~5~

1.5K 78 1
                                    

En neşeli anında gülümsemen yarım kaldı değil mi? kimse sormadı neden astın yüzünü diye. Kim neden umursasın ki seni. En çok umursadığın bile bakmadı ki yüzüne. Haketmediği değeri verdin haketmediği sevgiyi gösterdin. Sadece sevsin istedin. Sevmedi ki. Hakettiğinden fazla içtin. Ne değişti? boğazına oturmuş bir yumruk neyi değiştirdi? Çekebildiğin kadar çektin sigaranı. Kim geri döndü ki? Gözyaşın düşmesin diye gözlerini kırpamadın. Ulan bi kere yalnız kalmayayım dedin. Yalnızlığı sevsen bile yalnız kalmaktan, konuştuğunda titreyen sesinden, bağıra bağıra sustuğundan, Dilinin suskunluğunu yüreğinde hissedememenden çok yoruldun değil mi? Giden ne geri geliyor ne de hatırlıyor. İçtiğin sigara'da, titreyen sesinde, döktüğün gözyaşıda, yüreğindeki o eşsiz sevgide, o gözyaşı düşmesin diye verdiğin mücadelede, içtiğin içkide, sigaranın son fırtıda. Hepsini sadece sen bildin, sen yaşadın. Kimseden bişey bekleme hepsi senin canını yakacak. Giden geri gelmeyecek. Acıdan nabzını hissetsen bile seni kimse sevmeyecek. Hayatta mutlu olmanın tek yolu herşeyden ve herkesten beklentini yok etmektir. Beklemek sadece acıtır.

Bu hikaye, kalan son umutlarıyla olsa bile bekleyenlere gelsin^^

Beklediklerinize kavuşmanız dileğiyle'



Beklediklerinize kavuşmanız dileğiyle'✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




--
Ada: adımı biliyorsun.

Ada: umursamaz bir tavrın var.

Ada: ama adımı biliyorsun.

Ada: sevinmeli miyim?

Hızla yazıp mesajı gönderdim. Tek tik olmuştu. Benden çıkmıştı ama ona gönderilmemişti. İnternetini mi kapamıştı? Yoksa telefonu mu çekmiyordu?

Sorular aklıma akın ederken arkama yaslandım. Ne kadar heyecan yapıyordum. Hemen sakin olmalıydım. Sonuçta telefonu elimde benim mesaj atmamı beklemiyordur.

Gökyüzüne baktım. Hadi ama lütfen.

Mesaj atsın.

Mesaj atsın.

Mesaj atsın.

Telefonumun kilidini açıp baktım. Hala tek tik vardı.

Telefonu cebime koyup şezlongdan kalktım. Biraz yürüsem iyi olurdu.

"Ben biraz yürüyorum," dedim elim hala telefonumun üzerindeyken.

"Tek başına mı?" diye sordu Efe şaşırarak.

"Evet tek başıma."

Ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım. Kumları hissetmek güzeldi. Ayaklarınızın altında binlerce küçük topu hissediyordunuz. Kum tanelerinin şeklini her zaman topa benzetiyordum.

Telefonum titrediğinde hemen elime alıp ekrana baktım.

Ekin arıyor...

Şaşkınca ekrana baktım. Donmuştum. Telefonum ellerim arasından sıyrılıp kuma düştü.

Arıyordu ve ben donmuştum. Ne bekliyordum ki?

Telefonumu alıp hemen aramayı cevaplandırdım. Ses çıkaramıyor telefondan gelen nefes seslerini dinliyordum.

Nefes aldı.

"İstersen."

Kulağıma gelen o sesi dinledim. Güzeldi işte, sesi güzeldi.

"Ne?" Ağzımdan istemsizce bir 'ne' kelimesi çıkmıştı.

"İstersen diyorum, istersen sevin."

Dediği şeyi sonradan anlayıp elimle alnıma vurdum. Nasıl anlamazdım. Heyecandan çocuğun ne ima ettiğini bile anlayamıyordum.

"O zaman seviniyorum." dedim gülümserken. O görmüyordu ama gülümsüyordum.

Ayağımı gece olmasına rağmen hala sıcak olan kumda gezdirdim. Yürümeye devam ettim. Sessiz kaldı. Sessiz kaldım.

"Neden bana yazıyorsun ki? Gizli numaradan arayan ve daha sonra saçmalayıp numarasını veren bir kıza?" diye sordum aniden.

Evet, cidden neden yazıyordu?

Saçmalayan bir kızdım. Ona karşı yaptığım her hareket saçmalıktı. Ama o, ona ismimi söylediğinde umursamış ve ismimi biliyordu işte.

"Yalnızım." diye mırıldandı. Sesi kısık geliyordu ve nasıl desem... Ses dalgaları sanki özeldi de sesi farklıydı.

Diğer seslerden üstün bir ses gibiydi.

Boğuk çıkan sesi bir süre kulağımda yankılandı sanki.

Yalnızım.

Yalnızdı.

Yalnız mıydı?

"Bende," diye mırıldandım. Bende yalnızdım. Yanımda olan kimse yoktu. Acı zamanlarımda ben tek başıma, yastığıma gözyaşlarımı dökerken tek başımaydım.

"Hiç..." diye mırıldandı.

"Yanında olan yok mu? Arkadaşın falan."

"Yanımda olan var ama ruhumda olan yok."

Yanımda olan vardı. Ailem vardı, Efe vardı, Burçak vardı.

Ama ruhumda olan yoktu. Gerçekten beni yalnız hissettirmeyen bir kişi bile yoktu. Yalnızdım.

"Biliyor musun Ada..." diye mırıldandı.

"Benim ruhumda da kimse yok."

catch me *askıda*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin