8.Bölüm- Son

108 11 34
                                    

- Mister Alexsandro ?

- Ta kendisi. Böyle olmasını hiç istemezdim ama yolumdan çekilmediniz bu nedenle birazdan sizde öleceksiniz.

Mclovin ve Auren hala şoktaydı ağızlarından belli belirsiz ''Ne, Nasıl olur ? '' kelimeleri dökülüyordu.

- Şimdi o sakladığınız silahlarınızı hemen bana verin ve yavaşça bana dönün.

Mclovin döndüğü gibi tek hamlede silahını Alexsandro'ya doğrulttu. Hemen arkasından da Auren.. Ama bu pek iyi bir fikir gibi değildi. Çünkü sayıca çok üstündüler. Mclovin'in karanlıkta sayabildiği kadarıyla 9 kişi.

- O silahlarınızı hemen indirmezseniz 5 dakika daha erken ölürsünüz.

'' Neden böyle bir şey yapalım ölürken senide yanımızda götürmek varken '' diye cevap verdi Auren.

Mclovin zaman kazanmak istiyordu. İnatlaşmanın pek bir faydası yoktu silahını indirip Auren'inde aynını yapmasını istedi. Bir süre sonra Auren'de silahını indirdi.

- Sizi severdim o yüzden görevden aldım ama siz yine dayanamadınız işime burnunuzu soktunuz bu yüzden istemeyerek de olsa sizi öldüreceğim. Bunun artık geri dönüşü yok.

Mclovin boğazını temizledi ve sonra konuşmaya başladı.

- Peki madem buradan çıkamayacağız ikimizde öleceğiz bari sorularımızı cevaplayın. Madem bizi öldürecektiniz. O zaman neden sizi bulabilmemiz için ipucu verdiniz. Bir çocukla not gönderip tüm bu pis işleri planladığınız deponun adresini verdiniz ?

- Güzel soru. Cevaplayayım da ölürken gözünüz arkada kalmasın. Sizi tanıyorum. Bu işlerin peşini bırakmayacağınızı da biliyordum. Sizi test ettim ve o adresi gönderdim. Eğer gelmeseydiniz öldürmeyecektim ama gelseydiniz ikinizi de öldürecektim. Nitekim öyle de oldu. Geldiniz ve sizi o gece orada öldürecektim. Size tuzak kurdum ama kurtulmayı başardınız. Ama sizi gerçekten çok iyi tanıyordum. Oradan kurtulma ihtimalinizi hesaplayıp o dosyayı oraya bıraktım eğer kurtulursanız buraya gelin diye. Kurtuldunuz ve buradasınız.

'' Pislik herif. Sende bir şeyler olduğu belliydi. Meğersem burnumuzun dibindeymişsin.'' Auren öyle öfkeliydi ki konuşurken hırlamaya benzer sesler çıkarıyordu.

- Peki neden cinayet işlediniz ? Hem de böyle vahşice. Amacınızı hala anlamış değilim.

- Orası uzun hikaye. Bunları dinleyecek kadar yaşamayacaksınız.

- Zaten öldüreceksin. Bunları anlatmayı bize çok görmeyin.

- Pekala evlat. Gece uzun. Senin bende hatırın vardır anlatayım.

Önce boğazını temizledi. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra konuşmaya başladı.

- Babam olacak pislik herif. '' Kensley''. Mutlaka adını duymuşsunuzdur. ABD'nin sayılı zenginlerinden. Bir gece yine çok alkollüydü. Eve geldi. Yine her zamanki gibi annemle tartıştılar. Ama bu seferki önceleri gibi değil çok büyük bir tartışmaydı. Anneme tokat attı O***** Ç*****. O zamanlar 16 yaşındaydım. Karşı çıkmaya çalıştım ama annem izin vermedi ve beni odama gönderdi. O gece ağlayarak uyumuştum. Sabah kalktım kapımda polisler. Babam annemi öldürmüştü. Hem de tam 6 parçaya bölerek. Annemi parçalayıp o lanet ormana atmıştı. Babam göz altına alındı. Ama zengin olduğu için işin içinden sıyrıldı ve 1 gün bile ceza almadı. Birkaç gün sonra normal hayatına devam etmeye başlamıştı bile. Annemin ölümü unutulmuş unutturulmuştu. İşte ben o gün dünyada adaletin olmadığını anladım. Babam olacak o lanet herif 2 sene sonra aşırı alkolden siroz hastalığına yakalanıp geberdi zaten. Bende polis olmaya karar verdim. Dünyada ki adaleti sağlamak için. Elbette tek başıma bir şey yapamazdım. Bekledim sabrettim. Geçen sene emniyet müdürü oldum ve artık bazı şeyleri yapabilecek güce sahiptim. Özel bir tim kurdum şu karşınızda gördüğünüz adamlar. Hepsini özel olarak seçtim. Suç işleyip ''Zengin'' diye suçu örtülen ve her türlü pis işleri yapan insanları tek tek belirleyip yok ettim. Tanrının yok edilen adaletini geri getirdim.

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin