Yarı-Final bölüm 2

24 5 14
                                    

Jon : Olamaz, bana....bana...ne yaptırtın ulan sen !?!?
Teresa : Sen istedin.
Jon : BEN SENDEN ARKADAŞLARIMIN HAFIZALARIYLA OYNA DİYE BİR ŞEYMİ DEDİM !!!???
Teresa : Gücümü tatmak isteyen sendin. Bu arada benim üzerine bağırma !
diyerek yine gelip Jonun yanaklarından tuttu ve gözlerine baktı. Ama Teresanın bile bilmediği bir şey vardı : 7. cadı olsan bile hangi tür olursa-olsun gücünü bir kişiye 2. defa kullanamazsın. Sadece 1 kere. Jon bir şey demeden Teresanın ellerini çekti ve bir şey demeden odadan çıktı. Bir erkek buldu. Bu erkek koridorda yalnızdı. Birden önden bir kız belirdi. Erkek gidip onu öptü. Kız kafasını o yana, bu yana çevirmeye başladı. Erkek kızın eteğini arkadan kaldırdı incelemeye başladı. Kız çığlık atarak poposunu tuttu ve Jonun üzerine yürümeye başladı. Jona bir tokat attı.
Kız : BU TÜR OYUNLARINI KIZLAR ÜZERİNDE KULLANMA !!!
Jon bir şey diyemedi. Bu erkeğin yanına yaklaştı.
Jon : Merhaba.
??? : Merhaba.
Jon : Az önce yaptığın şey neydi ?
??? : İnanmazsın.
Jon : Ne yani, cadıların gücünü yok edebildiğine inanmayacakmıyım ?
??? : Nereden biliyorsun bunu ?
Jon : Ben kopyalama gücüne sahibim ve tüm, yani 7 cadıyı da bulmuş durumdayım. Ama 7. cadı onların hafızalarını sildi.
??? : Demek gücü hafıza silmek. İlginçmiş...
Jon : Kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Jon.
??? : Ben Alex. Memnun oldum.
Jon : Ben de
Alex : Şimdi bu cadıların kim olduğunu biliyorsundur.
Jon : Evet ve-
Alex : Ne "ve" si ?
Jon : Gücünü yok etmek isteyen bir cadı var. Bunu yaparmısın ?
Alex : Cidden kabul edeceğimi mi sandın ?
Jon : Neden olmasın ?
Alex : Şimdi benim gücüm görünmezlik, 6. cadıdan aldığım bir güç. Eğer senin şu cadıyı öpersem, görünmezlik gücüm sonsuza kadar yok olur, ama senin cadı arkadaşının gücü benim olur. Bu yüzden hayır !
Jon : Yapacaksın !
Alex : Tamam, al o zaman.
diyerek Jonu öptü. Alex Jonun onu görmediğini sanıyordu. ALES yürümeye başladı. Jon arkasından gidip yüzüne bir yumruk vurdu. Olan-biten her şeyi anlattı. Alex bir şey demedi ve Jonla birlikte boş bir odaya girdi. Daha öğretmen ve öğrenciler gelmemişti. Konuşuyordular. Jon çok mutsuzdu. Sözlerinden de anlaşılırdı.
Jon : İlk bulduğum cadı...
Alex : Ne oldu ?
Jon : Mariya....
Alex : Ne oldu ona ?
Jon : Sanırım...
Alex : Ya bi kekelemesen ?
Jon : Sanırım ona...
Alex : Aşıkmısın ?
Jon : Sanırım evet. Bilemiyorum ! Benim ilkimdi. Ben de onun.
Alex : Hangi konuda ?
Jon : Öpücük.
Alex : Oh my god ! (<--Aman Allahım)
Jon : Ne olursa- olsun hafızasını geri getirmeliyim !
Alex : Peki nasıl yapacaksın Bay Zeki ?
Jon : Bir şekilde !
diyerek masaya yumruk attı. Masanın ayağı kırıldı ve büyük bir toz bulutuyla birlikte yere düştü. Toz bulutu yok olunca kapıda duran Mariya gözüktü.
Jon : Mariya ?
Mariya bir şey demedi. Şoktaydı, gözleri boncuk kadar açılmıştı. Jon birden onu sevdiğini hatırladı ve şöyle dedi.
Jon : Ş...Ben seni seviyorum ! Lütfen benimle çıkarmısın ?
Mariya bir şey demedi, diyemezdi de...Ama sonra Jonun gözlerine bakarak onu parçaladı.
Mariya : Üzgünüm, kalbimde başka birisi var.
diyerek odadan çıktı. Jon şoktaydı, bu sefer gerçekten de hayata olan dayağını kaybetmişti. Ne diyeceğini bilmiyordu.
Alex : İşte bu yenilik oldu...
Jon : Ama....Ama o da beni seviyordu. Nasıl bir günde değişe bilir ki, kararını !?
Alex : Belki hafızasını kaybettiğinde, duyguları da silinmiştir ?
Jon : Alex, ne olursa-olsun, hafızalarını geri getirmeliyiz.
Alex : Bakalım işte, ne yapabiliriz...
Konuşmayı bıraktılar. Zaten Jon yarı ölüydü. Mariyanın onu sevmemesine anlam veremiyordu. Nasıl olurdu, Mariya olmadan nasıl yaşardı o ? Birden Elizabeth ve Luisi gördü, tartışıyorlardı. Jon odadan çıktı ve Luis de Elizabeth kapıya doğru itmişti o an. Elizabeth Jonun üzerine düştü ve düştüğünde onunla istemeden öpüştü.
Elizabeth : Ne yapıyorsun be ? Benim cadı gücümü nasıl bana karşı kullanırsın ?
Jon : Bir dakika, hatırlıyormusun ?
Elizabeth : Unutmam gereken bir şeymi vardı ?
Jon : Diğer cadıların isimlerini ve güçlerini söyle, lütfen.
Elizabeth : Mariya-beden değişme, ben-cezbetme, Lufia-Telepati, Lucy-Geleceği görme, Misa-Korku ve mutsuz rüyalar, Jane-Görünmezlik, Teresa-Hafıza silme.
Jon : Bak, sana şimdi anlatacaklarıma inanmayacaksın ama lütfen beni dinle.
Jon benim size anlattıklarımı Elizabethe anlattı.
Elizabeth : Vay anasını, Mariya seni reddettimi ?
Jon : Evet.
Elizabeth : Lütfen beni bir kez daha öpermisin ? Sana aşık olmak istemiyorum, hem de hiç !
Jon : Tamam...
diyerek Elizabethi öptü. Alex Jona yararlı bir şey farketti.
Alex : Jon, artık hafızalarını nasıl geri getiririz biliyorum.
Elizabeth : Jon bu da kim ?
Jon : Güçleri yok edebilen kişi bu işte. İsmi Alex.
Alex : Boş ver bunu. Mariyanın hafızasını geri kazanman için ne yapman gerektiğini anladım. Yalnızca Mariya değil, tüm Cadılar !
Jon : NE YAPMAM GEREK !!!??? HEMEN SÖYLE !!!!!!!!
Alex : Öpücük. Elizabethi öptüğünden sonra hafızası yerine geldi.
Jon Alexe teşekkür etti. Arkadaşlar tüm cadıları Jonla öpüştürdüler ama sadece bir tanesini, Mariya...

Bir gün okul çıkışı Mariyayla yalnızken...

Jon : Selam Mariya !
Mariya : Selam. Eğer yine öpmeyi teklif edeceksen, bence hiç başlama.
Mariya Jonu takmadan yürümeye başladı. Jon önünü kesti ve onu dinlemesini istedi. Bir skamyaya yanaşıp oturdular.
Mariya : Neymiş dinlemem gereken şey ?
Jon : Bla-bla-bla-bla......
Jon tüm yaşadıklarını, kitabımızın ilk sayfasından, şimdi okuduğunuz yere kadar anlattı.
Mariya : Hmm...Demek benim bir cadı olduğumu, ama Teresa yüzünden hafızamı kaybettiğimi söylüyorsun. Hafızamı geri getirmek içinse sadece öpüşmek gerekli.
Jon : Evet. Ama sana Ne zaman sorarsam, kabul etmiyorsun...
Mariya : Hmm...Olur öpebilirsin.
Jon : Gerçektenmi ?
Mariya : Evet ama hiç bir şey olmayacak.
Jon : Bana inan, hafızan geri gelecek.
Mariya bir şey demedi ve gözlerini kapattı. Jon tabi aşık olduğundan hemen dudaklarını yaklaştırdı. Tam öpecekken, arada bi cm kalmışken
Mariya : Fikir değiştim. Beni boş-boşuna öpmene gerek yok. Hem zaten hiç bir şey olmayacak. Sadece beni sevdiğinden dolayı öpmek istiyorsun.
Jon : Peki ya sana söylediğim onca şey ? Hiç birinemi inanmadın ?
Mariya : Tabi ki, o kadar saf değilim. Başka kızla uğraş Jon, bu gidişle gözümden düşüyorsun !
Jon bir şey demedi. Zaten ne deseydi Mariya inanmazdı. Mariya ayağa kalkıp yürümeye başladı ve bir azdan gözden kayboldu. Ertesi gün okulda Mariyayı ne kadar arasa da bulamadı. Aslında 2 sınıfa ve kulüp odasına bakmıştı sadece. Kızlardan yerini sorduğunda aldığı cevaplar öldürdü onu. Bakalım ne konuştular.
Jon : Mariyayı gördünmü ?
Kız : Hayır ama Robertla olduğu kesin !
Jon : Açık konuş, anlamadım.
Kız : Haberin yokmu ? Mariya ve Robert çıkıyorlarmış.
Jon : Yoo...Kim söyledi bunu ??
Kız : Her kes biliyor ! Söylenenlere göre, Robert ve Mariya merdivenlerden çıkarken, Robert Mariyanın üzerine düşmüş. Böylece arkadaş olmuşlar.
Jonun yüreği ağzına geldi. Demek Mariyanın sevdiği kişi Robertti. Bir şey demeden Elizabeth ve Alexin bulunduğu odaya gitti ve her şeyi söyledi. Onlara ertesi gün Mariyayı öpeceği barede sesli söz verdi. Michael, Jane ve Mariya bu sesi kapının ardından duydu....

KOCAMAN BİR SELAM ! BİLDİĞİNİZ GİBİ BU KİTABIN SON BÖLÜMLERİNDEYİZ ! GELECEK BÖLÜM FİNAL, SAKIN KAÇIRMAYIN DERİM !!! HEPİNİZİ ÇOOOK SEVİYORUM !

HOŞÇAKALIN...

Hey sen, evet, evet sen ! Eğer üşenmeden buraya kadar okuduysan sana minnettarım ! Senden kolay bir şey isteyeceğim, lütfen oy ve yorum kullanmayı unutma. Eğer bunları yaparsan, beni daha da heveslendirirsin ! Sana bol şan yürek parçam !!!

Cadılar Okulu *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin