-26- SIR (PT 2)

173 13 5
                                    


Bölüm Şarkısı: Teoman - İki Yabancı

Ellerim her zamanki gibi titremeye başlamıştı. Biraz soğuk havanın da etkisi vardı tabiki. Uzun boylu oluşu kendimi yanında hep çocuk gibi hissetmeme neden oluyordu. Açıkcası bu hissi seviyordum.

Gözlerine bakamadım. Ne garip, onu görmek için can atıyordum ama şimdi tam önümde olmasına rağmen göz göze gelemiyordum.

Kafamı aşağı doğru eğmiştim. Görüş alanımda sadece kumlar ve iki çift ayakkabı vardı. O ayakkabılar yavaşça kayboldu ve yanımdaki salıncağa kadar gitti.

Yanımda duruyordu. Kalp atışlarım dışarıdan gayet net bir şekilde duyulunca kısıkça güldü. Gülüşü kulağa melodi gibi geliyordu. Bunu nasıl başarıyordu bilmiyorum ama çoktan etkisi altına girmiştim.

"Nasılsın?"

Ciddi miydi? Bunu gerçekten soruyor muydu? Büyük ihtimalle aramızda bir sohbet başlatmaya çalışıyordu fakat maalesef başarısız bir girişimdi.

Cevap vermedim. Sanki hiç duymamış gibi tepkisizce aynı halimde durmayı sürdürdüm. Derin bir nefes aldı. İki salıncak da birbirine çok yakındı. Kolunu uzattığı gibi zinciri kavrayan elime ulaşabildi. Soğuk parmaklarım onun sıcacık ellerine değer değmez sıcaklık bütün bedenime akar gibi oldu. Konuşmak istiyordum ama sesimi bir türlü çıkaramıyordum.

Sevgiliydik, bir zamanlar... Onun yanında hiç çekinmeden yapabildiğim hareketleri şimdi asla yapamazdım. Görüşmeyeli kaç ay olmuştu bilmiyorum ama 7 ayı rahat vardı. Yüzünü unutmaktan o kadar korkmuştum ki...

Bir yanım elini çek diyordu -ki bu gururlu tarafımdı- bir yanım da bu anın tadını çıkart diyordu. Kararsız kalmıştım fakat bir süre sonra dayanamayıp elimi çektim ve kucağımın üstüne koydum. Yüzüne hâlâ bakmıyordum. Yani tepkisi neydi görememiştim.

Kokusu buraya kadar geliyordu. İçime içime çekmek istedim, yapamadım. Doya doya sarılmak istedim, yapamadım. Öpmek istedim, yapamadım. Konuşmak neden gittiğini sormak istedim, yapamadım.

Belki de bu yüzden kaybettim.

Boğazını temizledikten sonra "Böyle konuşmadan duracak mıyız?" diye sordu.

Sesimi duymasını istemiyordum. O yüzden kafa sallamakla yetindim.

Bir anda "Seni seviyorum." deyine kusacak gibi oldum. Vücudumdaki bütün kan yüzüme toplanmıştı. Bunu neden demişti? Neden şimdi demişti? Amacı neydi?

Kafamı suratına doğru çevirdim ve gözlerimin gözleriyle buluşmasına izin verdim. Siyaha yakın gözleri ruhumu andırıyordu. Kendimde onu görüyordum. Belki de onu bu kadar sevmemin nedeni de buydu.

"Beni sevmiyorsun." dedim.

Yüzü birden düştü. Kalbinin kırıldığını hissedebiliyordum.

Sesimin titremesine engel olamadım. "Sen benden vazgeçtin." der demez gözümden bir damla yaş düştü.

O da ağlamaya başlamıştı.  İkimizde ağlıyorduk, ikimizin de kalbi yaralıydı.

"Beni dinler misin? Senden sakladığım ve şuan sana söylemek istediğim bir şey var."

Sır yani. Benden sakladığı bir sırrı var.

•••

Arkadaşlar, sınav haftamdayım bundan dolayı yazmaya çok vakit ayıramıyorum. 2 hafta wattpadde yokum, kitabı lütfen kütüphanenizden çıkarmayın, sizi seviyorum!

Oy verip yorum yazmayı unutmayın! 🖤

NEDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin