4/İlk Kavga

47 7 4
                                    

Söylediği karşısında donup kalmıştım.Beni hatırlamasını beklemiyordum.Klubemi kimseyle paylaşmazdım bu imkansızdı.Sinirle suratına baktım ve çantamı kapıp hışımla direk ayağa kalktım.Böyle bir çıkış beklemediği için afalladığını farkettim,bende böyle bir çıkış beklemiyordum ama tanıyamadığım benliğimle bu okulda tanışacaktım belliki.Hocaya dönüp;

"Hocam yerimi değiştirmenizi
istiyorum."

Hoca bu çıkışıma şaşırmış ama uzatmamıştı.Asenaya baktığımda Pusata kızgın bakışlar atıyordu.Demekki ne mal olduğunu biliyordu.Hoca;

"Pekala Cem, Hazan arkadaşınla yer değiştir,Hazan Meriç'in yanına oturabilirsin."

Ve gülümsedi. Ya bu hoca ne tatlıydı gamzesi olsa tektaşı ben alıp gelirdim.
Meriç denen çocuk dönüp bana baktı Pusata dönüp sırıttı bana göz kırparak önüne döndü. Ne iğrenç bir hareketti şu göz kırpma midemi bulandırıyordu.Sıradan çıkacağım sırada kolumu tutup beni yerime doğru çeken Pusat olmuştu.Ona şaşkınca bakarken hocaya;

"Sıkıntı yok hoca devam edebiliriz"

Sınıf bizi izliyordu resmen rezil olmuştum.Beni ezemezdi herkesi ezebilir ama benim sözümün üstüne laf söyleyemezdi bu benim kararımdı benim isteklerim. İçimdeki hazan çoktan kolları sıvayıp onu yalak suyuna yatırmış inekleri üstüne sürmüştü. Suratına tükürür gibi baktığımda ciddi bir ifadeyle karşılık verdi.

"-Rahat dur sana soracaklarım var sonra özgürsün istediğin piçin yanına otur"

derken Meriçe tiksinerek bakıyordu.
Hah özgürmüşüm zaten özgürdüm mala bak.Ne soracağını merak ediyordum aslında bende soru sormak istiyordum.Tehlikeli biriyse uzak durmalıydım.Sinirle gözlerimi devirip önüme döndüm.Tenefüse kadar çenemi tutabilirdim.Kafamı tekrar masaya yaslayıp tenesüfün gelmesini beklemeye karar verdim. Hocanın sesi birden sinirimi bozmaya başlamıştı.Kulağıma tekrar kulaklığı takarken arkasına yaslanmış gözleri her hareketimi inceliyordu.'Yeis feat sansura ve sehabe'nin "beraber olsaydık" rapini açmıştım bunu yeni indirmiştim ama güzeldi.
Kafamı pencereye döndürüp müziğin ritmine kendimi bırakmıştım. Bacağım müziğe ritim tutarken kafamı hafif hafif sallıyordum.Nakarat hafifçe sesli söylüyordum. Sınıftaki gürültüden sesim duyulmazdı zaten takmıyordum.

"Ağaçlar yaprak döküp bulutlar yağmur bırakır"

"Bu mevsim sen kokar ya, sen kokar ya ondan bağrınır"

"Öldürseydin ya,böyle yaşamazdım"

"Görseydik rüya,beraber olsaydık"

Kafamı hafif sallamaya başlamıştım kafamı ona çevirdiğimde suratımda nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama kaşlarını çatmış mimiklerimi inceliyordu. Kaşlarımı çatıp hayırdır der gibi tek kaşımı kaldırdım. Evet tek kaşımı kaldırabiliyordum belkide tek becerdiğim şey buydu. Hareketim hoşuna gitmiş gibi hafifçe dudakları kıvırıp suratını tahtaya çevirdi.Çenesi hafif sivri Adem elmasıyla mükemmel bir uyum içindeydi.Adem elmasını biraz önce yutkunduğunda farketmiştim.Elmacık kemikleri karanlıktaki gölge gibi kendini belli ediyordu.Burnu suratında belkide en güzel detaydı.Gözleri gördüğüm en güzel koyu kahve tondaydı.Hafif çıkmış sakalları onu dokunulmaz kılacak kadar yaratıcıydı. Yaşı bu sınıfta okumak için büyük olmalıydı bu soruyu da kafamdaki not defterine not almıştım.Sonra alayla sırıttığını farkettim.Bir dakika bana dönmüştü. Hangi ara bana bakmıştı.Allah yha onu dikizlediğimi anlamıştı.Gözlerime bakıp;

"-Bittiyse kantine inicem"

İç sesim başımdan aşağı kaynar suyu boşaltmıştı.Kulağımda kulaklık yokmuydu nasıl duydum diye düşünürken dinlediğim müziğin çoktan bittiğini farkettim. İlk günden rezilliği yaşamıştım Zerre aklım yoktu.Ağzım açık öylece kalırken kafasını yana eğip gözlerimin içine bakmaya devam etti.

Benim İçin YakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin