KUZULARIMMMMM CALİFORNİA'DAN SELAM GETİRDİM SİZLERE 💕SİZİN PONÇİK YORUMLARINIZI ISIRIRIM
SELİN
Saat sabah 05:00'ı gösteriyordu alinin odasındaydık
Aynı yatakta yatacağımızı söylemişti ben ise direnmiştim sonuç olarak şimdi yanyana yatıyorduk hayvan gibi sarılışı var birde
Uyumamıştım,uyuyamamıştım
İçimi çeke çeke ağlıyordum
Kıpraşmasından onunda uyumadığını anladım elleri göğüsümün altında birleştirmişti bir elini çözüp gözyaşlarıma getirdi
"Ağlama aşkım lütfen"
"Bana aşkım deme bana dokunma benden uzak dur"
Bütün gün saydığım şeyleri bilmem kaçıncı kez sayıyordum
"Geç bunları artık"
Dedi dahada sokularak
Bir eli göğüsümün üzerinde gezinirken diğer eli aşağılara kayıyordu
"Yapma istemiyorum"
Eliyle bastırdığı yer hassas noktamdı
"Ahh"
Ağzımdan kaçırdığım inilti hoşuna gitmişti
Ama beni sinirlendiriyordu
"Yapma dedim çek elini"
Soğuk dudakları enseme temas ederken irkildim yine aynı şeyleri istemiyordum
"Çok yakında"
Dedi dudaklarını tekrar ensemde buluştururken kasılıyordum boynumdaki yara dahada çok acırken devam etti
"Evleneceğiz bunlara alış"
Evlilik kelimesini duyar duymaz ayaklandım
"Ne evliliğinden bahsediyorsun ya ne evliliği herşeyi zorla yapabileceğinemi inanıyorsun seninle varya ölsem evlenmem"
Güldü
"Atarını nefretini sevdiğim kadın"
Geriliyordum yine beni delirtmeyi başarıyordu
"BANA BAK Bİ BEN SENİNLE EVLENMEM"
Tekrar güldü koyu mavilerini üzerime dikerken devam etti
"Büyük konuşma gün gelir kendi rızanla evlenirsin"
"Asla öyle bişey olmaz"
Bileğimden çekip yatmamı sağladı tekrardan
"Şimdi uyu"
Bileğimi ondan çekmeye çalışsamda nafileydi bana uyu diyordu ama bileğimi hala sıkıca tutuyordu
"Ya bıraksana bırak"
Sus dercesine diğer eliyle bastırdı dudağıma
"Çek şu pis ellerini"
Güldü
"Sen çok tatlı birşeysin"
"SAKIN BANA DOKUNMA BIKTIM BUNU SÖYLEMEKTEN DOKUNMA"
Bileğimi yavaşça bıraktı
Kolumu çekere arkamı döndüm üzerimdeki yorgana sarılarak uyumaya çalıştım----
Uyandığımda saat 09:37'yi gösteriyordu yaklaşık 4,5 saat uyuyabilmiştim uyuyamıyordum sürekli o anlar rüyama kabus olarak giriyordu gençliğimin mahvolduğunu saniye saniye hatırlıyordum tekrardan
Ali yanımda uzanmış beni seyrediyordu
"Günaydın uyuyan melek"
Birşey dememeyi tercih etmiştim ani anını tutmuyordu şu saniye böyle davranıyorsa 3 saniye sonra bağırıp çağırıp yıkıyordu benim gibiydi ben şu saniye sakinsem 5. Saniyede illaki birşeye patlardım
Eminim bu şerefsizinde sinir sıkıntıları vardı
"Kalk bir yere gidicez"
"İs-te-mi-yo-rum"
Bileğimden çekti sıkıca yattığım yerden savrulurken
Kızaran mavileri sinirliydi
"SANA BİR DEDİĞİMİ İKİLETME DEMEDİMMİ KALK DİYORSAM KALK"
Sinirlendim bende kimsenin oyuncağı değildim
"BIRAK BE BIRAK BEN SENİN OYUNCAĞIN DEĞİLİM"
Bileğimi çekmeye çalışsamda bırakmıyordu aksine kırarcasına sıkıyordu
"LAN SEN"
Beni yatağa iterken üzerime çıktı yüzünü yüzüme yakınlaştırırlen kollarımıda tutuyordu
"Rahat dur yoksa ben seni yola getirmesini bilirim"
"Çekil şurdan kalk"
Üzerimden kalktı ve poşetleri işaret etti
"Giyin tam 10 dakikan var seni aşağıda bekliyor olcağım"
Odadan çıktığında getirdiği poşetlere baktım
Bir pantolon ve boğazlı salaş bir kazak giydim bir diğer poşetteki krem rengi kabanı üstüme attıktan sonra saçlarımı taradım ve topuz yaptım gözlerimin altı öyle bir şişmiştiki uykusuzluk+ağlamaktan mahvolmuştu
Yavaş adımlarla aşağıya indiğimde kapının önünde bekliyordu bir kutu uzattı bana içinden çıkan botları rahatlıkla giydiğimde kolumdan tutarak beni dışarıya çıkardı beni kaçırdığı arabaya tekrardan bindirdiğinde biran için beni bırakacağını sanmıştım
"Çok hoşuna gidecek bir yere gidiyoruz"
Dediklerini duymamaya çalışıp yağan yağmuru seyrediyordum yine
Ben küçükkende böyle hep seyrederdim yağmurlu havada elimde sıcak çikolatam ve okumayı bilmesemde elimde bir kitapla gezinirdim evde
Çocukluğum bile ayrı kafadaydı
Gülümsemeden duramadım
"Ne o gülümsediğine göre"
"Asla üstüne alınma hayvan"
"Gülüşünde çiçeklerin açtığını biliyormuydun"
"Kes sesini"
Verdiğim ters cevaplara şimdide gülüyordu size demiştim anı anını tutmuyordu dışarıdaki yağmura döndüm tekrardan
Dışarısı aynı benim içimdeki küçük dünyam gibiydi şuan mutsuzdum ve iç dünyamda aynen böyle
Araba durduğunda önce ali indi ve sonra benim rahatinebilmrm için elini uzattı fakat ben arabadan inip etrafıma bakındım terkedilmiş bir fabrikaydı sanırım burası yada bir depo kolumdan sıkıca kavrarken beni içeriye götürdü pardon pardon sürükledi resmen şu saniyedede beni öldüreceğini düşündüm ne yalan söyleyim korkmuştum fakat içeriye girdiğimizde savaş ve nazlı sandalyede oturuyorlardı etraflarındaki adamlardan 2 taneside silahlarını doğrultmuştuBiz içeriye girdiğimizde ikiside bize dönmüştü
"Savaş"
Diyebildim dolan gözlerimle birlikte
"Nazlı"
Dedim gözyaşlarm tekrar dökülürken
Yanlarına ilerleyeceğim sırada ali kolumdan sıkıca tutup engelledi
"YA BIRAK NAPIYORSUNUZ SAVAŞ"
Deliye dönmüştüm
Bir sandalye getirdiklerinde ali beni oturtup sırtımdan sarılarak çenesini omzumun üstüne yerleştirdi(Şunun tam tersini hayal edin alinin yerinde selin selinin yerinde ali bu orada tolganın kedi bakışları)
"Şimdi"
Dedi ben kalkmaya çalışıyorken beni sıkıca tutuyorken
"Soru şu"
Nefesini boynuma üflerken savaş o tarafta çıldırıyordu
"LANN İT HERİF UZAK DUR ONDAN"
Ali boynuma dudaklarını deydirip savaşa ve nazlıya döndü
"Benimle evlenirmisin"