27.Bölüm

12.9K 783 17
                                    

Isabella kollarından ayağa kalkmaya çalışınca ayrıldı bedenleri. Francesco bir tepki ya da söylenecek bir söz bekliyordu. Çünkü harfleri kaybetmişti. Isabella odanın içinde volta atar gibi sağdan sola yürürken izledi genç adam. Durdu ve Francesco' a dönüp gözlerine baktı. 

"reglime iki hafta var. Eğer eğer kanamam olursa endişe edecek bir durum yok demektir" dedi.  Genç adam kadının yanına yürüdü ve kollarından tutup "şuan da endişe edecek bir şey yok Isabella" diyerek sakinleştirmeye çalıştı. 

"istemiyorsun Francesco. Biliyorum ve ben aramızın bozulmasını hiç ama hiç istemiyorum" diye fısıldadı ve gözyaşları tekrar süzülmeye başladı. Francesco yanağından kayan yaşları sildi. Anlını kadının anlına yaslayıp "Bozulmayacak kadar güçlü bir bağ var oluştu aramızda görmüyor musun?" dedi ve dudaklarını birleştirdi genç adam. "dudaklarına doyamıyorum..." öptü "gözlerine doyamıyorum..." öptü "gülüşüne, ince mizahına, sevgi dolu kalbine ve sana doyamıyorum" dedi genç adam. Beraberinde yatağa doğru sürükledi genç kadını. Isabella' ı yatağın üzerin yatırdı ve ardından sabırsızca üzerine uzandı ve bir kaç dakika uzak kalan dudaklarını tekrar buluşturdu. Isabella' ın ellerini adamı kendinden uzaklaştırmak için göğüs kafesine güç uygularken Francesco genç kadının dudaklarından ayrılıp ellerini tuttu ve başını üzerinde birleştirip gözlerinin içine baktı. "tanrım bebeği istiyorum Bella. Bir bebeğin bedeninde büyüdüğüne şahit olmayı istiyorum. " dedi. Genç kadın sessizce süzülen göz yaşlarından bir şaşkınca açılan kirpiğine takılmıştı. 

"nasıl?" sorusu döküldü dudaklarının arasından. Adamın gözlerini talan etti dakikalarca. Francesco doğru söylüyordu ya da mükemmel bir yalancıydı. 

"nasıl diye sorma artık?" deyip dişlerini göz önüne seren koca bir gülümseme sundu. "şimdi işimizi sağlama alalım. Ayık kafayla..." dedi Isabella' ın bileklerini bırakan elleri genç kadının dizlerine tuttu ve yukarı doğru çekti. Elleri kadının yumuşak tenini okşaya okşaya baldırlarına kaydı "bebek yapmak için çalışmaya başlayalım" dedi.  Francesco' un dudakları genç kadının köprücük kemiklerinden dudaklarına doğru yol aldı. 

***

Uçak havalanırken genç kadını koltuğun kolçaklarını sıkıca kavradı. Bulutların arasından süzülecek kadar yükseldiklerinde hostesin emniyet kemerini açabileceğini söylediğinde sıkıca yumduğu gözlerini açtı. Başında bekleyen kadına gülümsemeye çalıştı ve elleri kemerin tokasının üzerinde kısa bir süre oyalandıktan sonra açtı. Gözlerinin önünden geçen ışık hüzmeleri bir süre devam ederken yanında pencere kenarında oturan Pippa' a baktı. Oturduğu koltuk onun için çok büyüktü ayaklarını sallıyordu. Isabella' ın kendisini izlediğinden habersiz küçük pencere dışarıya bakıyordu.

"Bayan Kap kek" diye seslendiğinde küçük kız yüzünde kocaman bir gülümsemeyle başını ona çevirdi. 

"bak Bella şu kocaman bulut bir kediye benziyor" diyerek işaret parmağını tarif ettiği buluta doğru uzattı. Kızın gösterdiği yere baktı genç kadın. O bulutu bir köpeğe benzetse de "evet kocaman, şişko bir kediye benziyor" dedi. Kız başını salladı ve "artık şekerimi yiyebilir miyim?" diye sordu. Isabella başını salladı ve hostesi çağırdı. Küçük kızın şekerini istedikten sonra Francesco' u sordu. 

"Sinyor odada efendim" dedi genç kadın. Özel uçaktaki suit odaya gidebilmek için koltuğuna kalktı ve "ona göz kulak olur musunuz?" diye sordu. Kadın kibarca gülümsedi ve kalktığı koltuğa oturdu ve bulutları hayal gücüyle şekilden çekle sokan küçük kıza katıldı. Isabella sürgülü kapıyı açıp içeri girdiğinde kocasını, bilgisayarının başında tüm dikkati vermiş çalışıyordu. Isabella ayağındaki spor ayakkabıları çıkartıp yatağın üzerine çıktı ve Francesco' ın arkasına geçip kollarını boynuna dolayıp yanağından öptü. 

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin