40. Bölüm Final

10.6K 552 56
                                    

Anahtarı yavaşça yuvasına soktu ve çevirdi. Muhtemelen kızların bir kısmı salonda yatıyordu.Eski taş evin eski kapısı gıcırdayarak açıldı. Sessiz olmaya özel göstererek içeri ve arkasından kapıyı kapadı. Boynunu salona doğru uzattı. Pippa salondaki koltukta uyuyordu ve arkadaşlarının bir kaçı kanepelerde ve yerdeki şişme yataklarında üzerinde uyuyorlardı.

Saate gece yarısı iki olmuştu ve ayakkabılarını çıkarıp merdivenleri çıktı. Odasının kapısını açtığında pencerenin önündeki sandalyede oturmuş kendisini bekleyen Francesco ile karşılaştı. Kollarını göğsünün altında birleştirmiş, odanın girişindeki şaşkın kadına bakıyordu. Isabella içeri girdi ve kapıyı kapadı. Ayakkabı ve çantasını kapını kenarında yere bıraktı. Kaşları kızları işaret etti. Francesco susmasını işaret ettiğiniz genç kadın parmak uçlarında yürüyerek merdivenlere geldi. "Ben odama çıkıyorum." dedi ardından. Trabzanlara tutunarak yavaşça odasının olduğu kata çıktı. Kapının kolunu ondan önce davranıp tutan Francesco, kadını içeri itti ve arkasından kapıyı kapattı. Adam ışığı açtığında, lambanın loş ışığı odayı aydınlattı.

"Akşamınız nasıl geçti sinyora Armando?" dedi. Sinirli görünüyordu adam. Isabella güldü. Francesco hem kıskanmış hem de sinirlenmişti. Adamın biraz daha üzerine gitmeye ve kızdırmayı istedi kadın.

"Uzun zaman sonra, kendimi çok iyi hissettim. Çekici ve arzulanan bir kadın gibi sinyor Rossi. Karşımdaki insanlar bana aldatılan zavallı kadın gibi bakmıyordu." dedi. Adamın önünde kısa elbisesinin eteğini beline topladı ve külotlu çorabının yavaşça aşağıya indirdi. Saydam gibi duran siyah ipek çorabı ayak bileklerine kadar indirdi ve saçlarını geriye savurarak doğruldu. Sol ayağı için sağ, sağ ayağı için soldan yardım alarak çorabından kurtuldu. İnanılmaz bir şov. Kadının yıllara meydan okuyan, sporcu fiziği Francesco' yu can evinden vurmuştu. Dayanılması zor bir kadındı Isabella.

Çorabı kenara ittirip eteği indirdi ve gardırobun kapağına monteli aynanın karşısına geçti. Saçlarını bir omzunda toplayıp elbisenin sırtındaki fermuara doğru uzandı. Francesco kadının yanına gitti birkaç adımda. Arkasında fermuara uzanmaya çalışan ellerine hafifçe vurdu ve demir parçayı tutup aşağıya doğru indirdi. "Sana başka bir adamın dokunmasına izin verdin mi?" diye sordu. Çekinmeden, küstahça. Kuyruk sokumuna kadar uzanan fermuar açıldı ve Francesco elini kadının çıplak bel boşluğuna koydu. Yavaşça omurgası boyunca sürtünerek yukarı çıktı parmakları. Isabella' nın için gıdıklayan, arzularını körükleyen yavaşlık ve ihtirasla. İç geçirdi kadın. "Vermeliydim..." diye mırıldandı.

Kadının aynadaki yansıması şöyleydi. Yanağının içini ısırıyor gibiydi. Gözleri kapanmıştı ve mahremini hemen orada paylaşmak isteyecek kadar istekli görünüyordu.

"Vermezdin...Beni kızdırmak için bile olsa... Sen sevgilim, benden başka bir erkeğin sana dokunmasına asla tahammül edemezsin. Kızgındın ve benimde senin hissettiklerini hissetmemi istedin. Eğer aynı şiddetle kıskanıyor isek beni öldürmek istersen sesim çıkmaz. Çünkü seni beklerken kıskançlıktan deliye döndüm. Aklımı yitirmek üzereydim. Sende eğer benim hissettiklerimi hissettiysen. Kızmakta haklısın." Dedi adam. Isabella omuzlarını adamın baskısından kurtardı ve yüzünü döndü. Francesco samimiydi. Elini adamın yanağına koydu ve dudaklarına uzanmak için parmak uçlarına çıktı. Francesco Rossi' nin kokusu, uzun zamandır durağan kalmış libidosu ve yüksel alkollü şarap ona en sevdiği şeyi çekinmeden yaptırabiliyordu. adamın dudaklarının tadını çıkardı kısa bir süre. Bir kadın severken, sevişirken cesur olamaz mı? Isabella uzun zamandır hayatını paylaştığı adama karşı hala çekiniyor oluşuna içten içe kızıyordu. Belini kavrayan güçlü kolları seviyordu, kendini o kollara bırakmayı seviyordu. Yatağa uzanırken çıkan sesle dudaklarını adamın dudaklarından ayırıp "Sessiz olmalıyız, ev eski ve içeride bir sürü ergen misafirimiz var. Reklam olmak istemeyiz." diye fısıldadı. Francesco' un bir kaç saniye kadının üzerinde öylece durdu. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. Kadının üzerinden kalktı ve elini uzattı.

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin