"Özlersin bazen. Sesini duymak istersin ama aramaya cesaretin yoktur. Gizli numaradan ararsın, açar telefonu. Senin taptığın, hayran olduğun ve bir saniyeliğine olsa bile sesini duymak için aradığın sesiyle cevaplandırır çağrıyı. Ses çıkarmazsın, nefes alışverişlerin durur, bir saniyelik "Alo" demesini dinlersin. Bir saniyedir ama dakikalarca yankılanır kulağında. Cevap veremezsin, susmak zorunda kalırsın. Sonra telefonu kapatır. Kulaklarında sadece çağrının sonlandırıldığını bildiren o ses kalır; dııt dııt dıt."
~~~~Sesini bir saniye duymayı bile özledim...
*sesini duymak için gizli numaradan aradığınız kişileri yazın*
Bu hikaye size ve sesini duymayı özlediklerinize gelsin^^
..."Sıkıldım diyorum." Milyon kez aynı şeyi söylüyordum. Ayağımı yere vurdum. "Sana diyorum," dedikten sonra elimi Burçak'ın gözünün önünde salladım.
Bana değil telefonuyla uğraşıyordu. "Çok sıkıcısın."
Ayağa kalktım telefonumu elime aldım. Odam havasız olduğu için camı açıp dışarı baktım. Hava güzeldi ve biz evde oturuyorduk.
"Efe'yi arayacağım bizi alsın."
Burçak hala beni takmıyordu. Ben ise telefondan gelen biip biip seslerini dinliyordum.
İstanbul'da oturuyorduk fakat her yaz annemlerle birlikte Antalya'da ki yazlık evimize gelirdik.
Burada çok yakın arkadaşlarım Efe ve Burçak vardı. Çocukluklarımızdan beri arkadaştık. Ailelerimiz sayesinde yakın olmuştuk.
Okul ise... Okul işini ne yapacağımı bilmiyordum. Annemler Antalya'da kalmak istiyorlardı fakat ben okulu İstanbul'da devam ettirmek istiyordum.
"Efendim Adaşkım."
Efe'nin sesiyle gülümsedim. Bana hep "Adaşkım" derdi.
"Sıkıldım kurtar beni Efe," diyerek kendimi koltuğa attım.
Burçak hanımefendi beni takmıyordu bile yahu!
"Kanka ya tam yerinde aradın. Fıstık gibi bir kızı ayarlayacaktım."
"Of kapa kapa abaza." diye bağırıp suratına kapadım. Kimse takmıyordu be!
Ardından mesaj geldi.
Kimden; Efoş
Adaşkım küsme bana.Sırıtıp mesaj yazmaya başladım.
Kime; Efoş
Sen git fıstık gibi olan o kızla uğraş.Ardından telefonu yatağa atıp camdan bakmaya devam ettim.
"Mert'le ayrıldık."
Burçak'ın sesiyle ona döndüm. Sonunda hayata dönmüştü.
"Nasıl yani?" diyerek camın ordan ayrıldım ve yanına oturdum.
"Beni aldattı. Bende ayrıldım."
Elimi omzuna koyup okşadım. "İyi misin?" diye mırıldandığımda başını sallayıp gülümsedi.
"Önemli değil."
"Emin misin?" diye bir kez sorduğumda 'hayır' anlamında kafasını sallayıp bağırmaya başladı.
"Ben varken gitmiş beni o kızla aldatmış. Gerizekalı inşallah tuvaletini yaptıktan sonra tuvalet kağıdının olmadığını görürsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catch me *askıda*
RomanceKelimelerini yakalayıp yağmur damlalarıyla gelen dizelerime koydum.