Bende Seni Seviyorum

32 1 0
                                    

Kağan'ın Anlatımıyla:

Bu kız beni delirtmek falan istiyo sanırım.Ama olsun ben onu ne kadar sevdiğimi göstericem."Düt!Düt!..."
Ufff lanet olası trafik.Bir kız geldi camın önüne.Aklıma bir fikir geldi.Hemen küçük kıza istediğim şeyi anlattım.Başıyla onayladı;

-Dıt!Kayıt!
-Iymak abya,Kayan abi seni çok seviyoymuş.Sonya o bir eşekmiş,bide senden özüy diliyoymuş.Onu affet!.(Sonunda da elindeki gülü kameraya uzattı.)
Ona çok teşekkür ettim.Elindeki çiçeklerin fiyatını sordum.Yaklaşık 15 çiçek vardı.30Tl dedi.Ben ona 100Tl verdim.
Elimi sakız kutusuna attım.Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri olan sakızım kalmamasıydı.Hemen büfede durdum.Önümde bir kişi vardı o sırada gözüme seni seviyor yazan çikolata takıldı.Hemen sakızla beraber onuda aldım.Biraz büfenin önünde durdum.Videoyu hazırlıyordum.Ama ben şeyi unuttum şeyi...Kendimi unuttum.O sırada telefon çaldı.Babam çok acil gelmemi söyledi.Bende arabayı çalıştırım.Bi yandan da videoyu çekiyordum.

Bir anda korna sesi"Düt!",ışıklar ve kaza.Sol kolum camın içine girmişti.Kafamı direksiyona vurmuştum.Sadece o an telefonuma uzandım ve videonun gönder kısmına bastım.Ve sonra gözlerim kapandı.

Iramk'ın Anlatımıyla:

Yemeklerimiz bitmek üzereydi.Annemler koltuğa geçerken,bende izin alıp odama çıkacaktım.Merdivenin birinci
basamağındaydım.Telefonuma mesaj sesi geldi.Merdivenin basamağına çöktüm.Videoyu izliyordum.Ay aşkım.Aaa kendisinide koymuş.Durdum.Nee?Beynim durdu.Kalp atış sesim kulağımda yankılanıyordu.

1 SAAT SONRA

Hastaneye gelmiştik.Kağan'ın çıkmasını bekliyorduk.Hastaneye nasılmı gelmiştik?Telefonunu çaldırdığımda
telefonu ordaki bir vatandaş açmıştı.Neyse,Kağan hâlâ yoğun bakımdaydı.Doktorun çıkmasını bekliyorduk.Hah!İşte çıktı.Hemen öne atladım, yanağımdan akan damla damla gözyaşlarıyla birlikte.
"Durumu nasıl?"
"Kırıkları var.Tırın altında kalmış.Yaralanması ve doku zedelenmesi de oldukça fazla.Şuanlık sadece hayati tehlikesi sürüyor diyebilirim.Geçmiş olsun!"

Bu ne demekti.Kafamın içinde birtakım sorular dönüyordu.Bu sorular gittikçe artıyordu.Neyse!Kağan biran önce uyansın ilk işim onu affetmek olacak.Annemler eve gidiyordu.Benide götürmek istediler fakat ben Kağan'ın annesinin yanında kalmayı tercih ettim.Yelkovan akrepi,akrep yelkovanı kovalıyordu.Odada kimse yoktu içeriye girsemmi girmesemmi diye bin bir defa düşündüm.En sonunda girme kararı aldım.Ayağa kalkar kalkmaz gözlerim karardı.Yaklaşık 6 saniye falan sürdü bu karartı.Yüzüme yapışmış saçlarıma parmaklarımı takarak bileğimdeki tokayla bağladım. Tam elimi kapıya yaklaştırdım ki,doktor arkasındaki hemşireyle koştuğunu farkettim.Doktorun yanına hızla ilerlerken,beni görmemişçesine bir rüzgar esintisi bıraktı.Ve kapıdan içeri daldı.Kağan'ın yanına koştu.Hemen kalp masajı yaptı.Bunları odaya bakan tek pencereden özledim.Göz yaşlarım yanaklarımdan fındık tanesi gibi bir bir düşüyordu.Daha sonra hemşireye elektroşoku çalıştırmasını söyledi.Öyle bir bağırıyorduki doktor her şey duyuluyordu.Yanıma baktığımda Kağan'ın annesi Neşe Hanım,babası Murat Bey de yanımdaydı.Murat Bey karısına sarılmıştı.Hepimiz çok ağlıyorduk.Doktor volatjı arttırdı.

Doktor çıktı;
-Başınız sağolsun!

Nee bir dakika ne dedi?Yok şaka.Ben hemen kapıdan içeri daldım.Kağan'ın eline sarıldım.Sonra iki elimin arasına yüzünü aldım.Çığlık atar bir tonla"Kağan"diye bağırıyordum.Gidemez.O,o benim toplar damarım,o ölürse ben yaşayamam.Atardamar ,toplar damarsız yaşayamaz.Arkamdan doktor benim kolumu çekti.Hemşire de Kağan'ın yüzünü beyaz çarşaf örttü.
Ben kollarımı doktordan kurtarmaya çalışıyorum.Ama bırakmıyo.En sonunda kaslarım ve ben pes ettik.Hırpalanmaktan vazgeçtik.Çünkü böyle gerekliydi.Ben artık sadece atar damardım.Yada atar damar ve toplar damar sadece kalbimdeki damarlar olcaktı.İkimizi ifade etmiyecekti....

Doktor çekiştirmeye devam ediyordu.En sonunda kapıdan çıkamak üzereyken"Bende seni seviyorum"diye bağırdım.

SONSUZUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin