Düşün!

66 2 0
                                    

İnsanoğlu eyleme geçmeden önce düşünmek zorundadır. Yaşamak için, her an her saniye bu gereksinimi sergileme zorunluluğuna sahip olmalıdır.  Belki mutlu olmak için, belki başarılı olmak için, belki de  anın akışını doğru yaşamak için.  Ancak, kendi adına küçük bir aksaklık onun umutlarını yitirebilir. Fakat, kendi yaşam kültürünü aksaklıklardan ibaret kılanın ve bunun farkına dahi varmayan İnsanın ancak ve ancak yaşayan bir ölü olduğunu vurgulamakta fayda vardır.

İnsan mutluyken buna gönülden inanabilirsiniz ki, ister düşünce gücü ister fikir olsun, Negatif olduğu an ki orana göre korkunç denebilecek derecede bir fark vardır. İnsan beyini negatif olunca duracak hâle gelir. Düşünemez, fikir üretemez yani herhangi bir kişisel üretkenliğe sahip olma ihtimali oldukça düşüktür.

İnsanlar, yaşam gereği mutlu, mutsuz, umutlu, umutsuz gibi birçok duygusal nedenlere talip olur. Bunlar insanı geriye iter. Bu tür duyguları Hastalık derecesinde yaşamamızın en büyük faktörü emin olabilirsiniz ki yine bizleriz. İnsan kendini yönetir arkadaşlar. Bir nevi kendisinin mimarı yine kendisidir. Yaratıcı, Gökyüzünden daha geniş olan Hiçbir yapay sistem ile karşılaştırmanın dahi yapılamayacağı derecede büyük ve geniş olan mükemmel beyini bizlere hediye olarak sunup, onu en etkili şekilde kullanmamızı emretmiştir. İnsanlar, o muazzam beyini ne ile doldurursa o konuda ilerler. Bu yüzden negatiflikten yana olmak insanın benliğini yitirir.

Şimdi daha iyi anlamış olmalısınız. İnsanın dış(duyu) organlarını bilmeyen yoktur. Aynı şekil iç organlarımız da vardır. Bu organların arasında Beyin neden en tepededir? Hiç düşündünüz mü? Yaratıcı İnsanı en mükemmel şekilde yaratmıştır. Ve İnsanların Fiziksel yapısından Ruhsal yapılarına kadar var olan gizemler saymakla biter mi sizce? Asla.
Ancak günümüzde, Bâzı İnsanoğulları ne yazık ki, bu harikulade organın büyüklüğünü sorgulamaz, kullanmak istemez, bu kadar genişlik açısından kusursuz, insanı her konuda en tepeye ulaştırabilecek mükemmelliği aslında vücudunun en tepesinde taşır ancak göremez veya yok sayar. 

Belki Ürkebilir bundan. Neden mi? Daha iyisini  kesinlikle yapabileceğiniz bir işte beklenmedik sonuçla karşılaşınca  kendinize ve de çevrenize olan o mahçupluk hissi gibi düşünün bunu. Sonra ne olur? Kendinize hakaret etme girişiminde bulunursunuz. Kendinizle o aciz konuşma moduna geçersiniz. Ve "geri çekilirsiniz". İşte Kaybettiğimiz  kısım da tam  burası.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Odaklan + Hisset = KapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin