"Demek hamilesin sevgili abim yoksa sevgili ablacım mı demeliyim?"
Prens Taehyung kendi kendine konuşup gülerken asker jungkook uzaktan olanları görmüştü.
Elleri ile kemerine takılı olan kılıcını kavradı ve dişlerini sıktı.
Prensin krala zarar vermek için ilk önce asker jungkook'u geçmesi gerekecekti. Asker junkook kılıcının kabzasını kavrayıp uzun otların arasından çıktığında derin bir nefes aldı.
Kral baekhyun onun için çok seyi ifade ediyordu. Buraya geldiği ilk gün ondan sadece birkaç yaş büyüktü , onun pis suratı ve pis kıyafetlerine rağmen onunla oynamış , temizlenmesine yardım etmişti.
Asker gülümsedi ve biraz ötede hala ,gelen mektuba bakarak gülen prens'in yanına ilerledi.
"Prensim"
Eğilip selam verdiğinde pres taehyung suratını buruşturdu ve mektubu katlayarak cebine yerleştirdi. Pres taehyung bu askeri sevmezdi.
" Ne vardı, asker junkook?"
Asker junkook düşündü ne demeliydi? Buraya hiçbirşey düşünmeden gelmişti.
"Elinizdeki Kraldan gelen bir mesaj olduğunu sanıyorum, onu almak için görevlendirildim komutanıma götürmek için geldim"
Prens ellerini gögüsünde kavuşturdu.
"Yok mektup falan git buradan asker"
"Sizde olduğunu biliyorum prens taehyung, lütfen işimi zorlaştırmayın"
Prens taehyun askere doğru birkaç adım attı.
" Zorlaştırırsam ne olur asker "
Prens taehyung asker jungkook'un çok fazla yakınına geldiğinde
asker jungkook, prens Taehyung'a doğru bir adım attı."Zor kullanmak zorunda kalırım prensim"
Prens taehyung arsız asker diye geçirdi içinden, burunları burunlarına değiyor ikiside aldıkları nefesleri tenlerinde hissediyordu.
Prens taehyun dayanamayıp hiçte samimi olmayan bir gülümseme bahşetti asker jungkook'a
" Kullan o zaman asker jungkook emre karşı gelmek istemezsin"
Asker jungkook gülümsedi ve prens taehyung'un cebinde olan mektup'a elini uzattığında prens askeri engelledi ve bir adım gerileyerek, ucu dışarı çıkan mektup'u cebine geri sıkıştırdı.
Asker jungkook tekrar hareket edecekken onlara doğru koşarak gelen asker jihun ile, asker jungkook geri çekildi.
"Jungkook neredesin? Hyunkyung her yerde seni arıy-"
Jihun sitemli konuşmasını bizi fark ettiğinde son verdi ve hızla selam pozisyonu geçtiğinde daha deminki sitem eden çocuksu görüntüsünden eser kalmamıştı.
Uzun , yakışıklı ve erkeksi görüntüsünün altında tam bir çocuk yatıyordu.
Asker jungkook üstünü düzeltim selam vermeye hazırlanıyorduki, prens taehyung iki askere iğrenen başkışlarla asker jungkook'un omzuna omzunu vurarak yanlarından uzaklaştığında asker jungkook dişlerini sıktı ve bakışlarını hala prens'e selam veren jihun'a döndürdü.
"Yürü"
Sinirli bir şekilde konuştuğunda jihun doğrulup asker jungkook ile göz münaşakasına girdi.
"Dostum...Bazen senden korkuyorum"
----------------
Komutan jongin topladığı şifalı bitkileride kemerine takılı olam minik çantaya koyduğunda bitkilerin içinde beyaz rengi ve güzelliği ile kendini belli eden kaudupul çiceği ile komutan jongin'in gözleri ışıldadı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Short Story(Tamamlandı) iki kralında yaptığı kaçamak sonucu olacakları tahmin etmemişlerdi... "Ben hamileyim chanyeol" "Peki kimden" Umarım babana çekmezsin küçüğüm.