Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)

6.Bölüm Part 1

Isabella havaalanının V.I.P bölümünde oturmuş elindeki telefonla uğraşıyordu. Şuan etrafında dolaşan 5 koruma, diğer iş arkadaşlarından görevi havalimanında aldı. Bekleme salonunun farklı noktalarında volta atıyor ve etrafı gözlüyorlardı. Francesco yanında, Edward karşısında oturuyordu. Francesco telefonla konuşurken Edward Ipaddinden ekranına odaklanmış harıl harıl çalışıyordu. Kuzeni Belinda tuvalete gitmek için yanında kalkalı çok olmamıştı ve Isabella huzursuzca oturduğu yerden kalktı. Francesco başını kaldırıp dikkatini kendisine yönetti.

"Sorun mu var?" Diye sorduğunda Isabella' nın yüzünde gergin, yapmacık bir gülümsemeyle " Sorun var. Bilinmeze doğru giderken sevinç çığlıkları atmamı beklemiyorsunuz değil mi?" dedi. Francesco kadına cevap vermek için çenesini açtı ve kuzeninin geldiğini gördüğü an susmayı tercih etti. İnsan içinde kadınla ağız dalaşına girecek değildi. Medyada hala gündemini koruyan yeterince skandala adı karışmıştı. Belinda kuzenine Bekleme salonun girişinde bekleyen koruma görevlilerinden birini işaret etti. Enzo' bizzat kendisi tanıştırmıştı Simon' u kendisiyle ve Belinda' da Isabella' ın güvenliğinden sorumlu, eski ordu mensubu adamı ilk görüşte kara listesinde ilk beşe almıştı. 

"Sinir oluyorum şu arkada girişte bekleyen sarı sırığa. Tuvalete de benimle girecekti utanmasa. Sanki üzerimde bomba varda aktive edip müstakbel başkanın müstakbel karısını patlatacağım." Diye söylenişi Isabella' yı güldürdü. 

"Onların işi bu Bely. Ne görev veriliyorsa yerine getiriyor. Simon bence iyi bir adam. İşine odaklı. " Dedi Isabella. Belinda' nın elini tutup " Senin için uzun süreli bir durum olmayacak. Kısa sürede dönmeli sağlayacağım. " Dedi genç kadın. 

"Efendim uçuş için bütün hazırlıklar tamam. Sizi içeri alabiliriz. " Dedi görevlilerden biri. Francesco ayağa kalkıp elini uzattığında Isabella kendisine uzatılan eli tutmak konusunda tereddütlüydü. Kuzeninin elini bıraktı ve parmaklarını adamın avucuna bıraktı. 

" Bizim birbirimize aşık olduğumuzu unutuyorsun. " Dedi Francesco. Kadın onun elini değil, bir yılanı tutuyor gibiydi. Kanı çekilmiş gibiydi. Elleri titriyordu ve buz kadar soğuktu. 

" Öyleyiz." Diye mırıldandı Isabella. Francesco hızla uçağa doğru yürürken genç kadın bir kaç adım gerisinde ona yetişmeye çabalıyordu. Merdivenlerin başında kendilerini bekleyen uçuş görevlisi kadını selamladı. Hostes güleryüzlü ve oldukça samimi görünen genç bir kadındı. Isabela yerini gösterdikten sonra seyasate dahil olan diğerlerine eşlik etti. 12 Yaşından beri tek başına dans okulları ve bale grupları ile birlikte birçok şehre ve ülkeye sehayat etmişti lakin uçaklara onu her zaman korkuturdu. 

Hostes sorusunu Isabella' ya yönelterek " Hanımefendi, arzu ettiğiniz bir şey var mı?" dediğinde kaadın yerine Belinda' cevap verdi. 

"Sen ona sert ama öldürmeyecek bir şey getir tatlım. Bugün müstakbel kocasının ailesiyle tanışacak. Heyecanlı." Isabella kuzenine göz devirirken diğerleri gülmüştü. Uçak kalktıktan ve belirlenen irtifa ulaştığında hostes uçağın galleydinden sevris aracı ile çıktığında Isabella gözlerini yummuş, başını yaslamış yolculuğun en kısa zamanda bitmesi için dua ediyordu. İki kadef şampanyanın ardından küçük pencereden dışarı bakamaya cesaret bulamişti. Bulutların arasından hızla geçmek bir çeşit hipnoza neden olurken çocukluğuna Rusya'ya yaptığı ilk ziyarete götürmüştü genç kadını. Altı ayını geçirdiği kraliyet bale okuldaki günlerine. İliklerine kadar hissettiği soğuk tenini yaktığından yanakları ve burnu kızarırdı. Elleri ve ayakları uyuşurdu. Başarısıyla hak kazandığı burs ona palto ve kalın kar ayakkabıları almıyordu. 

Ona gerçek baleyi öğreten öğretmeninin kendisi için aldığı botu ve montu hla saklamaktaydı. Kendi ayaklarının üzerinde, tek başına çabalarken, yorulduğunu, kırıldığını hissettiğinde ve pes etmeyi düşündüğünde sakladığı yerden çıkarıp onları bakıyordu. O kadın uzaklarda değildi. Neyin içine sürüklendiğinden bilmiyordu belki ama kendisine verdiği sözü sözü unutmayacaktı. " Var ettiğin kadını asla unutma. Kendini büyütürken verdiğinde emeği asla heba etme."