5.BÖLÜM

62 9 11
                                    

O cesareti bulamıyorum kendimde...

Zarfı açıp içindeki mektubu yüksek sesle okumaya başladım.

"Nasılsın sevgilim;

Beni özledin mi? Uzun zaman oldu. Kabul etsen de etmesen de beni özlediğini biliyorum...  Bunu hissedebiliyorum.

Çok yakında yeniden kollarımın arasında olacaksın. Benden kaçmamalısın. Çünkü seni nerede, ne zaman, kiminle olursan ol yine bulacağım bunu sen de çok iyi biliyorsun.

Sen bana aitsin ... kalbin, bilinç altın , sevgin hepsi bana ait Bulut sen bana aitsin...

Gölgen gibi her zaman peşinde olacağım, hisset beni bebeğim nefesim ensende!!!"

"PSİKOPAT!! MANYAK!"diye bağırdı Hira sanki benim aklımı okuyordu da benim söylemek istediklerimi söylüyordu.

"Bulut!Bulut iyi misin?". Konuşamıyordum , donup kalmıştım...

Neredeyim ben ? Neden  etraf bu kadar karanlık? Korkarım ben karanlıktan. Kimse yok mu? Neredeyim ben?..."Gölgen gibi her zaman arkandayım. Az kaldı sabret yakında tekrar benim kollarımın arasında olacaksın."

HAYIR!!!HAYIR!HAYIR!!!

"Herkes sanıldığın kadar masum değil küçük"

Sen kimsin..!!!Kimse yok mu?

"Dayan Bulut'um. Dayan benim güzel kızım. Korkma ben senin her zaman yanında olacağım ve seni koruyacağım..."

ANNE!!!Anne sen misin?

Hiç duymadığım annemin sesi olabilir miydi bu?


"Bulut..Bulut iyi misin?"

"Neredeyim ben, burası neresi?"

"Hastanedeyiz Bulut!..."

"Niye geldik buraya, ne oldu bana?"

"Mektubu okuduktan sonra şoka girdin sonra bayıldın bizde ne yapacağımızı bilemedik hemen hastaneye geldik..."dedi Serkan.Biz Serkan 'la konuşurken konuşmamızı bölen Hira'nın Emre ile olan bağırma sesleri oldu.

"Hira kıskançlığın yerimi gerçekten?.."

"Eğer beni kıskandıracak bir şeyler yapıyorsan her yer yeridir..."

"Allah'ım sen bana sabır ver. Hira defol git başımdan !!!" dedi Emir. Hira'nın her zaman ki kıskançlık krizleri başlamıştı anlaşılan.biz Serkan ile ikisinin tartışmalarını şaşkınlıkla dinlerken Hira bir anda "BULUT.." diye bağırdı. Bunu hiç kimse beklemiyordu. Hira öyle bir çığlık atmıştı ki  az kalsın korkudan yatakdan düşüyordum...

"Sakin ol lan az aklım çıktı bu ne sestir arkadaş ya kulaklarım çınladı.."

" AAAAA...Senin ses kısma dümen falan yok mu yaa" Emir ve Serkan da en az benim kadar korkmuşlardı. Abi kim olsa korkardı kız da öyle bir ses var ki yıllarca patlamayan volkanı patlatmaya yeter o derece yani....biraz daha hastanede kaldıktan sonra doktor kendimi üzmeme birde stres sinirden uzak olmam şartıyla beni bıraktı. İyi de bunlar benim hayatım en vazgeçilmezleri ...Biz Hira ile eve geçerken Emir'in  gelen bir telefon ile Serkan ve Emir bizden ayrıldılar.

Hira ile içeride uzanırken kapı çaldı. Bir an irkildim;

"Korkma Emirler gelecekti. Yat sen" dedi.

Emirle Serkan'ın yüzü asıktı. "Ne oldu, niye suratınız asık kötü bir şey mi oldu?" sesim çok cılız ve kısık çıkıyordu.

"Polis... Artık bu evde kalmamıza izin vermiyor. Bu ev bizim için artık çok tehlikeli olurmuş. Başka bir yere taşınmamızı söylediler."

"Olur bizde taşınırız o zaman"dedi Hira.

"Hira ne kadar rahat söyledin öyle yaa. Herhalde bizden sakladığın bir hazinen falan var."

"Yooo ne alaka... hem param olsa sizden niye gizlim ki..."

"Eee bu rahatlık nerden geliyor o zaman . Taşınmak öyle kolay iş mi sanki! ilk önce uygun fiyatda bir ev bulmak lazım ki bu da samanlıkta iğne aramaktan farksız. Bu şehirde ki ev kiraları en az 750 den başlıyor ki buda bizi aşar. Ondan sonra eşyaları taşıyabilmek için araç gerekiyor. Kolay iş mi bunlar..."

"Haklısın aslında. E peki ne yapıcaz. Burası zaten tek evimiz. Planınız ne?"

"Hiç bir planımız yok. Nereye, nasıl ,  hangi parayla gidicez bilmiyorum..."

Benim yüzümden... Hepsi benim yüzümden. Benim yüzümden arkadaşlarımın hayatı da mahvoldu. Bunu artık devam ettiremem. Artık kendi başımın çaresine kendim bakacaktım. Bundan sonra onları hiç bir şeye karıştıramam."Bence bunu sabah dinç kafayla konuşalım. Yatalım artık geç oldu hem hepimiz yorgunuz." diyerek konuyu kapattım. artık bu yolu kendi başıma yüreyecektim. 

Saat gece üçtü yataktan yavaşca kalkıp hazırlanmaya başladım. Sırt çantamın içine bir iki parca eşya doldurduktan sonra Hira'nın çantasından biraz para aldım. Buna ihtiyacım var söz geri ödeyeceğim. Yavaşca dış kapıya doğru yöneldim sesiz bir şekilde kapıyı açmıştım ki istemsizce durakladım , son bir kez Hirayı görebilmek için odasına gittim. Melek gibi uyuyordu anlına küçük bir öpücük kondurdum tıpkı bir ANNE gibi... Son bir kez Emir ve Serkan'a baktıktan sonra tekrar kapıya yöneldim " Söz veriyorum bu beladan kurtulunca tekrar eski hayatımıza geri döneceğiz..."

ARTIK TEKİM BUNDAN SONRA KENDİ SORUNLARIMI İNSANLARA ZARAR VERMEDEN KENDİM HALLEDECEKTİM.

ONLAR BENİM TEK AİLEM ONLARI ARTIK BU İŞTEN UZAK TUTMAM GEREKİYOR...



Arkaşlar merhaba...

umarım okurken keyif alıyorsunuzdur. Eğer kii kitaba yeni bölüm gelmesini istiyorsanız lütfen  yorumlarda belirtin. Umarım kitabımı seversiniz ve lütfen yaptığım yazım kuralları ve noktalama işaretleri hatalarını affedin...

TEŞEKKÜRLER..^^

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin