydu. Jungkook hala uyuyordu. Dün gece ona en güzel geceyi yaşattığı için siniri daha hafifti, ama yürüyememesi sakinleşmesini engelliyordu.
Zorlukla yürüyerek Jungkook'un yanına geldi ve yürütecin tekiyle omzunu sertçe dürttü. Jungkook ani hareket karşısında zıplayarak uyanmıştı;
"Ah, napıyorsun be!"
"Kalk kahvaltı hazır öküz."
Jungkook onun bu huysuz halinin sebebini başta anlayamasada dün gece yaşadıkları aklına gelince gülümsemesine engel olamamıştı. Esneyerek yattığı yerden doğruldu ve pis pis sırıtmaya başladı;
"Hayırdır Jimin, sen de mi vuruldun?"
"Hıı, hem de nasıl vuruldum!"
Gözlerini devirdiğinde Jungkook onun bu tatlı haline dayanamayıp minik bedeni kolları arasına sıkıştırmıştı. Neye trip attığını saniyesinde unutan Jimin, burnuna dolan güzel kokuyla kıkırdamaya başlamıştı.
Jungkook aniden ona sarılan bedeni kucağına aldığında Jimin kahkahalara boğuldu, ayakları yerden kesilince içi gıdıklanmıştı.
"Ne yapıyorsun ya?!"
"Madem yürüyemiyorsun, ben de kucağımda taşırım."
İkisi de gülüşürken Jungkook kolaylıkla taşıyarak Jimin'i mutfağa kadar götürdü. Göğsündeki yaraya rağmen zorlanmamıştı. O uyurken hazırladığı masaya bakarak gülümsedi;
"Vay, senden bunu beklemezdim."
"Tabii, sen öküz gibi uyurken ben bu halimle sana mükemmel bir kahvaltı hazırladım."
Jungkook hem kucağındaki beden hem de karşısındaki kahvaltı masası yüzünden kendi kendine sırıtıyordu. Dikkatli hareketlerle Jimin'i sandalyeye oturttu ve kendiside karşısına oturdu. O anında yiyeceklere dalarken Jimin aklındaki konuyu açmaya karar verdi;
"Hoseok evinde yılsonu partisi düzenliyor. 12-A sınıfı ve öğretmenler katılacakmış."
Jungkook'un gülümsemesi yavaş yavaş yüzünden silinmişti;
"Ne güzel, eğlenirsin orda."
"Sen de geleceksin Jungkook."
"Ben o okulun bir öğretmeni değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Link | Jikook
FanfictionKöşelerde bir yerlerde, ufak bir umut her zaman vardır. ●Başlangıç: 5.04.2017● ●Bitiş: 24.07.2017● >Kapak için @lucidpeach'e çok teşekkürler.🖤 (24.04.2019 tarihinde düzenlenmiştir.)