İyi okumalar 😘
###
"Mirza bey aslında dedeniz bu vekaleti size iki sene önce göndermişti fakat Çınar bey henüz zamanının olmadığını ve size bildirmememizi söylemişti."
Avukatın anlattıklarıyla hem şaşırmış hemde sinirlenmiştim.
"Durum böyle Mirza bey ne düşünüyorsunuz, kararınız ne?"
"Siz zaten benim yerime düşünüp karar vermişsiniz zamanında Osman, bundan sonrasınıda düşünüp karar verseydiniz ya"
"Babanız böylesinin sizin için daha iyi olacağını düşündü Mirza bey"
"Daha iyi olacağı için mi? Yoksa, öncelikle onun işlerini halletmemi istediği için mi?"
Olayın öfkesiyle hızla yerimden kalktım
"Yıkım için birilerini yollayın hemen başlasınlar. Bana ve Ayaz'a da bu iki gün içerisinde bilet ayarla gidiyoruz."
"Ama Mirza bey babanız öncelikle otelin bütün belgelerini, hesaplarını kontrol etsin sonra gitsin dedi."
Tam kapıyı açıp çıkacakken avukatın söyledikleriyle durup sinirle ona döndüm.
"Çınar Baybars'a söyle kendine bir köle bulsun, ben artık yokum."
Kapıyı sertçe çarpıp dışarı çıktım. Cebimde defalarca titreyen telefonu çıkarıp kimin aradığına bakmadan açtım.
"Ne var lan!"
"Sakin kuzen."
"Başlatma lan kuzeninden, ne diye elli defa arıyorsun beni!"
"Elli defa dediğin en fazla on beş kuzen, her neyse duyduklarım doğru mu diye soracaktım, sen bu kadar sinirli olduğuna göre kesin doğru"
"İki gün sonra gidiyoruz hazır ol."
"İki gün mü?"
"Kız gibi cırlama lan! En fazla iki gün"
Telefonu kapatıp cebime attım. Hızla otelden çıkıp arabama bindim ve yola koyuldum.
İstanbul trafiği yüzünden yarım saat sonra ancak Çınar Baybars'ın sarayına teşrif etmiştim.
Eve girip hızla odama çıktım. Siyah valizimi alarak birkaç parça kıyafet, küçük sandığımı ve projelerimi alıp aşağı indim.
"Ne bu valiz oğlum nereye gidiyorsun?"
"İzmir'e gidiyorum anne"
"Birdenbire nerden çıktı bu oğlum, babanın haberi var mı?"
"Dedemin yanına iş için gidiyorum, babam çok iyi biliyor anne o sana ayrıntılarıyla anlatır. Şimdi otele geçiyorum biraz işlerim var bir iki güne Ayaz'la beraber gidiyoruz."
Anlattıklarımla annem şaşkınca bana bakıyordu, ben ise şaşkınlığını görmezden gelip elini öpüp onunla vedalaşıp evden çıktım.
Arabamın bagajını açıp eşyalarımı bıraktım son kez dönüp anneme baktığımda ağlayarak beni izlediğini gördüm.
"Sil göz yaşlarını validem üzme beni!"
"Ne kadar kalacaksın orada mavişim."
"Bilmiyorum validem, hadi sil göz yaşlarını."
"Heyy ne oluyor burada ne bu dram?"
"Kardeşin İzmir'e gidiyor."
"İzmir'e mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Şahidim Olsun
Teen FictionHayatları gökyüzünün gecesi kadar karanlık ve acımasızdı, ama onlar o gökyüzünde ışıl ışıl olan yıldızlar gibi parlak ve umut doluydu.. Hayatin bütün zorluklarina rağmen dimdik ve sapasağlam ayakta durdular... Şimdi mutluluklarına koşuyorlar, gelin...