Justin'den;
Ne yapıyordum ben? Biraz önce sanki o kız benim kızım gibi davranmışım.Tanrı aşkına ne sikim yapmıştım. Üstelik bir de kıza tokat atmıştım. Ahh! Her neyse, tabi ki özür dilemeyecektim. Ondan uzak durmam gerekirdi! Bir kız için -üstelik hiç tanımıyorum- üzülemezdim.
Biramdan bir yudum daha alıp depodan çıktım. Arabama binip eve doğru yol aldım.
Eve geldiğimde içeriden bardak kırılma sesleri geliyordu. Ne sikim oluyordu yine? Acele adımlarla anahtarı kullanarak kapıyı açtım. Alexis Matt'e ne olduğunu soruyordu. Kargomuz patlamış dedi o da. Siktir.
"Ne dedin?" diye kükredim Matthew'e doğru.
"Buraya gemiyle gelen kargomuz patlamış Justin," diye sinirle tısladı.
"Ahhh! Siktiğimin işi!" diye bağırdım. Kim yaptıysa o piçi bulup gebertecektim.
"Hangi piçin yaptığını bulalım Matt," dedim sakin olmaya çalışarak ki başaramıyordum. O sırada merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başladı. Merdivenlerin orada o kızı gördüğümde gözlerimi devirdim. Bir de bununla uğraşamayacaktım. Ardından bizim çocuklar da gelmişti. Tekrar Matthew'e döndüm.
"Hadi Matt çocukları alıp limana gidelim," dedim. Onaylayan sesler çıkardı. Evden aceleyle çıktık ve arabaya doğru ilerledik...
~
Limana geldiğimizde etraf sakindi. Tanrı aşkına benim kargom gemiyle birlikte havaya uçmuş, bu ne sakinlikti?!
"Jonathan!" diye bağırdım. Birkaç saniye sonra görüş alanıma girmişti.
"Üzgünüm Justi-"
"Ne sikime üzülüyorsun ki! Bana bunun nasıl olduğunu anlat!" diye kükredim. Sinirden ne yapacağımı şaşırmıştım.
"Gemi Los Angeles'tan buraya iki hafta önce yola çıkmıştı. Ancak birkaç saat önce aldığım habere göre, gemi Stratford'a yakın yerlerde patlamış. İçinde adamlarım da vardı ve onlar da ölmüşler."
"Bana ne adamlarından! Bunu kim yaptıysa bir şekilde bulacaksın Jonathan. Yoksa ben de bu limanı kafanda patlatırım!"
"Justin saki-"
"Kes sesini Kevin," diye tısladım. Eve gidip bunu kimin yaptığı hakkında biraz düşünecektim.
"Matt eve gidelim." Kafasıyla beni onayladı ve anahtarları Jacob'a fırlattı. Jacob anahtarları havada yakaladı ve arabaya doğru ilerledi, biz de onun arkasından ilerledik. Hepimiz arabanın içine bindiğimizde arabayı seri hareketlerle çalıştırdı.
Yolda hiç konuşmamıştik çünkü hepimiz fazla gergindik. Araba durduğunda hepimiz aceleyle indik. Eve girdiğimizde Alexis ve o kız koltukta oturuyorlardı. Alexis geldiğimizi gördüğünde o kızla beraber ayağa kalktı. İşte başlıyoruz. Alexis ve aptal soruları...
"Neler oluyor? Kargomuzu kim patlatmış? Matt?"
Matthew'e soran gözlerle baktı çünkü benden bir cevap alamayacağını biliyordu.
"Bilmiyoruz Alex. Sen arkadaşını alıp yukarı çık. Seni ilgilendiren bir şey yok. Toplantı yapacağız. Haydi."
Matthew'in böyle demesiyle gözlerini abartılı bir şekilde devirdi.
"Benim de bu grupta olduğumu unuttun galiba Matt." Matthew kaşlarını çattı. O Alexis'e aşıktı ve onu genelde işlerine bulaştırmazdı.
"Dediğimi yap ve arkadaşını da alıp yukarı çık," dedi otoriter lider sesini kullanarak. Alexis sinirli bir şekilde, o kızla birlikte yukarı çıktı. Siktiğimin siniri. Salonda çocuklarla kaldığımızda, hepimiz birbirimize baktık. Olay ciddiydi ve bunu yapan her kimse, paramızı ve işimizi elimizden almaya çalışıyordu. Ama bu o kadar da kolay değildi. Bizim lakabımız 'Krallar' dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous Love!
Teen FictionAilesiz ve normal bir yaşamı olan Maicy... Normal bir yaşamla alakası olamayan, Stratford'un lideri Justin... Kaderin bir oyunuyla, birbirine tamamen zıt bu iki genç karşılaşacaktır. Ve sonra ortaya ölümsüz bir aşk çıkacaktır. Maicy ve Justin'in bu...