4.Bölüm - Kanlı Not

103 21 19
                                    

Mclovin eve girdi. Auren gelmek istemiş Mclovin yalnız kalmak istediğini söylemişti.
Aç değildi. Salona geçip ayaklarını uzatıp düşünmeye başladı. Neydi o ? Hayal görmüş olamazdı. Çok seri katil görmüştü ama bu diğerlerinden farklıydı. Bu cinayetler işleniş biçimi olarak diğerlerinden farklıydı. Ama böyle bir vahşetin amacı ne olabilirdi ? New York sokaklarına korku salmak mı ?
Amacı ne olursa olsun bu insanlık dışıydı.
Uyumak zorunda olduğunu hissetti yarın erken kalkacaktı penceresinden içeri bir araba selektör yapıyordu sanki. Işıktan rahatsız olan Mclovin perdeyi çekmek için pencereye yanaştı pencereden dışarı bakınca bir insan silüeti görür gibi oldu ama sonra göz yanılması olduğunu düşünüp yatağa girdi. 

Saat 01.17 "Tak.Tak.Tak"
Mclovin uyandı biri kapıyı kıracakmışçasına kapıya vuruyordu. Mclovin hemen çekmeceden barettasını çıkardı. Mermilerinin bir bölümünü ormanda harcamıştı hemen geri doldurdu.
Kapıya doğru yöneldi sesler durmuştu hemen kapıyı açıp silahını doğrulttu ama onu kapıda sadece serin rüzgar karşılamıştı.
Hiçbir şey göremeyince içeri girdi. Uykusu kaçmıştı duşa girdi saat 03 gibi tekrar uykuya daldı.

Sabah olmuştu Mclovin kahvaltı yaptı, giyindi ve barettasinı kemerinin kılıfına yerleştirdi. Arabasının tekerleri dün ormanda patlamış daha doğrusu patlatılmıştı. O yüzden bugün onu Auren merkeze bırakacaktı.
Mclovin dışarı çıktı. Ayakkabısının bağcığını bağlamak için eğilmişti ki yerde kan izleri gördü. İzler arka bahçeye doğru gidiyordu Mclovin izleri takip etti. İzlerin son bulduğu yerde bir naylon poşet..
Mclovin bomba olma ihtimalini düşünüp naylonu kaldırmak istemedi. Ama sonra bunun düşük bir ihtimal olduğunu düşününce naylonu kaldırdı.
Gördükleri mide bulandırıcıydı. Paramparça bir köpek leşi ve üstünde kanlı bir not buldu. Ama bu not ingilizce değildi. Mclovin fransızca ve almanca da biliyordu ama bu not Mclovinin bilmediği bir dille yazılmıştı. Not kağıdını cebine koydu. Auren'in korna sesiyle irkildi köpek leşini bahçeden kaldırmak lazımdı ama şuan çok işi vardı ön bahçeye çıktı.
- Hazır mısın ufaklık
- Dün tuhaf şeyler oldu
- Ne gibi şeyler ?
- Yolda anlatırım.

Yol boyunca Mclovin dün gece gördüğü silüeti sonra çıkan sesleri ve ardından gördüğü köpek leşi ve üzerinde ki kanlı notu Auren'e anlattı.
- Desene kaçık bir katil peşindeyiz.
- Aynen öyle bir kanibalizm vakasıyla karşı karşıya olabiliriz.

O sırada merkezden içeri girdiler Emilly içerde oturmuş bir dosyayla ilgileniyordu.

- Şu senin yeni kız bayağı iyi he
- Kimden bahsediyorsun
- Şu sarışın fıstıktan yanınada yakışır
- O kadar da güzel olduğunu düşünmüyorum.
- Dostum sen aklını kaçırmış olmalısın. Aynı kızdan bahsettiğimize emin miyiz ?
- Güzellik kavramı görecelidir dostum.
- Neyse Mclovin benim işlerim var senin ki kadar olmasada bende kaçık bir katil peşindeyim.
- Kolay gelsin görüşürüz

Ortada bir katil vardı ve her an yeni bir cinayet işleyebilirdi. Bu olaylar medyaya sızdırılırsa New York karışabilirdi. Katilin bir an önce yakalanması gerekiyordu. Emilly, Mclovin'i görünce hemen yanına geldi.

- Günaydın başkomiserim bazı gelişmeler var.
- Günaydın ne gibi gelişmeler ?
- İkinci cinayetin yaşandığı gece ormanlık yolda birkaç kişi bir helikopter ve altında da bir araç gördüğünü iddia ediyor.

Mclovin biraz düşündü

- Şimdi anlaşıldı o aracın o gece nasıl uçtuğu demek aracı yukarıya kaldırıp uçuran şey bir helikopterdi. İyide bunu nasıl becerdi ? O aracı helikoptere nasıl bağladı ? Katil bir kişi değil demek ki bir veya birkaç ortağı daha olmalı.

Her şeyin bilimsel bir açıklaması olduğunu savunan Mclovin bu konuda da haklı çıktı. En azından şimdi ellerinde somut bir sey olduğu için mutluydu. Dün gece olayları yaşadığı ormana o kulübeye gitmeliydi. Orda kan kokusu almıştı bir ceset daha olabilirdi. Ekibini toplayıp kalabalık gitmek istedi ama katil orda olabilirdi. Kalabalık gidip katili ürkütmek istemedi. Bahçesinde bulunduğu kanlı notun analiz edilmesini istedi.
- Ben çıkıyorum size kolay gelsin.
"Nereye ? Eğer işle ilgiliyse bende geleyim" dedi Emilly.
- Senin gelmemen gereken bir yere gidiyorum.
- Lütfen benimde gelmeme izin verin.
Emilly bu iş için çok istekliydi babasıyla olan konuşmayı da hatırlayınca
- Peki tamam gel ama dediklerimi yapman şartıyla

Emilly'nin yüzünde güller açıyordu çok sevinmişti. "Öyle bir babanın böyle tatlı bir kızı olabiliyorsa imkansız diye bir şey yoktur" diye geçirdi içinden.
Yola koyuldular ormana vardıklarında Mclovin tekrar barettasını çıkardı. Aynı şekilde Emilly'dende silahını çıkarmasınını istedi. Emilly biraz heyecanlı biraz da korkuluydu.

- Sen arkada dur.
- Peki tamam.

Kulübeye yaklaştılar.
- Sen burda bekle ben bir kontrol edip geliyorum. Bir şey görürsen ve ya duyarsan bana seslen hemen gelirim.
Emilly başıyla onayladı.
Mclovin dikkatlice kulübeye girdi gündüz olduğu için her şey çok daha netti ama etrafta ne bir kan izi ne de bir ceset vardı. Her yer tertemizdi. Mclovin sinirlendi elinde kalan tek şey ne yazdığını bilmediği bir nottu.
Tam o esnada bir çığlık !
Olamaz bu Emilly'nin sesiydi...

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin