O feci haberi aldıktan sonra geçirdiğim üç gün bana üç yıl gibi gelmişti.
O günden beri Hira ile birlikte Emirgilde kalıyorduk.
Emir, Hira'nın ilkokuldan bu yana sevdiği ,hayatına aldığı tek erkek diyebilirim. Hira bir türlü Emir'e açılamazdı. Hira' nın iki kelimesinden biri Emir olurdu. Bir gün dayanamadım ben gidip Emirle konuştum."Hira seni bayadır seviyor. Bak iyi , hoş, güzel, akıllı kızdır. Siz biraz deneyin bence"dedim. Aradan birkaç gün geçti Emir bana hala birsey demedi.
Eeee tabi bir yandan da ortada deli gibi dolaşıyorum. Hira öğrenince benim ağzıma sıçacaktı.
Bir gün okul çıkışı bunları el ele gördüm. Meğerse bu Emir de bizim Hiradan hoşlanıyormuş. O gün bu gündür üçümüz hic ayrılmadık...
Hani insan uykusunun en tatlı , en doyumsuz yerinde olur yaa, hıh ışte tam o anda yüksek sesli bir müzik sesine uyandım!!!
"Kapatın lan şu müziği sabah sabah bune yaaa!"
Ses yok..
"Kime diyorum lan ben. Eğer ben oraya gelirsem hayal gücünüzün yetmeyeceği kadar büyük isgenceler yaparım ,ikinize birden!"
Ne kadar bağırsamda cevap veren yoktu.
En sonunda dayanamayıp müzik sesinin geldiği odaya doğru gittim.
"Yani illa gel beni öldür diyorsanız benim için büyük bir zevk."
"Olum ne yaptınız lan siz böyle 20 şişe içmek nedir lannn"
Salona adım atmamla ağzımın açılması bir oldu yerde en az bitmiş 20 şişe vardı. 20 şişe içmek nedir abi yaaa...
Saat daha altıydı, ama akşam altı...
"Ben kaç saatdir uyuyorum yaaa.."
Eeee tabi üç gün uykusuz kalmanın ardından çok normall.
Emirde Hirada deli gibi sarhoş olmuşlardı. İlk önce Emiri yatırdım yatağına daha sonra da Hirayı benim yatağıma yatırdım.
Bende yanına yattım.
"Abi tamam için ben içmeyin demiyorum ki ama tadında için 5 şişe iç anlarım, hadi dertlisin 10 şişe ic anlarım, lan 20 şişe ne lannn. Abi madem içmeyi bilmiyorsunuz içmeyin. Sonra eziyetini ben çekiyorum."
"Özür dilerim Bulut" sayıklıyordu. Hira çok az sayıklardı.
"Affet beni ne olur. Hepsi benim suçum."
"Uyu hadi."
Ağladığını hissediyordum.Anneciğim bu nasıl bir kabus!
Bir gün gelip benim acılarıma son verecek misin anne?"ANNE ANNE"
Uykumdan sıçramıştım... Sanki annem buradaydı...
Gerçeklik ve hayal arası bir rüyaydı.Ter içinde kalmıştı bütün vücudum.
Yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim.
Siyah tayt ,siyah atlet siyah hırka...
Saçlarım topuzdu ,sevmezdim zaten açık saçı.
Ayağıma spor ayakkabılarımı giydim.
Saat gece üç olmasına rağmen etraf hala aydınlıktı. Sokak lambaları.Koştum ne kadar, nereye?
Hiç bilmeden koştum.
Böyle dindirirdim acılarımı. En son nefesimin kesildiği bir an yol kenarında kaldırıma oturdum biraz dinlenmek için.
Saat beş olmuştu tam iki saatdir koşuyordum.
Sokaklarda ne insan , ne de araba vardı. Sokaklar böyle daha güzel duruyordu, boşken.
Gözlerim dolmuştu yine icimdeki sıkıntı daha da büyümüş bütün vücudumu kasıp kavurmuştu.
"Kaçıyorsun Bulut! Ama neyden kimden?"
Artık sesli düşünüyordum.
"Ben söyliyeyim mi?"
Çok tanıdık bir ses.
"Geçmişinden kaçıyorsun Bulut. Yüzleşemiyorsun ne kendinle , ne geçmişinle, ne de yaşadıklarınla.
Kaçıyorsun. Susuyorsun herşeyi içine atıyorsun. Kimseye açmıyorsun kendini. Herkese bambaşka bir Bulut gösteriyorsun.
Dışardan mutlu, heycanlı, hareketli şen şakrak bir kız gösteriyorsun. Ama öyle degilsin Bulut, bu sen değilsin."
"Sen beni mi takip ediyorsun?"
"Yine başa döndük. Hayır seni takip etmiyordum çalıştığım kulübün önünden koşarak geçerken gördüm seni tesadüf yani..."
"Serkan beni biraz yanlız bırakır mısın ? Söz yarım saate evdeyim. "
"Tamam"
Haklıydı her kelimesinde, her cümlesinde sonuna kadar haklıydı.
Serkan Emirin ev arkadaşı aynı zamanda grubumuzun en sakini, en temiz ve düzenli olanı lise sonda katıldı aramıza. Beni en iyi tanıyan üç kişiden biri.
Serkana söz verdiğim gibi tam yarım saat sonra evin tam önündeydim. Tam binadan iceri girerken gözüme posta kutusundan sarkan zarf takıldı.
Üzerinde yağmurlu Bulut'uma yazıyordu.
Zarfı alıp eve geçtim. Evdeki herkesi salonda topladım. Ve zarfı onların yanında açtım. Zarf Tuncay 'dandı bunu hepimiz biliyorduk.Evettttt asıl hikaye şimdi başlıyor.....
Asıl acılar Buluttaydı ama herkes yağmurun acılarını dinledi.
Her solgun bulut yağmur getirmezmiş anne .
Bulut diyorum,
bulutlar bu dünya için fazla masumlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
ChickLitRüzgarın uçurduğu bir buluttum ben, o nereye eserse benide oraya sürüklerdi... Ne kadar soğuk eserse essin o poyrazın varlığı, her zaman sıcaktı...